HDP'li Oluç: İçişleri Bakanlığına çağrıda bulunuyoruz, sizin kolluk güçleriniz işkence yapıyor

HDP'li Oluç: İçişleri Bakanlığına çağrıda bulunuyoruz, sizin kolluk güçleriniz işkence yapıyor
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Sevil Rojbin Çetin'e yapılan işkencenin Diyarbakır Valiliği tarafından savunulmasına tepki göstererek İçişleri Bakanlığı'na çağrıda bulundu.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis bahçesinde düzenlediği basın toplantısında Sevil Rojbin Çetin'e yapılan işkenceye ve işkencenin Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan 'Kısıtlı Saldırı' açıklamasıyla savunulmasına tepki gösterdi.

Coronavirus salgınından, baroların anti demokratik uygulamalara karşı yaptıkları eyleme, bir çok gündem maffedi hakkında değerlendirmelerde bulunan Oluç, İçişleri Bakanlığı'na da işkencecilerin cesaretlendirilmemesi için çağrıda bulundu.

SÖZLERİNE ŞEYH SAİT'İ VE ORHAN DOĞAN'I ANARAK BAŞLADI 

Basın toplantısına başlamadan önce Orhan Doğan'ın ölümünün 13 yıldönümü olduğunu hatırlatan HDP Grup Başkan Vekili Oluç, Kürt halkının barış vedemokrasi mücadelesi için çok önemli bir isim olduğunu söyledi.

Şeyh Sait ve 46 mücadele arkadaşının 1925 yılında Diyarbakır Dağkapı Meydanı'nda idam edilişlerinin 95'inci yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Oluç, şdeyh Sait ve 46 mücadele arkadaşını andı.

Ogünden bu yana mezarlarının nerede olduğunun bilinmediğini belirten Oluç, mezarların nerede olduğunun açıklanması taleplerini bir kez daha yineledi:

"Tarihimizle yüzleşmek zorundayız. Resmi tarihin anlattığı Şeyh Sait'le gerçek tarihte anlatılan Şeyh Sait konusunda mutlaka bir yüzleşmeye ihtiyacımız var. Çünkü çok iyi biliyoruz ki, o dönemde inkar, imha ve asimilasyon politikaları, Şark İslahat Planı uygulanmaya başlanmıştı."

'KÖPEKLE İŞKENCE YÖNTEMİNİ DİYARBAKIR ZİNDANLARINDAN TANIYORUZ'

Basın toplantısının ana gündeminin bir işkence olayı olduğunu belirten HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, 26 Haziran tarihinde evine yapılan baskın sırasında 3 buçuk saat boyunca operasyon köpekleri ile işkence yapıldığı belirlenen HDP Yerel Yönetimler Kurulu üyesi Sevil Rojbin Çetin'in gördüğü işkenceyi ve Diyarbakır Valiliği'nin işkenceyi 'Kısıtlı saldırı' açıklamasıyla savunmasına tepki gösterdi.

İçişleri Bakanlığı ve Diyarbakır Valiliği'ne, işkence yapanlar için daha fazla cesaretlendirecek adımlar atılmaması çağrısında bulunan Oluç 1980'darbesi sonrası Diyarbakır zindanlarında Esat Oktay Yıldıran'ın köpeğiyle tutsaklara yaptığı işkenceleri de hatırlattı:

"26 Haziran Birleşmiş Milletler tarafından 'İşkenceye karşı mücadele ve işkence görenlerle dayanışma günü' ilan edilmiştir.

Bu 26 Haziran'da, Diyarbakır'da partimizin Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Üyesi ve önceki dönem Edremit Belediye Eş Başkanıyken yerine kayyım atanan Sevil Rojbin Çetin evinde üç buçuk saat boyunca işkenceye maruz kaldı.

Gözaltı için gelmişlerdi, kapıyı kırdıktan sonra köpeklerle saldırıldı kendisine. Hem fiziki işkencede bulunuldu hem de ağır hakaretler, cinsiyetçi küfürlerle karşı karşıya kaldı.

'ESAT OKTAY YILDIRAN'DA KÖPEĞİ 'CO' İLE TUTSAKLARA AĞIR İŞKENCELER YAPIYORDU' 

Köpekli işkence yöntemi, Türkiye'de ilk defa karşı karşıya kaldığımız bir olay değil. Eski dönemleri hatırlarsak 1980 darbesi sonrası özellikle Diyarbakır zindanlarında Esat Oktay Yıldıran adı herkesin malumudur. Onun köpeği 'Co' vardı, o da herkesin malumudur. Üstüne filmler bile yapıldı. Esat Oktay Yıldıran köpeği 'Co' ile zindandaki tutsaklara ağır işkenceler yapıyordu. İşte bugün yeniden o anlayışın hortladığını görüyorum. Yeniden bu uygulamaların bir yöntem olarak seçildiğini görüyorum. 

Bu tür durumlarda aslında yapılması gereken bellidir. Hukuk devletinde olayın sorumluları hakkında soruşturma açılır, 'görevi kötüye kullanmak' suçundan bu kişilere görevden el çektirilir.

Fakat Diyarbakır Valiliği ne yaptı? Diyarbakır Valiliği, bu işkenceyi yapanları koruyacak ve aklayacak senaryo yaratma uğraşına girdi. Ve bire açıklama yaptı. açıklamanın hangi cümlesini okursanız okuyun, tam bir kepazelkle karşı karşıyayız. İddiaların ortaya çıktığı ilk andan beri malesef bir soruşturma başlatmadı  ve tam tersine bunu yapanları koruma ve kollama çabasına girdi.

'İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BU KOLLUĞA BU DİREKTİFİ VERMİŞTİR DİYE ANLIYORUZ'

Adalet Bakanlığı'na bu konuda çağrıda bulunuyoruz. Mutlaka bu işkenceyi yapmış olanlar hakkında acil soruşturma başlatılması ve görevden uzaklaştırılmaları gerekiyor.

İçişleri Bakanlığına çağrıda bulunuyoruz, sizin kolluk güçleriniz işkence yapıyor. Eğer siz onlara bu direktifi vermediyseniz yapanlar hakkında işlem yapın. Yok siz onlar hakkında bir işlem yapmıyorsanız biz öyle anlıyoruz ki, 'İçişleri Bakanlığı bu kolluğa bu direktifi vermiştir, yol vermiştir, yol açmıştır."

İşkence bir insanlık suçudur. İşkence yapanarı daha fazla cesaretlendirecek, onları cezasızlıkla ödüllendirecek adımlar atmayın." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar