'Kapıların kırılarak gözaltına alma emrini kim verdi?'

'Kapıların kırılarak gözaltına alma emrini kim verdi?'
HDP'li vekiller, Diyarbakır merkezli 9 ilde yapılan ev baskınları ve gözaltılar tepki gösterdi.

ARTI GERÇEK - Diyarbakır merkezli 8 ilde eş zamanlı şafak vakti gazeteci ve siyasetçilerin evlerine baskın düzenlendi. Zırhlı araçlar eşliğinde onlarca eve baskın yapan polis, birçok evin kapısını kırarak içeri girerek evlerde arama yaptı. Baskınlarda, gazeteci Abdurrahman Gök, Kibriye Evren ve Esra Solin Dal ile HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Mehmet Şerif Çamçı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

İLGİLİ HABER: İSİMSİZ İHBARLA 151 KİŞİ İÇİN YAKALANMA KARARI ÇIKARILDI

GÖZALTILARA TEPKİ

HDP Bölge milletvekilleri, Diyarbakır Ofis semti AZC plaza önünde basın açıklaması yaparak gözaltılar tepki göstermek istedi. Polis, basın açıklamasının yapılacağı alanı ablukaya aldı, açıklamanın yapılacağı caddeye çıkan tüm sokaklara zırhlı araçlar konuşlandırıldı. Bölgeye çok sayıda TOMA ve çevik kuvvet ekipleri sevk edildi. 

İLGİLİ HABER: DİYARBAKIR'DA POLİS AÇIKLAMA YAPLACAK ALANI ABLUKAYA ALDI

POLİS İL BİNASINI ADRES GÖSTERDİ

Basın açıklamasına HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, HDP Milletvekilleri Selçuk Mızraklı, Mahmut Toğrul, Tayip Temel, Tuma Çelik, Ebru Günay, Semra Güzel, Mehmet Rüştü Tiryaki Remziye Tosun, Musa Farisoğlu, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDP, DBP ve DTK yöneticileri katıldı. AZC Plaza önünde açıklama yapmak isteyen milletevkilleri ve polis arasında uzun tartışma yaşandı. Polis ısrarla açık alanda açıklama yapılmasına müsaade edilmeyeceğini belirterek, açıklamanın HDP İl binasında yapılmasını istedi. Bunun üzerine HDP Milletvekili Selçuk Mızraklı, kentte çok sayıda kişinin gözaltına alındığını hatırlatarak, "Gözaltı gerekçeleri net olarak ortaya çıkmamış. Demokratik bir ülkede bizde kalkar bu konudaki protestomuzu, bu konudaki duyurumuzu yaparız" diyerek açıklama yapacaklarını söyledi. 

TİRYAKİ: BASIN AÇIKLAMASI İZNE TABİ DEĞİL

Bunun üzerine polis, şehrin herhangi bir yerinde açıklama yapılamayacağını belirterek, "Şehrin herhangi bir yerinde ‘istediğimiz yerde basın açıklaması yaparız’ diye bir hürriyet yok" diyerek açıklama yapılmasına müsaade etmeyeceklerini söyledi. Polisin bu tutumuna HDP Batman Milletevkili Mehmet Rüştü Tiryaki tepki göstererek, "Basın açıklaması izne tabi değil. Yürüyüş yapmıyoruz, gösteri yapmıyoruz, yolu trafiğe kapatmıyoruz. Burada basın açıklaması yapacağız. Buda izne tabi değil" dedi. 
Polisin kentteki tüm etkinliklerin valiliğin iznine bağlı olduğunu söylemesi üzerine Tiryak, "Evet valilik yasaklayabilir. Eğer Diyarbakır valisinin kentteki basın açıklamalarını yasaklayan kararı varsa bize bildirin. Ayrıca kaldırımları biz kapatmadık. Siz kapattınız. Çekilirseniz kaldırımlar yayalara açılır. Biz açıklamamızı yapacağız" diyerek açıklama yapacaklarını söyledi. 

KURTULAN’DAN ADALET VE İÇİŞLERİ BAKANLARINA ÇAĞRI

Polis ile HDP’li milletvekilleri arasında yaşanan uzun tartışmaların ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını okuyan HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, ülkenin birçok yerinde HDP yöneticilerinin kapılarının kırılarak, çocuklarının başsına silah dayatılarak gözaltına alındığını söyledi. Kurtulan, "Hem Adalet Bakanı, hem de İçişleri Bakanına sormak istiyoruz. Kafalarına silah dayayarak, zile basarak kapının açılma imkanı var iken evlerinin iç kapısı dahi kırılarak arkadaşlarımızın gözaltına alınmalarının emrini verdiniz mi? vermediniz mi" diye sordu. 

Kurtulan ardından,  9 Ekim 1998 yılında Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasını kınayarak, "Uluslararası Komplonun failleri bugün Orta Doğu’da yaşanan savaş cehenneminin de müsebbibidir" dedi.

Diyarbakır merkezli 9 ilde gazeteci ve siyasetçilere yönelik gerçekleştirilen operasyonlara tepki gösteren HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, "Bir saatliğine bile olsa 102 tane belediyeyi, hatta daha fazlasını almak durumundayız" çağrısı yaptı.  

HDK EŞ SÖZCÜSÜ HAMZAOĞLU'NDAN TEPKİ: GÖZALTILAR KEYFİYET İÇERİYOR

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu operasyonlara tepki gösterdi. 

İktidarın baskı ve şiddetin değişik araçlarına ve korkutmak üzerine dayalı bütün bu uygulamalarının  "korkanlar" tarafından gerçekleştiğini söyleyen Hamzaoğlu, Diyarbakır merkezli yapılan operasyona dair, "Amedliler bütün yapılanlara, baskı ve şiddete rağmen bir aradalar. Demokratik mücadelelerini bütün alanlarda sürdürmeye çalışıyor. Herkesi korkutmaya çalışıyorlar ve ‘Siz niye korkmuyorsunuz’ demek istiyorlar, ama şunu görelim. Bunu uygulayanlar, iktidarı kastederek söylüyorum, en büyük korkuyu yaşıyorlar akıllarında ve yüreklerinde. Korkular arttıkça da uyguladıkları şiddetin boyutu büyüyor ve hiçbir gerekçe olmadan tamamen keyfi uygulamalara dönüşüyor" dedi.

"GÖZALTILAR KEYFİYET İÇERİYOR"

Benzer pek çok olayda olduğu gibi bu operasyonlardaki gözaltıların da bir keyfiyet içerdiğinin altını çizen Hamzaoğlu, "Bunun gerçekten akla uygun, Türkiye’nin bugün sahip olduğu mevzuata uygun hiçbir gerekçesinin olmadığını hep beraber göreceğiz. Keyfi olduğunu hep beraber göreceğiz. Bunu uygulayanların korkusunun büyüklüğünü görelim. Dolayısıyla bu yaşananları değiştirebiliriz umudunu yükseltelim diye öneriyorum" diye belirtti.

102 BELEDİYEDEN DAHA FAZLASI…

Yaşananlara karşı kayyım atanan belediyeler için, "Bırakın bir yılı, bir ayı, bir haftayı, bir günü, bir saatliğine bile olsa 102 tane belediyeyi hatta daha fazlasını almak durumundayız" çağrısı yapan Hamzaoğlu, bunun hayata geçirilmesi adına inanç ve kararlılık olduğunu söyledi. Hamzaoğlu, "Bu çalışmalar da birebir halkın içinde sürüyor. Hedef kendiliğinden geliyor" dedi. 

"YAYGINLAŞTIRACAKLAR"

Yaşanan operasyonların benzerlerinin devam edebileceği öngörüsünde de bulunan Hamzaoğlu, sırada başta CHP olmak üzere tüm muhalefetin olduğunu söyledi. Hamzaoğlu, "Seçimleri beklerler mi bilmiyorum, belki seçimlerden sonra olabilir ama bu durum bütün muhalefet için geçerli. Pek çok noktada siyasetçilerin davaları hali hazırda devam ediyor. Birbiriyle ilişkili ya da ilişkisi olmayan ama ana hattı Türkiye’de haklar, demokrasi mücadelesi, barış talebi savunucularını hedef alan bir uygulama olduğunu görmek mümkün. Bu dönemde bunu yaygınlaştıracaklardır" dedi.

PSK'DEN GÖZALTILARA TEPKİ

Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) de gözaltılara dönük yazılı bir açıklama yayınlayarak tepki gösterdi. "Legal Demokratik Çalışma Engellenmemeli" başlığı ile yayınlanan açıklamada Diyarbakır ile 8 kente eş zamanlı başlayan gözaltına operasyonlarının, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'teröre bulaşmış kişiler seçilirlerse hemen harekete geçer, kayyım atarız' demesini takip ettiğine dikkat çekildi.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"Çağrılmaları halinde ifade vermeye gidecek olan, adresleri, yeri ve mekanları belli olanların gece yarısı operasyonlarıyla gözaltına alınmaları legal siyasete gözdağı vermektir. Korku salmayı, legal-demokratik siyasi mücadeleyi, yasal partilerin çalışmalarını, yerel seçimlerde hükümetin hoşlanmadığı sonucun çıkmasını engellemeyi amaçlıyor. Bugüne kadar yaşananların da gösterdiği gibi, legal-demokratik siyasetin engellemesinin, şiddet sarmalının derinleşmesinden öte bir yararı yoktur. PSK-Kürdistan Sosyalist Partisi hükümet yetkililerinin bu anti demokratik ve insan haklarını ayaklar altına alan uygulamalarını protesto eder; son vermeye çağırır. Son operasyonlarla gözaltına alınan siyasi parti yöneticileri ve basın mensupları bir an önce serbest bırakılmalıdır."

ESP: HDP'Yİ TASFİYE ETME OPERASYONLARI SÜRÜYOR

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Diyarbakır merkezli 8 ilde yapılan ev baskınlarında aralarında HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Mehmet Şerif Çamcı, HDP İl yöneticileri, TJA, DTK çalışanları ve gazetecilerin bulunduğu 90 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı. ESP, geçtiğimiz haftayla birlikte 300'e yakın kişinin gözaltına alınmasını kınadı.

ESP'nin ETHA Ajansı'nda yer verilen açıklamasında "AKP/Saray diktatörlüğü siyasi soykırım operasyonlarıyla HDP'yi tasfiye etme ve siyasetçilerini rehin tutma politikasını sürdürmeye devam etmektedir. HDP'ye yönelik siyasi soykırım operasyonları yapılarak HDP'nin yerel seçim hazırlıkları engellenmek istenmektedir. Faşist şef Erdoğan AKP'nin Kızılcahamam kampında yaptığı konuşmada HDP'yi hedef göstermiş, yerel seçimlerde HDP adayları kazansa bile kayyım atanacağı tehdidinde bulunmuştu. Bu açıklamadan birkaç gün sonra Amed merkezli gerçekleştirilen siyasi soykırım operasyonu ile savcılar faşist şefin talimatını uygulamıştır" diye kaydetti.

Öne Çıkanlar