İstanbul LGBTİ+ komitelerinden açıklama: Eşit yurttaşlık haklarımızı alana kadar direnmeye devam edeceğiz

İstanbul LGBTİ+ komitelerinden açıklama: Eşit yurttaşlık haklarımızı alana kadar direnmeye devam edeceğiz
30'uncu İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi ve 20'inci İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Komitesi, 26 Haziran günü gerçekleştirilen Onur Yürüyüşü hakkında açıklamada bulundu.

Yağmur Kaya


+GERÇEK- 30'uncu İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi ve 20'inci İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Komitesi, 26 Haziran günü gerçekleştirilen Onur Yürüyüşü’ne yönelik polis müdahalesi ve gözaltılar hakkında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.

Yapılan toplantıda İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üyelerinden Jiyan Tosun'un açıklamasının ardından 30. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası ve 20. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Komitesi açıklamada bulundu.

Komiteler yaptıkları açıklamada açıklamada, "lubunyalar olarak her yerde, her alanda direnmeye, yaşam hakkımızı savunmaya, eşit yurttaşlık haklarımızı alana kadar devam edeceğiz" ifadelerini kullanarak yaptıkları açıklamayı şöyle sonlandırdı:

"Ve bir kez daha duyuruyoruz: lubunyalara boyun eğdiremeyeceksiniz. Bizim birbirimize taşıdığımız umut, cesaret ve direniş sizin yasaklarınızı aşar. Varlığımızı her gün, her alanda ve her yıl Onur Yürüyüşlerimizde göstermeye devam edeceğiz! Çünkü biz sandığınızdan daha örgütlü, daha zırıl, daha dönmeyiz. Rak, rak, rak geldik, buradayız ve hiçbir yere gitmeye niyetimiz yok. Her gün bin bir zorlukla başa çıkan lubunyalar olarak her yerde, her alanda direnmeye, yaşam hakkımızı savunmaya, eşit yurttaşlık haklarımızı alana kadar devam edeceğiz."

Açıklama sırasında gelen soru üzerine, eyleme katılan ve gözaltına alınan mültecilerin geri gönderme merkezine gönderildikleri ancak bunun sayısının şimdilik tespit edilemediği bilgisi verildi.

Açıklamaya İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü, Sosyal Politika Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği, Keskesor, Barış için Kültürel Araştırmalar Derneği, ÜniKuir Derneği, İstanbul Üniversitesi Eşitlik Topluluğu, Kadın Savunma Ağı, Eğitim Sen 3 ve 6 nolu Şubeleri LGBTİ+ Komisyonları katıldı.

'AVUKATIN BACAK ARASINA TEKME ATILDI'

Avukat Jiyan Tosun, gözaltında yaşayan hak ihlallerine dair yaptığı açıklamada, Onur Yürüyüşü'ne katılan ve gözaltına alınan mültecilerin geri gönderme merkezine gönderildiğini söyledi. Geri gönderme merkezine gönderilen mülteci sayısının şu an belirlenemediğini söyleyen Tosun, polisin müvekkilleriyle görüşmek isteyen avukatın bacak arasına tekme attığını vurguladı. Gözaltı aracında saatlerce bekletilenlere su, yemek verilmediğini, tuvalete gitmelerine izin verilmediğini ifade eden Tosun, panik atak krizi geçiren müvekkillere ilaç verilmesine müsade edilmediğini ve bir müvekkilin ise polis şiddeti sonucu kolunun çıktığını söyledi.

373 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

26 Haziran günü 373 kişinin gözaltına alındığını belirten 30. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası ve 20. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Komitesi yaptığı açıklamada yaşananlar hakkında şunlara değindi:

"Her yıl Haziran ayının son haftasında düzenlenen Onur Yürüyüşü bu yıl önce örgütlenen nefret kampanyalarıyla ardından yürüyüşe yapılan polis saldırısıyla engellenmek istendi. Bütün engellemelere, valilik yasaklamalarına, islamo-faşist çetelerin tehdidine ve polis şiddetine rağmen İstanbul Onur Yürüyüşünü gerçekleştirdik. 20. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'nde aralarında avukatların da bulunduğu toplam 373 kişi hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı.

TAKSİM ABLUKA ALTINA ALINDI, İNSANLAR KAFELERDEN GÖZALTINA ALINDI

Taksim Sıraselviler Caddesi'nde saat 17.00'da yapılmak istenen basın açıklaması öncesi insanlar oturdukları kafelerden, yürüdükleri sokaklardan işkence ile gözaltına alındı. Taksim adeta ablukaya alındı, toplu taşıma seferleri iptal edildi, yayaların yürüyüş yolları dahi kapatıldı, insanlar evlerinden çıkamaz ve evlerine giremez hale getirildi. Gözlatında saatlerce havasız otobüslerde tutulanlar, ters kelepçeli halde araç içlerinde polis şiddetine ve tacizine maruz kaldı. Gözaltına alınırken hakaret ve cinsiyetçi küfürlere, tecavüz tehditlerine maruz kalan LGBTİ+'lara yönelik bu sistematik saldırı, gözaltı boyunca aç ve susuz bırakılma uygulamalarıyla sürdürüldü. Bunun yanı sıra avukatlarımız uzun süre müvekkilleriyle görüştürülmediler, Vatan Emniyet Müdürülüğü'ne girişleri engellendi, polis tarafından darp ve taciz edildiler.

'LUBUNYA HAREKETİNİN MEŞRULUĞU DEVLET KRİMİNALİZE ETMEYE ÇALIŞIYOR'

Gözaltındaki arkadaşlarımızın güvenli bir şekilde serbest bırakılması için orada bekleyen aileleri ve LGBTİ+'ları yeniden polis ablukası altına almaya çalışarak hukuksuzca gözaltı yapmaya çalıştılar. Eylemler sona erdikten sonra bile ara mahallalerde keyfi gözaltı uygulamalarını ve polis ablukasını ve şiddetini sürdürdüler.

Devletin sahip olduğu yasal ve yasadışı her türlü aracıyla hedef aldığı onur yürüyüşümüz ve dolayısıyla lubunya hareketinin meşruluğu gene devlet ve hükümet tarafından kriminalize edilmeye çalışıyor, onur yürüyüşü üzerinden tüm lgbti+'lar ve egemenin makbul vatandaş kabul etmedikleri hedef gösteriliyor, bunlara karşı nefret dili besleniyor.

2015-2021 arasında İstanbul Onur Yürüyüşlerinde 103 kişi gözaltına alınmıştı. Bu yıl geçtiğimiz 7 yılın toplamının 3 katından fazla insan gözaltına alındı. Son yıllarda gerçekleşen eylemlerde gözaltına alınan sayısında onur yüryüşümüzün tüm eylemler arasında rekora sahip olmasının bir raslantı olmadığının farkındayız.

'ÇOK SAYIDA LGBTİ+'YA FİZİKİ VE PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULANDI'

İstanbul'da yaşanan şiddetin benzerinin İzmir ve Antalya'daki LGBTi+'ların da maruz kaldığını, hukuksuz gözaltıların ve engellemelerin yaşandığını gördük. Biz bu hırsı, kini, hıncı gerici ve islamo-faşist çetelerin sırtını sıvazlayıp, kamuoyuna da yansıyan 'biz bunların icabına bakıcaz' sözlerinden tanıyoruz. Bu çetelerle rica minnet konuşan İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyeti LGBTİ+'ları işkenceyle gözaltına aldı, alandaki pek çok LGBTİ+'ya da fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladı. 

Buradan toplumsal muhalefetin her kesimine seslenmek istiyoruz; lubunya hareketi sahiplendiği ilkelerle ve pratikleriyle herkesin özgür ve eşit yaşayabileceği bir dünya için verilen mücadelenin en temel unsurlarından biridir. Hükümetin ve işbirlikçi islamo-faşist çetelerinin bizimle olan dertlerinin asıl nedeni de budur. Dün maruz bırakıldığımız ve yasal kılıfa sokulmak istenen hukuksuz şiddetin nedeni de budur. Nefret dili örgütlenerek dışlanmaya, suçlulaştırmaya ve görünmez kılınmaya çalışılan bu harekete sahip çıkmak, devlet eliyle örgütlemek istenen linç kültürüne yüksek sesle itiraz etmek ve yaşamın her alanında ötekileştirilen LGBTİ+ları savunmak, gasp edilen anayasal haklarımızın iadesi ve eşit yurttaşlık ilkeleri doğrultusunda haklarımızın koruma altına alınması için acilen harekete geçmeye çağırıyoruz!

'EŞİT YURTTAŞLIK HAKKIMIZI ALANA KADAR DEVAM EDECEĞİZ'

Ve bir kez daha duyuruyoruz: lubunyalara boyun eğdiremeyeceksiniz. Bizim birbirimize taşıdığımız umut, cesaret ve direniş sizin yasaklarınızı aşar. Varlığımızı her gün, her alanda ve her yıl Onur Yürüyüşlerimizde göstermeye devam edeceğiz! Çünkü biz sandığınızdan daha örgütlü, daha zırıl, daha dönmeyiz. Rak, rak, rak geldik, buradayız ve hiçbir yere gitmeye niyetimiz yok. Her gün bin bir zorlukla başa çıkan lubunyalar olarak her yerde, her alanda direnmeye, yaşam hakkımızı savunmaya, eşit yurttaşlık haklarımızı alana kadar devam edeceğiz."

Öne Çıkanlar