Covid-19 salgınında çocuk işçiliği arttı

Covid-19 salgınında çocuk işçiliği arttı
İSİG Meclis'i, salgınla birlikte çocuk işçiliğinin arttığına dikkat çekerken son sekiz yılda en az 513 çocuğun çalışırken yaşamını yitirdiğini duyurdu.

ARTI GERÇEK- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclis’i, son sekiz yılda en az 513 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini duyurdu. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) çocuk işçiliğinin Covid-19 salgını ile birlikte artabileceğine ilişkin uyarısın hatırlatan İSİG Meclis’i, çocuk işçiliğinin artmasının en önemli sebebinin okulların kapanması olduğuna işaret etti.

Patronların güvencesiz, esnek ve ucuz emek nedeniyle çocuk işçi çalıştırmaya başvurduğunu belirten İSİG Meclis’i, salgınla birlikte işsizlik ve ücretsiz izin nedeniyle aile gelirlerinin azaldığını bu durumun çocukların da çalışmaya başlamasını ortaya çıkardığını kaydetti.

‘ÖNLEM ALINMAZSA ÇALIŞAN ÇOCUK SAYISI BÜYÜK BİR HIZLA YÜKSELECEK’

Son 20 yılda çocuk işçiliğinin azalmasına rağmen salgınla birlikte tekrar artışa geçtiğini vurgulayan İSİG Meclis’i "2000 yılında dünya genelinde 246 milyon olan çocuk işçi sayısı 2016 yılında 152 milyona düşmüştü. Ancak geçen 4 yıl içinde çocuk işçi sayısı yeniden yükselişe geçti ve 8 milyon artarak 160 milyona ulaştı. Önlem alınmazsa çalışan çocuk sayısı büyük bir hızla yükselecektir" ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUKLAR TEHLİKELİ İŞLERE GİRMEYE MECBUR KALDI’

Yayınlanan raporda çocuk işçiliğinin okullar açılsa dahi artabileceği şu sözlerle anlatıldı:

Salgınla birlikte artan işsizlik, yoksullaşma ve yoksunlaşma göz önüne alındığında, okullar tekrar açılsa bile bazı aileler maddi sorunlar nedeniyle çocuklarını okula gönderemeyecek, çocuklar haneye katkı için çalışmaya devam edecektir. Araştırmalar belirli ülkelerdeki yoksulluk oranlarında yüzde 1’lik artışın, çocuk işçiliğinde en az yüzde 0,7’lik bir artışa yol açtığını gösterdi. Salgında ekonomik gelir sağlamak amacıyla çocuk işçilerin çoğunluğu tehlikeli işlere girmeye mecbur kaldı. Kız çocuklarının tarım sektöründe ve ev işlerinde sömürüye karşı daha savunmasız olmasıyla, toplumsal cinsiyet eşitsizliği daha da derin bir hal aldı. Dünyadaki 160 milyon çocuk işçiden 97 milyonunu erkek çocuklar oluşturmasına rağmen, kız çocukların haftada en az 21 saatlik ev içi emeği hesaba katıldığında çocuk emeğindeki cinsiyetler arası fark belirgin biçimde azalıyor.

"Türkiye’de çocuk işçilik, üretimi ayakta tutan bir olgu olarak varlığını korumaktadır" denilen raporda, TÜİK verilerine göre 720 bin çocuk işçinin bulunduğunu fakat 1,5 milyona yakın çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören öğrencinin bu veriye dahil edilmediğine dikkat çekilerek gerçek sayının 2 milyon civarında olduğu belirtildi.

Çalışan çocukların sadece yüzde 65,7’sinin eğitimine devam edebildiğinin ifade edildiği raporda Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘tespit ettiği ancak ulaşamadığı’ 440 bin çocuk işçinin olduğu hatırlatıldı.

'ÇOCUK İŞÇİLİK TEHLİKELİ İŞLERE KAYIYOR'

Raporda, çocuk işçilerin Türkiye’de çalıştığı sektörlere dair şu bilgiler yer aldı:

"Çocuk işçilik azalmak yerine giderek daha çok ağır ve tehlikeli işlere doğru kayıyor. Türkiye’de çocuk işçilerin yüzde 30,8’i tarım, yüzde 23,7’si sanayi, yüzde 45,5’i ise hizmet sektöründe çalışıyor. Çocuk emeği, çocuk işçiliğin en kötü biçimleri arasında kabul edilen sokakta çalışma, küçük ve orta ölçekli işletmelerde ağır ve tehlikeli işlerde çalışma, aile işleri dışında, ücret karşılığı gezici ve geçici tarım işlerinde çalışma alanlarında yoğunlaşıyor.

‘TARIM İŞÇİLİĞİ BAŞLICA SEKTÖR’

"Çocuk işçiliğin en kötü biçimleri arasında sayılan tarım, Türkiye’de ücretli ve ücretsiz aile işçisi çocuk işçiliğin en yoğun olduğu işkolu ve çocuk işçilik bakımından başlıca sektör. Çocuk iş cinayetleri de, ağırlıklı olarak çocuk istihdamının en fazla olduğu ve kötü çalışma koşullarının yoğun olduğu alanlardan biri olan tarımda yoğunlaşıyor. Tarım işçisi çocukların yüzde 64’ü 5–14 yaş arasındaki çocuklardan oluşuyor. "Mevsimlik tarım işçilerinin çocukları ekonomik ve sosyal nedenlerden ötürü, 4–7 ay süreyle seyahat eden ebeveynlerine katılıyor, ailelerinin geçimlerine katkıda bulunmak için yaşlarına uygun olmayan işlerde çalıştırılıyor. Tarımda kullanılan makine ve ekipmanın tehlikeleri, pestisitlere maruz kalma, uzun çalışma saatleri, iklim koşullarına (sıcak ve soğuk) maruz kalma, ağır yük kaldırma/taşıma, fiziksel zorlanma, izole ortamlarda çalışma gibi durumlar olumsuz barınma koşullarıyla birleşiyor, tarım işçisi çocuklar sıkça yaşamları boyunca sürecek kronik sağlık sorunlarına mahkum oluyor."

‘MALUMUN İLANI: ÇOCUK İŞ CİNAYETLERİ ARTIYOR’

İSİG Meclis’i hazırladığı raporda çocuk işçiliğine dair ise şu tespitlerde bulundu:

" 2013'te 59 çocuk, 2014'te 54 çocuk, 2015'te 63 çocuk, 2016'da 56 çocuk, 2017'de 60 çocuk, 2018'de 67 çocuk, 2019’da 67 çocuk, 2020’de 68 çocuk ve 2021’in ilk beş ayında 19 çocuk; yani 2013 ve 2021 (ilk beş ay) yılları arasında en az 513 çocuk çalışırken hayatını kaybetti.

"Ölen çocukların 58’i ise göçmen çocuk işçilerdi.

"Bu yıllar arasında, tarım-orman işkolunda 294 ölüm, inşaat işkolunda 50 ölüm, metal işkolunda 37 ölüm, konaklama işkolunda 23 ölüm, ticaret işkolunda 21 ölüm meydana geldi.

"Çocuk iş cinayetlerinde 14 yaş ve altında ölüm 169 iken, 15-17 yaş arası ölüm sayısı 344 oldu.

‘HER YIL MAYIS AYINDAN İTİBAREN CİDDİ BİR ARTIŞ GÖRÜLÜYOR’

"Çocuk iş cinayetlerinde genel olarak her yıl mayıs ayından itibaren ciddi bir artış görülüyor. Okulların tatil olduğu aylarda çalışan çocuk sayısındaki artış, tarım istihdamının mevsimsel artışı, stajyerliğin artması gibi nedenlerle bu dönemlerde çocuk iş cinayetlerinde büyük bir artış yaşanıyor. Temmuz-Ağustos ayları en fazla çocuk işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği aylar oluyor.

‘CEZASIZLIK OLDUKÇA YAYGIN’

"Çocuk işçiliğinin ve çocuk iş cinayetlerinin önlenememesinin bir nedeni de bu alanda görülen cezasızlıktır. Cezasızlık; faillerin cezalandırılmaması, ihlale maruz kalanların zararlarının giderilmemesi ve benzer olayların/ihlallerin bir daha yaşanmaması için herhangi bir önlemin alınmaması olarak tanımlanır. Cezasızlık devletlerin yönetme biçimidir ve benzer olayların/ihlallerin yeniden yaşanmasına yol açan bir kısır döngüdür. Çocukların çalıştırılması ve özellikle yaşanan iş kazası/cinayetlerinde de cezasızlık oldukça yaygın görülmektedir."

‘ÇOCUK İŞÇİLİK YASAKLANMALIDIR’

İSİG Meclis’i çocuk işçiliği ile mücadeleye ilişkin taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

"İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi olarak, çocuk işçiliğin getirildiği durumu ve çocuk iş cinayetlerinin bir ‘çocuk emek sömürüsü’ politikası olduğunu vurguluyoruz:

"Ucuz çocuk işgücünü teşvik eden ve bunun altyapısını oluşturan eğitim sistemi ve eğitim politikalarına son verilmelidir.

"Çocuk emeğiyle ilgili veriler bilimsel, güvenilir ve düzenli bir şekilde yayınlanmalıdır.

"Kayıt-dışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.

"Yasadışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır.

"Tüm çocuklar ücretsiz ve detaylı sağlık taramasından geçirilmelidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme imkânı sağlanmalı, bağışıklık sistemleri kuvvetlendirilmelidir.

"Çocuk işçilik yasaklanmalıdır."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar