Erdoğan'dan 'Kanal İstanbul için ödeme yapmayacağız' diyen muhalefete: Söke söke bu parayı alırlar

Erdoğan'dan 'Kanal İstanbul için ödeme yapmayacağız' diyen muhalefete: Söke söke bu parayı alırlar
Erdoğan'ın Sazlıdere Barajı üzerine kurulan köprünün açılış töreninde açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın "çılgın proje" olarak tanımladığı, muhalefetin ve doğa savunucularının tepki gösterdiği Kanal İstanbul projesinin ilk köprüsü için bugün temel atıldı.

Erdoğan'ın Sazlıdere Barajı üzerine kurulan köprünün açılış töreninde açıklamalarda bulundu.

'SÖKE SÖKE'

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, temel atma töreninde açıklamalarda bulundu. 

Erdoğan, "Şirketlere, iktidara gelince Kanal İstanbul için ödeme yapmayacağız" diyen muhalefete, "Söke söke bu parayı uluslararası tahkim yoluyla sizden alırlar" sözleriyle yanıt verdi. 

Erdoğan, "Yatırımcıları tehdit ediyorlar. Projeye ilgi duyan ülkeleri de tehdit ediyorlar. Bu ne terbiyeslizliktir. Devletlerde devamlılık esastır. Bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Söke söke bu paraları uluslarası tahkim yoluyla alırlar. Bunlar tam manasıyla çaylak" diye konuştu. 

'KALKINMA TARİHİNE YENİ BİR SAYFA'

Erdoğan, "Bugün Türkiye'nin kalkınma tarihinde yeni bir sayfa açıyoruz" diyen Erdoğan, "Bugün, rahmetli Menderes, rahmetli Özal, rahmetli Erbakan, Demirel gibi ülkemizin kalkınma mücadelesinin sembol isimlerinin ruhlarını bir kez daha şad ediyoruz. Bugün Kanal İstanbul projesinin ilk köprüsünün temelini atıyoruz. Aynı zamanda Kuzey Marmara Otoyol'unun Nakkaş-Başakşehir kesiminin Sazlıdere Barajı üzerindeki bağlantı yolu da olan bu köprünün ülkemize, milletimize, İstanbulumuza hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. 

'11 ÖNCE PAYLAŞTIK'

"Kanal İstanbul projesini bundan 11 yıl önce milletimizle paylaşmıştık" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Türkiye'nin bu süreçte yaşadığı iç dış badireler sebebiyle projenin ilerlemesi biraz gecikti. Bugün tüm hazırlıkları tamamlayıp proje kapsamındaki ilk köprünün temeli için bir aradayız. 

Kanal İstanbul'a acaba bu proje neden gerekliydi? Gecikmeli de olsa bugün bu temeli nasıl atıyoruz? İstanbul Boğazı dünyanın en kalabalık gemi trafiklerinden birine sahiptir. Boğazdan 1930'lu yıllarda yılda ortalama 3 bin gemi geçiş yapıyordu. Günümüzde bu rakam 45 bine ulaştı. Sadece şehir içi yolculuklar için İstanbul Boğazı'nın 54 iskelesinde 500 bin kişilik insan trafiği söz konusu" dedi.

'GENÇLERİMİZE SESLENİYORUM'

Her büyük geminin Boğaz geçişi, şehir için ciddi risk anlamına geliyor. Petrolden organik ürüne kadar farklı yük taşıyan gemilerin kaza yapmaları durumunda, denizlerimizdeki doğal hayat da büyük tehdit altına giriyor. Gemilerin karaya çarpması halinde ise hem kültürel mirasımız zarar görüyor. Hem ciddi yıkım ve yangınlarla karşılaşabiliyoruz. Yaşı ilerlemiş olan İstanbulluların hafızalarında Boğaz'da haftalarca yanan petrol gemilerinin görüntüleri vardır. Gençlerimize sesleniyorum, Z kuşağı, bakınız bütün bu olanlar bitenler 19-20 yıldır bu ülkede iktidarda olan bizler neleri gerçekleştirdik, hangi adımları attık, bunları bilmeniz gerekiyor. Geçen yılın ilk ayında Kabataş açıklarında kıyıya sürüklenen dev Rus gemisinin yarattığı endişeyi unutmadık. Montrö'de kılavuz kaptan ve romorkör kullanımının zorunlu tutulmaması ticari gemilerin Boğaz geçişindeki riskleri artırıyor. Büyük gemilerin geçişi için Boğaz'ın kapatılmak zorunda kalınması ve gemiler arasında bırakılması gereken mesafeler zaman kayıplarına yol açıyor. Beklemede geçen her saat önemli bir maliyet demektir. Yapılan projeksiyonlar 2050'de Boğaz'dan geçecek gemi sayısının 78 bini bulacağını gösteriyor. Hesaplamalara göre İstanbul Boğazı'nın güvenli geçiş kapasitesi 25 bindir." 

MÜSİLAJ KANAL İSTANBUL'A BAĞLANDI!

"Müsilajla ilgili bakın Marmara ne durumda. Felaket değil mi?" diyen Erdoğan, Kanal İstanbul'un müsilaj sorununu da ortadan kaldıracağını iddia etti.

Erdoğan, "Nedir bu durum diye hep yandık diyoruz. Boğaz'ı gemi geçişlerine kapatamayacağımıza göre, trafiği karşılamak için yeni kanal inşası düşüncesini gündeme getirdik. Kanal İstanbul'a, İstanbul'un geleceğini kurtarma projesi olarak bakıyoruz. Amacımız, her şeyden önce İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Boğazın tarihi ve kültürel dokusunu güvenlik altına almak için de ihtiyaç vardır. Gemi trafiği yükünün hafifletilmesi, Boğazın giriş çıkışındaki beklemelerin azaltılması da projenin amaçları arasında yer alıyor."   

''BİZE SORULMADI' DİYENLERE SESLENİYORUM!'

Her ne kadar birileri kendi yetki alanında olmayan hususlarla alakalı 'bize sorulmadı' diye sızlanıyorsa da, projenin her aşaması hukuka ve bilime uygun şekilde yürütüldü ve tamamlandı. 'Bize sorulmadı' diyenlere sesleniyorum; kime sorulması gerekiyorsa onlara sorulmuş, yola böyle çıkılmıştır. Siz zaten bu ülkede bugüne kadar dikili ağacınız yok. Bu ülkede sizler şu ana kadar Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık, bugün Kanal İstanbul için nasıl çıldırıyorsanız orada da öyle çıldırdınız. Marmaray'ı kaptık, yine aynı şekilde önümüzü kesmeye çalıştınız. Çılgınlar gibi, ama yaptık. Avrasya Tüneli'ni yaptık. Onun da önünü kesmek istediniz. Osmangazi'yi, İstanbul-İzmir yolunu yaptık, onların da önünü kesmeye çalıştınız.

KERVAN YÜRÜR DEDİK VE YÜRÜDÜ

Eğer o zamanın iktidarları sizi dinlemiş olsaydı bugün ne Şehitler Köprüsü olacaktı, ne Fatih Sultan Köprüsü olacaktı ne de Yavuz Sultan Selim Köprüsü olacaktı. Dinlemedik, kervan yürür dedik ve kervan yürüdü. 

Bu hususlarda en küçük bir eksiklik, usulsüzlük olsaydı çoktan ortaya çıkardı. Sadece proje çalışmalarında 11 ayrı üniversiteden 51 bilim insanı ile toplamda 204 insan güven yaptı. 304 ayrı yerde 17 bin metrenin üzerinde sondaj, 248 adet jeofizik etüt gerçekleşti. Modelleme çalışmalarında dünyanın en önde gelen mühendislik bünyesinde 3500 kişi görev aldı Bay Kemal. 

'ÇOK İYİ BİLİYORUZ!'

Biz neyi, nerede, kiminle yapacağımızı çok iyi biliriz. Bak bu bir çeşme açılış töreni değil. Bir musluk takma töreni de değil. Dünyada örnek kanallardan bir tanesinin bugün temelini atıyoruz. Kanaldan geçecek gemi boyutları ve trafik kapasitesi Boğaz'daki mevcut kapasiteyi yüzde 99'unu karşılayacak şekilde tespit edildi. Kanalın uzunluğu 45 kilometre. Taban genişliği minimum 275 metre. Derinliği 21 metre olarak belirlendi. 275 metre uzunluğa kadar petrol tankerleri ve 350 metre kadar olan konteyner gemileri bu kanaldan geçebilecek. Bunları İstanbul'dan kazasız belasız geçirmek kolay değil. Her an her türlü riski taşıyordu. 

BİNALİ YILDIRIM: TİCARET MERKEZİ

AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, temel atma töreninde açıklamalarda bulunan bir diğer isimdi. 

Projenin hayati öneme sahip olduğunu savun Yıldırım, "Bölgemizde 25 milyon trilyon dolarlık bir ticaret hacmi var. Bu bölgede gelecek 5 yılda dahi 5 milyar tonluk yük artışı söz konusu. Boğaz'ın boyutlarını büyütemeyeceğimize göre, günlük 2 bini bulan yerel trafiği, 500 bin insan taşınan boğazları, içinde bulunduğu kaza riskini ben kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Sayın Cumhurbaşkanım bu proje her yönüyle çok önemli bir projedir. Kendi içinde fizibilitesi olan, İstanbul'un güvenliğine katkı sağlayan, hava kirliliğini öneleyecek, Marmara'daki oksijen azalmasını ortadan kaldıracak önemli bir proje. Böylesine büyük bir projeyi enine boyuna her safhasında bilim adamları tartıştılar. 200'den fazla bilim adamı çevre değerlendirme raporu hazırladı. Bütün ihtimaller, olumsuzluklar, avantajlar, Türkiye'ye kazandıracağı fırsatlar bir bir değerlendirildi. Bu proje boğazlar rejimine, Montrö'ye asla çelişki teşkil etmiyor. Bu proje, Türkiye'nin egemenliğinde uluslararası ticarete açık bir su yolu ve yaşam, ticaret merkezi" dedi.  

Yıldırım, "Bu projeyle, yapım esnasında en az 10 bin kişi iş aş sahibi olacak, bu da 40 bin insanın ekmek kapısı demek. İşletmede de aynısı devam edecek" dedi. 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar