'Kobanê Davası'nda Erdoğan da dinlenmeli'

'Kobanê Davası'nda Erdoğan da dinlenmeli'
Av. Nuray Özdoğan, Kobanê Davası'nda taleplerinin reddine gerekçe gösterilen Fransa’daki IŞİD davasında dönemin devlet başkanının dinlendiğini hatırlattı.

IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yaşanan eylemler gerekçesiyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın duruşması 29 Kasım’a ertelendi. Davaya bakan Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 6’ncı duruşmada kurduğu 16 sayfalık ara karar UYAP’a yüklendi. 

RET KARARININ GEREKÇESİ

Mahkeme, duruşma periyotlarının değiştirilmesi talebine yönelik verdiği ret kararına, IŞİD’in 13 Kasım 2015’te Paris’te gerçekleştirdiği bombalı saldırı nedeniyle Fransa’da başlayan yargılamayı gerekçe gösterdi. Mahkemenin ret gerekçesinde şunlar yer aldı: "Sanık ve taraf sayısı ile suç sayısı gibi hususlar itibariyle benzer özellikler arz eden çok sanıklı darbe teşebbüsü davalarında da kesintisiz olarak duruşma yapılmıştır. Son günlerde gündeme gelen IŞİD örgütünün Paris'te gerçekleştirdiği terör saldırısı nedeniyle Fransa'da yargılamalarına başlanan davanın duruşmasının aralıksız 140 gün süreceği bilinmektedir. Bu anlamda sürdürülebilir olduğu anlaşılan duruşma periyotlarının herhangi bir yasal ve geçerli gerekçeye dayanmadan uzatılması taleplerinin reddine karar verilmiştir."

Mahkeme, avukatların mazeret dilekçesini de, "toplu şekilde sunulduğu" gerekçesiyle reddetti.  

SAVUNMA ZORUNLULUĞU

Ara kararda, ayrıca yargılanan siyasetçilere savunmaların hazırlamaları için yeterli süre verildiği de ileri sürülerek, sonradan tutuklanan Aynur Aşan dışındaki tutukluların 29 Kasım’da görülecek olan duruşmada alfabetik sıralamaya göre savunmalarının alınacağı, savunmalarını yapmadıkları takdirde, "susma hakkını kullanmış" sayılacağı belirtildi.

‘ERDOĞAN’IN DİNLENMESİ GEREKİYOR’

Mahkemenin ara kararını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendiren dava avukatlarından Nuray Özdoğan, mahkemenin süre taleplerine ret gerekçesi olarak Fransa’da süren yargılamayı göstermesine ilişkin, "Bu kararlar mahkeme başkanına ait değil. AKP’nin kollukla birlikte çalışan bir hukuk birimi var, bu kararlar da onların kararı. Fransa’da yürüyen IŞİD yargılama davasını örnek gösteriyor ama Türkiye’deki IŞİD katliam dosyaları hala sürüyor. Hala firari sanıklar bulunabilmiş değil. Yargının tutumunu değerlendireceksek, Fransa ve Türkiye’nin IŞİD yargılamalarındaki tutumunu karşılaştıralım o zaman. Bize gösterdikleri Fransa’daki dosyanın ilk celsesinde dönemin devlet başkanının ifadesi alındı. Biz de bu davanın başından beri 6-8 Ekim 2014’te yaşanan olaylarda gerçeğin açığa çıkarılmasını istedik. HDP defalarca araştırılmasını istedi. Ama buna izi verilmedi. Ama madem dosyalar karşılaştırılıyor, o zaman 6-8 Ekim 2014’te HDP ile görüşmeler yapan iktidardaki yöneticilerin, Erdoğan’ın, dönemin başbakan ve cumhurbaşkanının mahkemede dinlenmesi gerekiyor" dedi.

YETKİLİLER MAHKEMEYE BEYAN VERMELİ 

Kobanê Davası’nda yargılanan siyasetçilerin de 6-8 Ekim 2014’te HDP’nin iktidar yetkilileriyle görüşmelerin yapıldığına dair beyanlarda bulunduklarını anımsatan Özdoğan, "Olaylar neden engellenmedi, kim sebep oldu, neler görüşüldü? Engellenmeye çalışılan kimdi kışkırtmaya çalışan kimdi? Madem amaç gerçeği açığa çıkarmak ve dosyaları karşılaştırıyoruz. Bu durumda Fransa’daki yargılama gibi birinci elden bilgi sahibi olan dönemin İçişleri Bakanı, istihbarat görevlileri, başbakanı, cumhurbaşkanı gelip mahkemede beyan versinler. Diğer yandan biz IŞİD katliamı davalarını onlardan daha iyi takip ediyoruz. Bu dosyayı aleyhimize kullanmalarını kabul etmeyeceğiz, bu yönde de taleplerimiz olacak" ifadelerini kullandı.

SEÇİM ÇALIŞMASI DOSYASI

Kobanê Davası’nın bir seçim çalışması dosyası olduğunu vurgulayan Özdoğan, bunun için mahkeme salonunun kullanıldığını söyledi. Özdoğan, "Ama yargılama yok, yargıç da yok. Sadece mahkeme salonu kullanılarak bir siyasi kararın uygulanması sağlanmaya çalışılıyor. Özellikle savunma hakkının ihlaline yönelik, dosyanın bizler tarafından incelenmesinin imkansız hale getirilmesine sebepleriyle itiraz ettik. Ancak mahkeme çok kısa sürede dosyayı karara çıkarmak istiyor hem de avukat ve yargılananların dosyaya müdahalesini önlemeye çalışıyor. Ama savunmaya izin vermemek demek avukatlık yaptırmamak demek" diye belirtti.

BÖYLE YARGILAMA GÖRÜLMEDİ 

Mahkemenin, avukatların dosyayı takip etmesini imkansız hale getirdiğini ifade eden Özdoğan, davanın zamana sıkıştırılarak, yargılananları savunma yapamaz hale getirilerek hızlıca karara götürülmeye çalışıldığını söyledi. Özdoğan, "An itibariyle avukatlara dönük bir saldırı da söz konusu. Son celsede savcılık, görevi kötüye kullanma iddiasıyla hakkımızda suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Oysa biz görevimizi yapmamıza izin vermediklerini söyledik. Türkiye’de faşizm uygulamasını, en sert şekilde Kobanê Davası’nda görüyoruz. Son dönem yargılamaların çoğu politik saiklerle yürüyor ancak, hiçbir davada bu kadar usulün ayaklar altına alındığı, siyasi kararın bu kadar açık edildiği bir yargılama görmedik. İktidar, düşme ihtimalinin güçlenmesiyle dosyaya daha fazla yüklendi ve mahkeme yargıçlarını değiştirdi" şeklinde konuştu.

‘MÜVEKKİLERİMİZ TECRİT ALTINDA’

Dosya kapsamında yargılanan tutukluların tecrit koşullarında tutulduğuna vurgu yapan Özdoğan, "Müvekkillerimizin bu haliyle dosyayı inceleyip sağlıklı savunma yapmaları mümkün değil. Yoğun tecrit ve baskı altındalar. Bir kısmı hala aylardır pandemi için kurulmuş olan hücrelerde tutuluyorlar. Aynı dosyada yargılandıkları halde birbiriyle temasları engelleniyor" dedi.

Özdoğan, davayı hızlıca bitirmek isteyen ve "yargılama yapıyormuş" gibi görünen mahkemenin oyununa alet olmayacaklarını ifade etti. (MA / Zemo Ağgöz)

Öne Çıkanlar