'Salgın sürecinde yağmacı şirketler korundu'

'Salgın sürecinde yağmacı şirketler korundu'
Halkevleri Ekoloji Çalışma Grubu, 'Salgın ve ekolojik yıkım raporu'nu açıkladı.

ARTI GERÇEK- Halkevleri Ekoloji Çalışma Grubu, koronavirüs salgını döneminde devam ettirilen rant projelerini ve doğaya verilen tahribatı açıklayan bir rapor yayınladı.

"Salgın ve ekolojik yıkım raporu" adı verilenn çalışmada, koronavirüsün kaynağının doğaya ve yaban hayatına müdahalede olduğu ifade edildi. Buna rağmen doğa ve çevre talanının hız kesmediği ifade edilerek, "Bilim ve halk ne derse desin rant için, kar için ormanlar yok ediliyor, toprak ve su tüketiliyor, hava kirletiliyor." denildi:

"Bütün dünya Covid-19 pandemisiyle mücadele ediyor. Salgın bir halk sağlığı sorunu fakat dünyayı yönetenlerin salgını ele alış biçimi ekonomik ve politik çıkarlarının ötesine geçmiyor. Türkiye’de de durum farklı değil. Koronavirüsün kaynağının doğaya ve yaban hayatına müdahalede olduğu ve önlem alınması gerektiği bilim insanları tarafından sık sık dile getiriliyor olsa da doğanın ve yaşamın talanına devam ediliyor. Hatta AKP iktidarı ve onunla palazlanan sermaye grupları için insanların sokağa çıkmakta zorlandığı bu dönem yeni yağma projeleri açısından bir fırsat olarak değerlendiriliyor.

Bilim ve halk ne derse desin rant için, kar için ormanlar yok ediliyor, toprak ve su tüketiliyor, hava kirletiliyor. Neo liberal kapitalizmin ve onun tek adam iktidarlarının ne Türkiye’de ne de dünyada halka vadettiği iyi bir yaşam yok. Çoğumuz salgın döneminde endüstriyel üretimin, ulaşım hareketliliğinin ve insan faaliyetlerinin azalması sonucu ortaya çıkan doğal duruma seviniyoruz.

Boğazda yunusların yüzüşünü, Lüleburgaz deresinin yeşerdiğini görmek güzel ancak koronavirüs salgınıyla boğuştuğumuz bu iki ayda doğaya ve yaşam alanlarımıza yapılan müdahaleler durumun hiç de göründüğü gibi olmadığını söylüyor.

Halkevleri Ekoloji Çalışma Grubu olarak ülkemizde ilk Covid-19 vakasının ortaya çıktığı 11 Mart tarihinin üzerinden geçen iki aylık süreçte yapılmak istenilen yıkım ve rant projelerini, bu projeler gerçekleşebilsin diye Saray iktidarının sermayeyi nasıl desteklediğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın rant projeleri için nasıl çalıştığını, bu projeler yüzünden oluşacak su ve hava kirliliğinin bu süreçte insan sağlığını nasıl etkileyeceğini ve bu sürecin hayvan haklarını nasıl etkilediğini içeren bir rapor hazırlamaya çalıştık.

Bu rapor iktidarın ve sermayenin doğaya ve yaşama düşmanlığının iki aylık belgesi. Halkın sağlığı için çalışan bir hükümet bu süreçte inşaat şirketleri için yapılan bütün köprü, otoban, hava limanı, kanal gibi rant projelerinden vazgeçer ve bu projeler için harcanacak parayı veya bu doğa ve halk sağlığı değil, yağmacı şirketler korundu. Şirketlere verilen garanti ödemelerini salgınla mücadele için kullanabilirdi. Bu süreçte doğaya müdahale eden bütün projeleri durdurup yenilerinin yapılmasını engelleyebilir, başta termik santraller olmak üzere çevre kirliliğine neden olan santralleri kapatabilirdi. İlkim krizine karşı acil eylem planı oluşturabilir su kaynaklarının korunması için yasal düzenlemeler yapabilirdi.

Tarım alanlarını rant projelerine açmayıp doğayla uyumlu bir tarım politikası geliştirebilir, küçük üreticiyi destekleyen önlemler alabilirdi… Bu iki ayda bunların hiç biri olmadı. Ekoloji mücadelesi verenler salgına rağmen rant fırsatçılığı yapamazsınız derken ülkeyi yönetenlerin yüzü bile kızarmadı. Şimdi "normalleşme" denilen yeni bir evreye geçiliyor. Bu döneme bir çoğu kent suçu olan ve insanları kapalı çarşılara mahkum eden AVM sahiplerinin çıkarı düşünülerek başlandı. Saray iktidarının tarafı belli. Doğayı ve yaşamı savunanların da. Beton sevicilerin, enerji şirketi koruyucuların iktidarının son bulduğu; doğanın, hayvanların, halkın haklarının korunduğu sağlıklı günler için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz." 

Halkevleri Ekoloji Çalışma Grubu Salgın ve Ekolojik Yıkım Raporu için tıklayınız.

Öne Çıkanlar