Demokrasi Güçleri: Suruç Katliamı'nın ardındaki gerçek yargı eliyle kapatıldı

Demokrasi Güçleri: Suruç Katliamı'nın ardındaki gerçek yargı eliyle kapatıldı
Katliamın tek tutuklu sanığı olan Yakup Şahin hakkında ‘tasarlayarak öldürme’ suçundan 34 kez ağırlaştırılmış müebbet, aynı maddeden 70 kez 27 yıl hapis cezası verildi.

Yağmur Kaya


ARTI GERÇEK- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Suruç Katliamı davasının kapatılmasını Kadıköy Süreya Operası önünde eylem düzenledi.

Eylemde söz alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, devletlerin, halklara karşı işlediği suçları örtmek, katliamların izlerini silmek ve işbirlikçileri korumak için suçu bir kişinin sırtına yükleyip davaları kapatma yolunu seçtiğini belirterek, Suruç Katliamı davasında tam da böyle bir yol izlendiğini söyledi.

'BİR KİŞİNİN SIRTINA BİR TAKIM CEZALAR VERİLDİ'

"Bugün benzer bir durumla yüz yüzeyiz" diyen Piroğlu, Suruç Katliamının insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından biri olduğunu vurguladı.

Piroğlu konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Bir kişinin sırtına bir takım cezalar verilerek kapatılmak isteniyor. Suruç için adalet arayışı adil bir dünya kurma arayışıdır. Bu İktidar, bütün uygulamalarıyla yargıyı bir sopaya çevirerek paramiliter güçlerle halkın üstüne giderek varlığını devam ettirmeye çalışıyor. Başından itibaren Suruç Katliamı bu iktidarın bugüne gelişinin hikâyesini anlatır."

Piroğlu'nun ardından basın metnini Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına Ezgi Bahçeci okudu.

'SAYISIZ KATLİAM GERÇEKLEŞTİ'

"20 Temmuz 2015'te Sosyalist Gençlik Derneği Federasyonu'nun (SGDF) çağrısıyla "Beraber Savunduk Beraber İnşa Edeceğiz" şiarıyla örgütlediği, yıkılmış bir kent olan Kobanê'yi inşa çalışmasına katılmak için Amara Kültür Merkezi'nde buluşan anarşist ve sosyalist yüzlerce devrimci devlet-IŞİD iş birliğiyle yapılan katliamın davası 22 Ekim'deki duruşma ile sonuçlandırıldı" diyen Bahçeci, 7 Haziran 2015 yılında HDP'nin Diyarbakır'da düzenlediği eylemde bombalı saldırılarıyla birlikte katliamların başladığını söyledi. Bahçeci, "Suruç, 10 Ekim Ankara Gar katliamı, Antep katliamı ile devam etti ve sayısız katliam gerçekleştirildi. Suruç davası gibi Antep davası da kapatıldı" dedi.

'18 AY DOSYADA GİZLİLİK KARARI'

Devletin katliamda suç ortağı olduğunu söyleyen Bahçeci, katliamdan bugüne kadar yaşanılan süreci şu sözlerle anlattı: "Katliamın ardından 18 ay boyunca dosyaya gizlilik kararı uyguladı. Aileler, yaralılar, avukatlar ve sosyalistlerin mücadelesi sonucu 21 ay sonra sanıksız başlayan Suruç Katliamı davasında, dosyanın tek tutuklu sanığı ve aynı zamanda Ankara Gar katliamının da sanığı olan Yakup Şahin bir kez olsun mahkeme salonuna getirilmeyerek korundu.

'AİLELER VE AVUKATLARIN TALEPLERİ YARGILAMA SÜRESİNCE REDDEDİLDİ'

Dava Urfa'nın Hilvan ilçesine alınarak gözlerden uzak bir yargılama süreci sürdürülmeye çalışıldı. Aileler ve avukatların tüm talepleri yargılama süresince reddedildi, katiller ve işbirlikçileri korundu.

Dün mahkeme salonunda adalet isteyen aileler ve yaralıların dinlenmesini engellemeye çalışanlar, avukatlarla aralarına barikat çekenler, Yakup Şahin'e 'Bu tartışmaları dinlemek istemiyorum.Karar vereceğiniz zaman beni bağlayın' deme cesaretini verdi.

'KATLİAM MÜNFERİT BİR OLAYA BAĞLANDI'

Katliamın tek tutuklu sanığı olan Yakup Şahin hakkında ‘tasarlayarak öldürme’ suçundan 34 kez ağırlaştırılmış müebbet, aynı maddeden 70 kez 27 yıl hapis cezası verildi. Böylelikle katliam münferit bir olaya bağlanıp katliamın ardındaki gerçek, yargı eliyle karartıldı.

'DURUŞMA SALONUNDA ADALET İSTEYENLERE SORUŞTURMA AÇILDI'

33 düş yolcusunu katleden, katliamcı IŞİD çetesini ve işbirlikçi faşist AKP-MHP iktidarını aklama çabasını sürdüren mahkeme, duruşma salonunda adalet isteyen ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Suruç yaralıları Çağla Seven, Koray Türkay ve katliamda oğlunu kaybeden Feti Aydın ile Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarından Sezin Uçar hakkında suç duyurusunda bulundu.

'DEVLET TÜM KURUMLARIYLA SURUÇ'U UNUTTURMAK İSTİYOR'

Devlet; yerel mahkemesinden Anayasa Mahkemesi’ne, polis fezlekelerinden istihbarat şebekelerine tüm kurumlarıyla Suruç davasını kapatarak unutturmak istedi. AYM’nin yakın zamanda almış olduğu karar bunun en yalın örneğidir. Katliamın gerçekleşeceğini bildiği halde hiçbir önlem almayan Suruç Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal hakkında verilen para cezası kararına itiraz ederek AYM’ye başvuran Suruç aileleri ve tanıklarının başvurusu reddedilip SGDF ve Suruç’ta katledilen 33 düş yolcusu sorumlu ilan edilerek hedef gösterildi.

'ADALET MÜCADELESİNE DEVAM EDECEĞİ'

2015’den bugüne dek katliamın aydınlatılması için adalet mücadelesi yürütüldü. Sayısız gözaltı ve tutuklama saldırısına rağmen Suruç aileleri, yaralıları, tanıkları, avukatları ve devrimci-demokratik güçler 'Suruç için adalet herkes için adalet mücadelesini yürüttü ve yürütmeye devam ediyor.

'BU KARARIN BİZLER İÇİN HÜKMÜ YOK'

Bu kararın bizler için bir hükmü yoktur. Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak Suruç ve tüm katliamların aydınlatılması için sokakta olmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz."

Öne Çıkanlar