Dereye bırakılan kanalizasyon suyu sıtma hastalığını arttırdı

Dereye bırakılan kanalizasyon suyu sıtma hastalığını arttırdı
Adıyaman merkeze bağlı Çakal köyünden geçen dereye arıtmasız kanalizasyon bağlantısı, hem hastalık yayıyor hem de çevreye kötü kötü koku salıyor.

Adıyaman merkeze 11 kilometre uzaklıktaki Çakal (Yarmakaya) köyünden geçen Çakal Deresi’ne arıtma bağlanmadan bırakılan kanalizasyon çevreye ağır koku ve hastalık yayılıyor. Yaklaşık bin kişinin yaşadığı köyde itirazlara rağmen, Adıyaman İl Özel İdaresi tarafından 10 yıl önce köyün içine yaptığı kanalizasyon pompa merkezini taşımıyor. Kanalizasyon suyunun Çakal Deresi’ne pompalayan sisteme yakın ikamet eden köylüler, kokudan dolayı pencerelerini açamıyor. Pompa merkezinin taşınması talebiyle birçok kez dilekçe veren köylüler, her seçim yaklaştığında yetkililerin söz verdiğini ancak sonrasında unutulduğu belirtti.

Çocukken girdiği dereye 10 yıldır yaklaşamadığını anlatan çiftçi Kamil Bozkurt (44), kanalizasyon ihalesi yapıldığında köylülere pompalama merkezinin köyden 2 kilometre uzak yapılacağı bilgisinin verildiği ancak köyün içine yapıldığını kaydetti. Çocukluk yıllarında dereye elbise, yün yıkandığının bilgisini paylaşan Bozkurt, "Kendim bile kaç defa o derede yıkandım. Her şeyimiz deredendi. Domates, biber her şeyimizi onun çevresinde ekerdik. Her şeyimiz organikti. Balık tutardık. Ancak 10 yıldır bize iyilik yapmak için kanalizasyon yaptılar ve dereye artık yaklaşamıyoruz" dedi. 

SITMA HASTALIĞI ARTTI

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre yaz aylarında derede kötü kokunun arttığına dikkati çeken Bozkurt, "Yazları sivrisinekten kaynaklı uyuyamıyoruz. Burada sıtma hastalığı son 10 yıl arttı. Dere heba oldu. Dereden hiçbir şekilde artık faydalanamıyoruz. Tütün ekiyoruz, deredeki su ile sulamamız lazım başka su yok. Yaklaşılması tehlikeli olan suya mecbur kaldığım için bazen girmek zorunda kalıyorum. Sağlığım tehlikede" diye konuştu.

Çözümün çok basit olduğunu sözlerine ekleyen Bozkurt, köylülerin bir olması halinde pompa sisteminin kısa bir sürede taşınabileceğini söyledi. Bozkurt, pompalama merkezinde arıtma olmadığını hatırlatarak yetkililere çözüm çağrısında bulundu.

ATATÜRK BARAJINA AKIYOR

Haberde çocukluğundan bu yana köyde yaşadığını dile getiren Sait Hüseyin Adak (46) ise yüzmeyi derede öğrendiğini belirterek, şimdi dereye yaklaşamadığını ifade etit. Yaz aylarında evlerinin camını açamadıklarını söyleyen Adak, şöyle devam etti:

"Köyde yaşıyoruz ancak pencere açmaya korkuyoruz. Bu dere olduğu gibi Atatürk Barajı’na akıyor. Her hangi bir arıtma yok. Daha sonra aynı su Urfa, Mardin’e akıyor. Bu pompalama merkezi yapıldığında köylüler biraz bilinçsizdi. Köylüler alt yapı olsun diye izin verdi ancak böyle olacağını bilseydi izin vermezdi. Hayatta kalmak için tarım yapmak zorundayız. Köyde herkes tütün yetiştiriyor. Su olmazsa tütün yetişmez. Yaklaşamadığımız suyu tarımda kullanmak zorunda kalıyoruz." Pompalama merkezinin köyün dışına taşınması talebini yineleyen Adak, "Köyün çöpleri toplanıyor ancak dereye pislik akıtılıyor. Çocuklarımızın yüzeceği havuzlar köyde yok, oysa dereyle tanışmaları gerekiyor" dedi.
 

Öne Çıkanlar