Tahir Elçi'nin avukatı: Böyle bir iddianameyle adalete ulaşmak zor görünüyor
ARTI GERÇEK-Tahir Elçi'nin avukatı Neşet Girasun dava sürecine ilişkin, "Böyle bir iddianameyle adalete ulaşmak zor görünüyor" dedi.
Diyarbakır’da, Sur ilçesi Dört Ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015’te öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayetine ilişkin dava sürecini Tahir Elçi'nin avukatı Neşet Girasun Artı TV'de yayınlanan Veysel Ok ile İnsan Hakları Ajandası programında değerlendirdi.
'CİNAYETTEN 4 BUÇUK YIL SONRA İDDİANAME DÜZENLENDİ'
Neşet Girasun iddianamenin cinayetten 4 buçuk yıl sonra düzenlenmiş olmasının soruşturmanın etkisizliğini gösterdiğinin altını çizdi. Girasun, "Cinayetten 4 buçuk yıl sonra iddianame düzenlendi. İddianamede şüpheli olarak yargılanan kişiler 3 polis memuru ve ek olarak dördüncü sanık, bir örgüt militanı o zaten firari. Soruşturmanın süresini dikkate aldığımızda, kamuoyunun gözü önünde işlenen bir cinayet için 4 buçuk yıl süren soruşturma süreci bile soruşturmanın etkisizliğini gösteriyor" dedi.
'İDDİANAMENİN KENDİSİ ETKİSİZ VE İSTEKSİZ SORUŞTURMANIN ÜRÜNÜ OLARAK ORTAYA ÇIKTI'
Soruşturma sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Girasun sözlerini şöyle sürdürdü: "İlk andan itibaren Diyarbakır Barosu ve Tahir Elçi ailesinin avukatları olarak soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için ve meselenin aydınlığa kavuşması için her türlü çabayı ortaya koyduk. Soruşturma makamlarına ve savcılığa yardımcı olduk. Ancak ilk andan itibaren Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı bu soruşturmayı ceza muhakemesi kanununa uygun bir şekilde yürütmedi. Kanunen yapılması gereken işlemler yapılmadı. Özensizlik ve isteksizlik soruşturma sürecinin sonuna kadar devam etti. İddianamenin kendisi de etkisiz ve isteksiz soruşturmanın ürünü olarak ortaya çıktı."
'DİYARBAKIR POLİSİNİN BULMAK İSTEYİP DE BULAMADIĞI BİR DELİL YOKTUR'
Delillerin sağlıklı bir şekilde toplanmadığını ifade eden Girasun, Tahir Elçi'nin sözlerini hatırlattı.
"Olay yeri incelemesi açısından çevredeki delillerin, bilhassa Elçi'nin ölümüne sebebiyet veren mermi çekirdeğinin bulunması hayatı bir noktaydı. Bunun toplanmamış olması, delillerin sağlıklı bir şekilde toplanmamış olması dış bir durumdan öte isteksizlik ve iradesizliğin göstergesi. İstenilse bunlar yapılabilirdi. Elçi'nin ölümünden çok önce sarf ettiği bir söz var; Diyarbakır polisinin bulmak isteyip de bulamadığı bir fail ya da delil yoktur. "
'TAHİR ELÇİ DAVASI BASİT BİR DAVA DEĞİL'
Girasun sözlerine şöyle devam etti:
"3 Mart'ta davanın ikinci duruşması gerçekleşti. Mahkeme ilk davaya göre nispeten daha sağlıklı bir şekilde yaklaştı davaya. İlk duruşmada durumun ciddiyetinin farkında değillerdi. İkinci duruşmanın başında mahkeme başkanı ilk celsede verdiği kararından vazgeçti.
Böyle bir iddianame ile sağlıklı bir sonuç elde etmek veya adalete ulaşmak zor görünüyor. Tahir Elçi'nin öldürülmesinin yarattığı şok etki ve toplumsal tepkiyi dikkate aldığımızda bu basit bir dava değil. Her ne kadar soruşturma süreci aksak ve etkisiz yürüdüyse de, bir takım problemlerle karşılaşıyor olsak da bu davanın Tahir Elçi'nin faillerinin arkasındaki güçlere genişleyene kadar umudumuzu koruyacağız. "
