Tarihi Bomonti binası için nöbet: Ortak yaşam alanı olsun

Yağmur KAYA

ARTI GERÇEK - Şişli semt sakinlerinin, kendilerinin önerisi alınmadan tarihi Bomonti Bira Fabrikası ve ona ait binaların yıkılmasına yönelik tepkileri devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yıkım kararı üzerine, yıkımın başladığı günden bu yana sokaklarda olan Şişli halkı, endüstriyel kültür varlığı olan binaların yerine ne yapılacağının açıklanmasını istiyor. 

Şişli halkı, ilçede deprem toplanma alanları, yeşil alan ve parklar yeterli değilken bir külliyeye ihtiyaç olmadığını düşünüyor ve burada ne yapılmasını istediklerinin Şişli halkına sorulmasını talep ediyor. 

Bomonti Hepimizin İnisiyatifi üyesi gazeteci Süleyman Karan, tehlike arz eden binaların yıkılması gerektiği yönünde bir itirazlarının olmadığını birincisi; yıkılan tarihi binaların dokusuna uygun bir şekilde yapılmasını ikinci itirazlarının ise, ilçede yaşayan insanların taleplerinin alınmamasına yönelik. Bu durumu "Demokratik" bulmadıklarını ifade den Karan, katılımcı demokrasi ile Şişli halkının sürece dâhil edilmesi çağrısında bulunuyor. 

"Amacımız yerel halkın ve tüm İstanbulluların her ideolojiden, her inançtan insanın bir araya gelerek bu yıkıma "dur" demesi. Sözümüzü söylerken ortaklaşa sözümüz neyse onu söylüyoruz ve üstenci bir tavır geliştirmeme gibi bir tavrımız var" diyen Karan, 8 binanın önce endüstri tarihi değer olarak satılması sonrasında 3 binanın endüstri tarihi değerden çıkarılmasını alınan keyfi bir karar olarak değerlendiriyor. Karan, ‘Keyfi bir karar’ olarak değerlendirdikleri bu kararın kafa karışıklığına yol açtığını söyleyerek nedenini şöyle açıklıyor: 

‘HİKAYE CAMİNİN ÖTESİNDE'

"1980 yılında sözünü ettiğimiz ne olduğu belirsiz dernek ‘Buraya bir camii gerek' diye açıklamalar yapıyor. 1980’de çalışmalara başlıyorlar. Bizim elimizde bugüne kadar gelen yazışmalar ile ilgili 2 bine yakın doküman var. Yıkılan binaların otopark, külliye, konferans salonu, kütüphane olarak yeniden yapılacağının söyleniyor. Bu proje avam proje. Ve avam proje denilen projeler son dakika değiştirilebilecek bir özelliğe sahip. Bunun yanı sıra müftülük binası da yapılacağı söyleniyor. Aslında bakarsanız kafa karıştırıyorlar. Bence minyatür bir camii yapacaklar ama amaçları şu; duyduğumuz bir de otel yapacaklar oraya. Otopark zaten rant için. Oradaki imamla görüşüldü. İmam projeyi biliyor ve 'Kredi yurtlar kurumu işletmeyecek, bir vakıf işletecek' diyor imam. Vakıf dediği aslında dernek. Amaçları diyanet işleri başkanlığına tahsis etmek. Binayı diyanet vakfı, derneğe verecek, dernekte muhtemelen otoparkı birine ihlale edecek, oteli bir yandaşı verecek, yurdu hem para kazanıp hem çocukları zehirlemek için kullanacaklar. Hikaye caminin çok ötesinde. Cami tümüyle bir kandırmaca unsuru olarak var ortada.

'BOMONTİ ORTAK YAŞAM ALANI OLSUN'

Buna Şişli Belediyesi'nin karar vermesi lazım ve Şişli Belediyesi'nin işletmesini de yapması lazım. Tehlike arz ediyor ise zaten yıkılır, tarihi dokusuna uygun bir biçimde onarılır. Biz, Bomonti'nin ortak bir yaşam alanı olmasına ama bunun da Şişli'de oturan insanların karar vermesini talep ediyoruz. Demokratik bir durum değil. İBB ve Şişli Belediyesi devre dışı bırakıldı ve Çevre Bakanlığı verdi bu yıkım kararını. Bu bile başlı başına bir rezalet.  Bunun yanı sıra rant projesi olmasını istemiyoruz. Otopark olacaksa da bu otoparkı  Şişli Belediyesi işletsin, şehir bütçesine gitsin, bari Şişli'ye bir şey yapılsın. Diyanet Vakfı'na verilmiş, her şeyi ile sömürecekler." 

Karan, Bomomti Hepimizin İnisiyatifi üyeleri olarak inşaatın bulunduğu alanda nöbet eylemi, forum, sosyal medya kampanyaları ve binaların tarihi dokusuna uygun, Şişli halkının taleplerinin karşılanmasına yönelik imza kampanyası başlatacaklarını ve geçen yıl projenin hayata geçeceği bilgisi gelince change.orgda kampanya başlatarak  6 bin imzaya ulaştığını, bin 500 ıslak imza ile birlikte Toplam 10.000 imzaya ulaşılır ise meclise sunacaklarını söyledi. 

NE OLMUŞTU?

1890 yılında yapılan Bomonti Bira Fabrikası ve ona ait binalar 1998 yılında İstanbul 1 no’lu Koruma Kurulu tarafından "Korunması Gereken Kültür Varlığı' statüsüne alınarak tescil edildi. 13.06.2019 tarihinde Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından bu statüden çıkarılarak Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilen tarihi bina, kurul kararının iptali için açılan dava devam ederken Şişli Belediyesi de devre dışı bırakılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alınan yıkım izniyle yerine külliye, kütüphane, otopark yapılacağı gerekçesi ile yıkılmaya başlandı.