Diyarbakır'da kayyımlara karşı oturma eylemi: AKP darbeler partisi haline gelmiştir
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK - Siyasi iktidar tarafından Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir belediyeleri eşbaşkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanması protestoları 5'inci gününde devam ediyor.
HDP’nin 5 gündür açıklama yapmak istediği Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi binası önündeki polis ablukası bu gün daha da büyütüldü.
Cadde ve yan yolların tümü polis bariyerleriyle kapatılırken, tüm yollara TOMA’lar konuşlandırıldı.
Basın açıklamasının yapılacağı alana yurttaşların geçmesine izin verilmezken, alana Miletvekilleri, Belediye Eşbaşkanları, Belediye Meclis Üyeleri, HDP ve DBP yöneticileri bulunuyor.
HDP’lilerin, belediye binası önünde açıklamasına bir kez daha izin verilmemesi üzerine, Lise Caddesi’ne gelen HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ile HDP'li milletvekili ve Diyarbakır halkı oturma eylemine başladı.
Basın açıklaması HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, milletvekilleri Garo Paylan, Meral Danış Beştaş, Remziye Tosun, Dersim Dağ, Hişyar Özsoy, Nusrettin Maçin, Semra Güzel, Musa Farisoğulları, Hişyar Özsoy, Nimetullah Erdoğmuş ve Feleknaz Uca'nın katılımı ile gerçekleşecek.
Oturma eylemi Dengbêjlerin stranları, kılamları ile devam ederken,Saat 14:00'da HDP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç beklenen basın açıklamasını yaptı.
Açıklamasında siyasi iktidar tarafından atanan kayyımları tanımayacaklarını belirten Oluç, belediye başkanları görevlerine iade edilene kadar eylemlerinin süreceğini söyledi:
'DARBELERE KARŞIYIZ DİYEREK İKTİDARA GELEN ADALET VE KALKINMA PARTİSİ DARBELER PARTİSİ HALİNE GELMİŞTİR'
"Bugünden önce planlamaya başladılar bu suçu işlemek için. Tahammüden işlenmiş suç, yani planlı suç daha büyük suçtur. En büyük suçu işlemiş oldular. nedir bu en büyük suç? Halkın iradesini gasp ettiler. halkın alınteriyle çalışarak anasütü gibi helal olan oylarıyla seçtiği üç büyükşehir eş belediye başkanımızı görevlerinden aldılar. Halkın iradesini gasp ettiler. Demokrasi suçu işlediler. Hukuk suçu işlediler. ve bütün bunları da hukuken yaptık diyorlar. Büyük bir yalan söylüyor İçişleri Bakanı. Hukuken değil siyaseten yaptılar. Siyasi olarak yenemedikleri rakiplerini yani Halkların Demokratik Partisi'ni, ellerindeki devlet aygıtını, devlet şiddetini kullanarak bertaraf etmeye çalışıyorlar. Suçları aynı zamanda demokrasiye karşı bir suçtur.
Bir darbe yaptılar, 'darbelere karşıyız' diye iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi ne yazık ki darbeler partisi haline gelmiştir. Üst üste darbeler yapmaktadır. İlk yaptıkları darbe, 20 Temmuz OHAL ilanıyla gerçekleşmiş olan darbedir. İkinci darbeleri 4 Kasım 2016'da o dönem eş genel başkanlarımızı, milletvekillerimizi siyasi bir kararla gözaltına alıp tutukladıkları zaman siyasete darbe yaptılar.
Türkiye demokrasi tarihine, haklar, mücadeleler, özgürlükler tarihine altın harflerle yazılan bir direniş segiliyoruz. Hakkımıza sahip çıkıyoruz. İrademize sahip çıkıyoruz. Geleceğimize, siyasi partimize sahip çıkıyoruz ve bundan sonra da sahip çıkmaya devam edeceğiz.
