Psikolog Aykıl: Çocuk beyanı esas alınmalı
Çocuk istismarının önüne geçmenin yolunun çocuk haklarını bilmek ve saygı göstermekten geçtiğini ifade eden Psikolog Deniz Akyıl, "Çocukların beyanı esas alınmalı. Çünkü çocuklar kendilerine dönük istismar olayı konusunda doğru ve açık konuşurlar" dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu "Çocuk istismarına karşı birlikte düşünelim" sloganıyla Fatih İlçesinde bulunan Eruhlular Derneği’nde panel düzenledi. Moderatörlüğünü Dr. Çağla Seven’in yaptığı panelde uzman Psikolog Deniz Akyıl, gazeteci Burcu Karakaş ile avukat Fırat Çiçek konuşmacı olarak katıldı.
‘MEDYANIN DİKKATLİ YAKLAŞMASI GEREKİR’
Panelde ilk olarak konuşan gazeteci Burcu Karakaş, medyanın çocuk istismarı olaylarının açığa çıkarılması konusunda önemli bir misyon üslendiğini belirterek, basının çocuklara dönük cinsel istismar olayının basın tarafından nasıl yansıtılması gerektiğini anlattı. Çocuk haklarının tanınması ve istismar olayına bu haklar kapsamında yaklaşması gerektiğine vurgu yapan Karakaş, "İstismarı basın ile paylaşmaktan çekinmemek gerekir. Ancak basının da bu istismarı işlerken dikkatli ve bilinçli davranması gerekir. Çocuğun beyanı esas alınmalı, kimliği, adresi ve istismarın nasıl gerçekleştiğine dair detaylı bilgiler paylaşılmamalı. Çocuğun o anı yeniden yaşayabileceği detaylı soruları sormaktan kaçınılmalı. Basına çok iş düşüyor. Ben de bir gazeteci olarak istismar olayını takip ederken çok ciddi engellemelerle karşılaştım. İstismarın yalnızca kimi yerlerde gerçekleşeceğine dair düşünceler çok fazla. ‘Nasıl olur? Bizim buralarda böyle olaylar olmaz. Bizleri karalamaya çalışıyorsunuz’ söylemleriyle karşılaştığımız çok oluyor. Ancak unutulmamalıdır ki, istismarın A, B partisi veya A, B mekan ve iliyle alakası yoktur" dedi.
‘ÇOCUK HAKLARINA SAYGI GÖSTERİLMELİ’
Ardından söz alan Uzman Psikolog Deniz Akyıl ise artan çocuk istismarı olaylarına dikkat çekerken, ebeveynlerin ve öğretmenlerin nasıl önlem alınması gerektiğini anlattı. İstismarın önüne geçmenin yolunun çocuk haklarını bilmekten ve saygı göstermekten geçtiğinin altını çizen Aykıl, "Çocukların beyanı esas alınmalı. Çünkü çocuklar kendilerine dönük istismar olayı konusunda doğru ve açık konuşurlar. Yine ebeveynlerin ve öğretmenlerinin çocuğa dönük davranışlarında dikkatli ve özenli olmalı. Çocuklara haklarına saygının gereği olarak ‘Sana sarılabilir miyim? Öpebilir miyim? diye sorulmalı. İstismar olayının her çocuğa olan etkisi aynı değildir. Bu etki her yaş gurubu için farklılık gösterir. Çocukların ders başarısının düşmesi, gerileme davranışları, anneden ayrılmak istememe, alt ıslatma, iştah kaybı, huzursuzluk, korkulu rüyalar gördüğünü söyleme mutlaka psikoloğa danışılacak durumlardır. Bu durumlar ebeveynler tarafından takip edilmeli ve gerekli önlemler alınmalı" ifadelerini kullandı.
‘İSTİSMARA KARŞI DURMALIYIZ’
Daha sonra söz alan avukat Fırat Çiçek de, cinsel istismar olayı sonrası neler yapılması gerektiğine dair bilgi verdi. Çocuk istismarı sonrası izlenmesi gereken hukuki süreçlere dikkat çeken Çiçek, karşılaşılacak istismar olayının Baro ile paylaşmaktan çekinilmemesi gerektiğini vurguladı. Çiçek, "Aslında bir bilinç durumu var toplumda. İstismara karşı sosyal medya paylaşımları çok aktif kullanılıyor. Bizler de konuya ilişkin eğitimler veriyoruz okullarda ancak daha yoğun olması gerekiyor tabi. İstismar olayını kültür olarak gösterildiği durumlarla da çokça karşılaşıyoruz. İstismarın tanımı açıktır. Kültür denilerek maruz bırakılacak olası istismar olaylarına da karşı durmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
Panel soru-cevap bölümü ardından son buldu. (MA)
