HDP İzmir milletvekilleri: Asıl failler Ankara’da

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü’ne yönelik silahlı saldırıda bulunan Onur Gencer, partili Deniz Poyraz’ı katletti. Savcılık, soruşturmayı genişletmeden mahkemeye sevk ettiği katil Gencer, apar topar tutuklandı. Gencer’in, emniyet ifadesinde bahsettiği Poligon İzmir’e bir yılda 7 kez gittiği kamuoyuna yansırken, AKP’li bürokratlarla ilişki de olan poligon sahibinin ifadesi de henüz alınmadı. Yine Gencer’in katliamın ardından teslim olmadan önce iletişime geçtiği ve Deniz Poyraz’ın cansız bedeninin fotoğrafını gönderdiği kişilerin de ifadelerine başvurulmadı. 

Yüzeysel bir soruşturma yapan polisler, Gencer hakkında düzenledikleri fezlekede de "örgütle bağlantısı olmadığı" kanaatinde bulundu. Parti binasına yapılan saldırının ardından soruşturmaya yönelik kamuoyuna yansıyan bilgileri HDP’li kent vekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni ile konuştuk. 

Kemalbay, "Çıkarları uğruna kan döktüler, asıl fail Ankara'da oturuyor" derken, Çepni de sorumluların AKP ve MHP olduğuna işaret ederek, olayın örtbas edilmeye çalışıldığını söyledi. 

'KATİL SURİYE’YE NASIL GİTTİ?'

HDP’li vekil Murat Çepni,  katil zanlısı Onur Gencer’in sağlık çalışanı olmasına rağmen Suriye’ye hangi resmi mekanizmalarca ve hangi planlamayla gittiğini sorarak, "Katilin Suriye’de silahlı, asker kamuflajlı askerlerin elinde olan silahlarla çekilmiş fotoğraflar var. Bu insan hangi mekanizmalarla, hangi resmi planlamalarla Suriye’ye gönderildi? Suriye’ye gönderildiğinde sağlık işi mi yaptı, yoksa orada çetelerle birlikte askeri eğitim mi aldı? Şahıs orada askeri eğitim aldığını zaten itiraf etmiş oldu. İzmir’de de yine sosyal medyasında çok rahat takip edeceğimiz üzere çok sayıda silahlı fotoğraf ve HDP’lilere dönük doğrudan katliam tehditlerini yaptığı yönündeki paylaşımları var. Bunun yanında poligondaki görüntüleri var. Şimdi bütün bunları bir araya getirdiğiniz zaman, saldırının organizasyon olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.

'KİMSENİN İFADESİ ALINMADI'

Katil Gencer’in apar topar tutuklanmasına dikkat çeken Çepni, Gencer’e hiçbir rutin gözaltı işleminin uygulanmadığını söyledi. Çepni, "Bu şahısın aylarca burada keşif yaptığı biliniyor. Bu keşiflerin açığa çıkartılması için herhangi bir çalışma söz konusu değil. Kimsenin ifadesi alınmamış. Bizim partili arkadaşlarımızın dahi ifadesi alınmamış. En nihayetinde bu şahıs gözaltı esnasında bile telefonunun da paylaşım yapabilmiş. Telefonuna el konulmamış. Zaten katliamı gerçekleştirdikten sonra elleri çözük bir biçimde ‘Abicim’ denilerek karşılanmış polislerce. O yüzden en son yaptığı görüşmenin sahipleri biliniyor olmasına rağmen, onların da ifadesi alınmamış. Oysa çok basit bir soruşturma yapılmış olsa, birkaç aylık dahi olsa bütün ilişki ağı, HTS kayıtlarında ortaya çıkabilir" dedi.

'SUÇÜSTÜ YAKALANDILAR'

"Gencer’in gözaltı sürecinin katliamın bir organizasyon biçiminde gerçekleştiğini ortaya koyuyor" diyen Çepni, soruşturmanın olayı gizlemek amacıyla yürütüldüğünü kaydetti. Çepni, şöyle devam etti: "Aslında suçlular tamamen suçüstünde yakalanmış durumdalar. Emniyet müdürlüğü ilk elden zanlının akıl sağlığı yerinde olmayan bir şahıs olduğunu söyledi. Bunu nerde bildiğini biz merak ediyoruz ve soruyoruz. Eğer böyle ise bu şahıs nasıl oldu da bu ruhsat verildi? Bu şahıs nasıl oldu da Suriye’ye gönderildi? Dolayısıyla neresinde bakarsanız bakın; onlarca soru sorabiliriz. Burada İçişleri Bakanlığına da soruyoruz, emniyet amirliğine de valiliğe de soruyoruz. Veriler bu kadar net iken, siz bu katliamı açığa çıkartmamak için elinizde ne geliyorsa yapıyorsunuz. Çok sıradan bir gözaltında dahi dört artı dört gün süreci uzatabiliyorken, böylesi canice işlenmiş bir katili 24 saat bile gözaltında tutmadan, hiçbir ifade almadan, hiçbir araştırma yapmadan katili tutuklamanız, gerçekleri örtbas etmek, gizlemekten başka hiçbir anlama gelmiyor. Biz bu konuda her türlü çalışmayı yapacağız. Arkasında kim var, bunları ortaya çıkartmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Çünkü dediğim gibi, ortada gizli saklı bir durum yok, ortada çok net bir durum var."

‘İKTİDARIN ORGANİZASYONU’

Söz konusu saldırının doğrudan siyasi iktidarın organizasyonu olduğunu söyleyen Çepni, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü bu katliamın siyasi alt yapısı iktidar tarafından örgütlenmiştir. Nasıl örgütlenmiştir? HDP katledilmesi gereken, tutuklanması gereken, tasfiye edilmesi gereken bir siyasi parti olduğunu bugün dahi söylemeye devam eden bir iktidar var. Yani siyasi iktidar siyasetten milliyetçi çeteci çevrelere ‘HDP’yi katledebilirsiniz’ diyor. Yaşananlar bu siyasetin sonucudur. Pratik olarak da örgütsel olarak da bu şahıs ve şahıslar sağlık çalışanı diye alınmış, Suriye’ye gönderilmiş orada çetelerle iş birliği içerisinde oradaki kafa kesen çetelerle çalıştırılmış, savaştırılmış ve sonra Türkiye’ye geri gelmiş kişiler. Geri geldikten sonra da buna benzer fikirlerini niyetlerini de sosyal medya da paylaşmış. Poligonlara gidip ateş eğitimi almış. Bu iki tabloya baktığımızda, bunun doğrudan bir siyasi organizasyon olduğunu görüyoruz. Yani bunun psikolojisi bozukmuş, akli dengesi yerinde değilmiş gibi ifadeler, aslında cinayeti gizlemenin çabalarıdır, bunun hiçbir gerçekliği de yoktur. Bu anlamda bunun doğrudan sorumluları, AKP ile MHP’nin ta kendisidir."

KEMALBAY: KARANLIK KORİDORLAR 

Gazi, Sivas, Suruç, Ankara katliamlarını hatırlatarak, HDP İzmir İl Örgütü’ne saldırının da tek başına planlanmadığının altını çizen milletvekili Serpil Kemalbay, emniyetin daha ilk dakikalarda, saldırganın deli olduğu yönünde kendisine ifadelerde bulunduğunu anımsattı. Kemalbay, "Bu saldırı Türkiye'de karanlık koridorlar yaratmak isteyenlerin işi" dedi.

'MİT HABERSİZ OLAMAZ'

Saldırgan Gencer’in olayı gerçekleştirmeden önceki dönemlerde sanal medya hesaplarında paylaştığı silahlı resimlerin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından bilinmesi gerektiğini kaydeden Kemalbay, "İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nün bu olaydan haberdar olduğunu düşünüyorum" dedi. Sanal medyada yapılan ufak bir eleştirinin dahi yargılama konusu yapıldığı bir dönemde, Gencer’in silahlı paylaşımlarının fark edilmemesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Kemalbay, "MİT’in mutlaka saldırgandan haberi vardı. Çünkü polis tarafından gözetim altında olan bir yerde defalarca keşif yapıyor, saldırı günü eldiveniyle, çantasıyla önlerinden geçiyor. Polisin fark etmemesi mümkün değil" ifadelerini kullandı.

GÖZALTINDA PAYLAŞIMLARI KİM SİLDİ?

Katil Gencer’in soruşturma tamamlanmadan tutuklandığına değinen Kemalbay, "Gencer gözaltındayken paylaşımlarını kim sildi?" diye sordu. Türkiye’deki iktidara karşı büyük bir öfkenin biriktiğini söyleyen Kemalbay, "Ülkeyi yağmalayan, yolsuzluğun dibine batan, mafyanın devletin içine geçtiği, çürümüş bir iktidar var. Seçimde kaybedeceğinden korktuğu ve iktidarı vermek istemediği için her türlü müdahaleyi yapmaya hazır iktidarın bu saldırıda parmağı var. HDP uzun bir süredir hedef alınıyor. Kumpas davası, kapatılma davası ve yapılan saldırılar iktidarın HDP'ye olan yaklaşımını gösteriyor" şeklinde konuştu. (MA)