Kutsala adanan hayat: Manastırın 40 yıldır gönüllü bekçisi

Kutsala adanan hayat: Manastırın 40 yıldır gönüllü bekçisi
62 yaşındaki Mehmet Çoban imam olan babasının vasiyeti üzerine 40 yıldır Varakavank Manastırı'nı koruyor. Yaşı ilerleyen Mehmet amcanın tek dileği hayatını adadığı manastırın ayakta kalması.

Remzi BUDANCİR


+GERÇEK-Tarihi yapıların tahrip edildiği, farklı inançlara ait ibadethanelerin sahipsiz kaldığı yerlerin başında Türkiye geliyor. Ülke genelinde tarihi yapılar ya bakımsızlık nedeni ile yok oluyor ya da definecilerin tahribatına maruz kalıyor. Koruma altına alınmayan, restore edilmeyen, sahipsiz bırakılan bu yerler yavaş yavaş yok oluyor. Yıkımla karşı karşıya kalan yapıların başında ise Ermeni toplumuna ait manastır ve kiliseler geliyor.  

BİN 400 YILLIK VARAKAVANK MANASTIRI 

Bu yerlerden biri de Van merkeze bağlı, Yukarı Bakraçlı köyünde bulunan, Yedi Kilise olarak bilinen yaklaşık bin 400 yıllık Varakavank Manastırı. Geniş bir alanda inşa edilen tarihi manastır bakımsızlık yüzünden tahrip olduğu görülse de hala ayakta. 1 Eylül’de Varakavank Manastırında incelemelerde HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, manastırın 'Mehmet amca' gibi kahramanların sayesinde hala ayakta olduğuna işaret etti. Paylan’ın kahraman dediği kişi Varakavank Manastırı’nın yanında evi bulunan 62 yaşındaki Mehmet Çoban..


MANASTIRIN GÖNÜLLÜ BEKÇİSİ

Mehmet Çoban, Varakavank Manastırı'nın bulunduğu köyden. Yaşı artık ilerlemiş olan Memet Çoban, o köyde doğmuş, orada büyümüş ve hayatını Varakavank Manastırını korumaya adamış.

Varakavank Manastırı’nı koruyan Mehmet Çoban’ın hayat hikâyesi Sanat Tarihçisi Fatih Güden tarafından ‘Bekçi’ adıyla da belgeselleştirildi.  

Hayatını Varakavank Manastırını korumaya adayan Mehmet amca, manastırın düşen taşlarını topluyor, yer yer tamir ediyor, kar yağınca temizliyor. Manastırın ayakta durması için yoğun çaba içinde olan Mehmet amcanın bu görevi üstlenmesinin nedeni ise babası.

SÊYDA OLAN BABASI 25 YIL MANASTIRA BAKTI

Yaşı artık ilerleyen Mehmet Çoban’ın Varakavank Manastırı'nın bakımını üstlenme serüveni babasının vasiyeti ile başladı. Mehmet Çoban’ın babası medrese eğitimi görmüş Sêyda Resül’dü. Köyün tek mescidinde imamlık yapıyordu.Sêyda Resül, Varakavank Manastırına 25 yıl baktı, korudu, zarar verilmesini engelledi. O dönemde bazı köylülerin manastıra saman ve hayvanlarını koymak istediğini belirten Mehmet Çoban babasının bunu engellemek için çok çaba sarfettiğini şu sözlerle anlattı:

"Babam bunları engellemeye çalışıyordu. Vaaz verdiğinde ‘Yapmayın, burası da kutsal mekandır. İbadet yeridir’ diyordu. Ancak ne kadar vaaz verdiyse kimsenin kafasına bir şey girmiyordu. Baktı ondan sonra burası tahrip olacak, kendince bir önlem aldı" 



BABASININ VASİYETİ ÜZERİNE 

Sêyda Resül'ün aldığı önlemi ve sonra kendi hayatını nasıl değiştirdiğini anlattı Mehmet Çoban: 

"Yaşı ilerleyen babam, son olarak çocuklarını yanına çağırdı. Ben o zaman 20’li yaşlardaydım. ‘Ben artık yaşlandım. Bu mekanı bu güne korudum. Benden sonra hanginiz burayı koruyacak’ diye sordu. Ben öne atlayıp yaparım dedim. Babam ‘Gözlerinden belliydi senin üstleneceğin’ dedi.O gündür bu gündür bu vasiyet üzerine burayı evim gibi koruyorum." 

Mehmet Çoban, Sêyda olan babasının vasiyeti üzerine 40 yılı aşkın süredir Varakavank Manastırının bakımını yapıyor. 

GÖZÜ KULAĞI MANASTIDA: EN BÜYÜK SORUN DEFİNECİLER

Mehmet amca sadece doğa şartları ile değil, aynı zamanda definecilerle de mücadele ediyor. Manastır içinde kazılan çukurları gösteren Mehmet amca, verdiği mücadeleyi anlattı:

"Define için buraya gelenlerin haddi hesabı yok. Defalarca onları kovdum buradan. Gelenleri uzaklaştırıyorum buradan. Gelen olunca şikâyet ediyorum hemen. Tabi onlarda bunu bildikleri için gizliden yapıyorlar bazen. Bir defasında kış aylarıydı, meğer 4 kişi gelip kilisenin arkasında olan evde kalmışlar. Gizliden içeriye girip tüm pencereleri, dışarıya ışık sızmaması için otlarla ve bezlerle kapatıp gece kazamaya başlamışlar. Ben de ses seda duymadım. Sabah dışarıya çıktığımda kar yeni yağmıştı. Bir baktım birkaç ayak izi kiliseye doğru gitmiş. Ama içerde ne ses ne de seda var. Şüphelendim, gidip baktığımda onları içerde yakaladım. Hemen şikayet ettim. Önce kaçtılar ama daha sonra yakalandılar. Ne kadar baskı yaptılarsa da şikayetimi geri almadım. "Onlar ceza alacak" dedim. Ceza da aldılar. Burada yakaladıklarımın peşini ceza verilmeden bırakmıyorum."


"GÜCÜM KUVETTİM YERİNDE OLSAYDI…"

Babasının vasiyeti üzerine hayatını Varakavang Manastırını korumaya adayan Mehmet Çoban’ın en büyük kırgınlığı ise bu yapının artık ayakta duramaması. Onarılarak korunması için başvurmadığı yer kalmamış. Tüm girişimlerinin sonuçsuz kalmasından şikayetçi olan Mehmet amca, tek issteğinin manastırın koruma altına alınması olduğunu söyledi: 

"Babamın vasiyeti ile bu iş benim gönlüme düştü. Burayı bırakamıyorum. Genç olsam, gücüm yerinde olsa tek başıma yapardım. Ama artık yapamıyorum. Çatı kısmında çöküntüler var. Ölçüsünü aldım, kendim üstünü kapatmak için branda yaptıracaktım. Ama ona da izin verilmiyor. Onlar da yapmıyor. Bu kilisenin bu şekilde tahrip olması, yavaş yavaş yıkılıyor olması beni üzüyor. Tek dileğim burasının koruma altına alınmasıdır."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar