Hasan Cemal: Barış yolunda İmralı'yı yok saymak 'realpolitika'nın gerçeklerinden uzaklaşmak olur

Hasan Cemal: Barış yolunda İmralı'yı yok saymak 'realpolitika'nın gerçeklerinden uzaklaşmak olur
'Erdoğan başbakanlığı döneminde sadece İmralı'yı, Öcalan'ı değil, aynı zamanda Kandil'i, PKK'yı da muhatap aldı çözüm için.'

T24 yazarı Hasan Cemal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorununda muhattap olarak HDP'yi görmesi yerinde bir politika tercihi olduğunu ancak "Ama barış yolunda mesafe almak için İmralı ve Kandil'i yok saymak ya da görmezlikten gelmek "realpolitika"nın gerçeklerinden uzaklaşmak olur." uyarısında da bulundu.

Hasan Cemal'in T24'te "Kürt sorunu... Kılıçdaroğlu... HDP... İmralı... Kandil... Ve barış..." başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili kısmı şöyle:

Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışı,
demin belirttiğim gibi olumlu,
önemli bir çıkış.
Çünkü Kürt sorununun çözümü konusunda,
yani barış yolunda HDP'yi "meşru bir organ"
olarak görüyor, muhatap alıyor.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasında
bir de Erdoğan'a dönük eleştiri var:

Devlet dediğiniz kurum
gayrimeşru bir organla muhatap olmaz.
Erdoğan bunu yaptı,
devleti İmralı ile muhatap kıldı.
İmralı meşru bir organ değil.

Burada bir parantez açmak istiyorum.
Erdoğan başbakanlığı döneminde
sadece İmralı'yı, Öcalan'ı değil,
aynı zamanda Kandil'i, PKK'yı da
muhatap aldı çözüm için.
Ankara-İmralı-Kandil üçgeninin
kurulmasına yeşil ışık yaktı.
Bugünkü MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı
kendi temsilcisi olarak Oslo'da,
"Oslo barış süreci"nde
Kandil'den gelen PKK temsilcilerinin
karşısına oturttu.
Erdoğan bir zamanlar doğru olanı yapmış,
gerçekçi davranmıştı;
çünkü İmralı'yı, Kandil'i yok sayarak
barış yolu açılamazdı.
Ama Erdoğan sonra "doğru yol"dan saptı,
ve "devlet"in barışı her zaman
namlunun ucunda gören
o klasik, yanlış çizgisini benimsedi,
bir başka deyişle çıkmaz yola saptı.
Erdoğan bugün savaşı köpürtmekle yetinmiyor,
aynı zamanda HDP'nin kapısına da
kilit vurmanın peşinde gidiyor.
Sayın Kılıçdaroğlu'na söylemek istediğim şu:
Barış yolunda HDP'yi muhatap almak
son derece yerinde bir politika tercihi.
Ama barış yolunda mesafe almak için
İmralı ve Kandil'i yok saymak
ya da görmezlikten gelmek
"realpolitika"nın gerçeklerinden
uzaklaşmak olur.
Bu arada bir kez daha altını çizmekte yarar var:
Yeniden bir barış süreci açılacaksa,
PKK'nın silah bırakması şarttır;
bu şartın gerçekleşmesinde de
en büyük rol hâlâ Öcalan'ındır.

Öne Çıkanlar