1967'de ABD güdümünde yapılan faşist askeri darbe Türkiye'de de benzerinin yaklaştığını gösterdiği halde solun bir kesimi hâlâ ordu darbesine umut bağlıyordu
İspanya, Portekiz, Yunanistan, Brezilya, Şili başardı TC hala başaramadı demokrasiye geçişi yarım asırdır. Bu da TC’nin ayıbı olsun!
12 Mart 1971 Muhtırası, aslında 9 Mart’ta yapılması planlanan radikal bir darbeyi önleyen ve kısa sürede planlayanların aleyhine çeviren bir karşı hamleydi.
Ben hayatı hep ciddiye aldım. Hatta fazla ciddiye. Yücel ise maytaba aldı hayatı. Kendi kendisiyle dalga geçmek anlamında maytaba almıştı hayatı; yoksa yaptığı işler anlamında ne gezer...
Ne zaman TL bir nefes alma girişiminde bulunsa Erdoğan bir olanak bulup konuşuyor, o dehşet faiz teorisini tekrarlıyor ve TL değer yitirmeye (depreciation) devam ediyor.
'Onlar bizi şiddetle baskıyla yıkmış olabilir ama asıl mücadele halkın kalbinde kazanılmıştır. Kim hatırlıyor Muhsin Batur’u, Ali Erverdi’yi? Herkes Deniz’i, Mahir'i hatırlıyor.'
Artı Gerçek yazarı Armağan Kargılı, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile ilgili açıklamalarını değerlendirdi.
Türkiye 12 Mart muhtırası ve 12 Eylül darbesini de gördü. Ancak Cumhurbaşkanı her zaman ve sadece 27 Mayıs 1960 darbesine vurgu yapıyor. Peki bu hayranlığın sebebi ne?
Zorba iktidarların ve veri hırsızı şirketlerin ne mal oldukları malum. Onlardan medet uman mı var? Asıl soru şu olamaz mı: Biz çağın gereklerine uygun şekilde örgütlenebiliyor muyuz?
'Gelinen noktada siyasal iktidar, "görüntüyü kurtarmaya" pirim vermemekte, işlerini kelepçeyle görmeyi yeterli bulmaktadır.'
‘Darbelerle ayrımsız hesaplaşılmalıdır’ diyen ADAM-DER, kampanyanın startını 12 Eylül askeri darbesinin 40. yılı olan 12 Eylül Cumartesi günü verecek.
o kuşaktan insanların özellikle son on yılda, cesaret hikâyelerinin kahramanlarına indirgenmesi bir dönemin içeriğinin boşaltılması, bir tarihin silinmesi demek.
Hukuk’ta okurlarken, dersi asıp Bursa’ya gider Halit ve Şekibe, Nazım’ı ziyaret için. Nazım da aynı öğüdü verir. “Aman ha, takip altına alınırsınız!”
Kurduğu Sol Yayınları 1965 sonrası, 1971 darbesine kadar adeta infilak etti peş peşe çıkardığı kitaplarla, Marksist Yayıncılığın belkemiğini oluşturdu.
Özal’ın en övündüğü şey 4 görüşün de partisinin içinde yer etmesiydi. Oysa bisüre sonra kapanmaya mahkûmdu. Ve ANAP böyle yok oldu, yerini AKP’ye bıraktı.
Darbe siyasetinin önemli bir yanı daha vardır, o da hemen hemen her siyasi görüşün yada bireylerin kendi darbeleri vardır.
CHP’nin 15-16 Haziran utancından temizlenebilmesinin tek çaresi, sadece Kürt sorununda değil, sosyal planda da HDP ile eşitlik temelinde bir demokrasi ittifakı gerçekleştirmesidir.
12 Mart 1995'te Gazi Mahallesi'nde 5 kıraathane ve bir pastanenin taranmasıyla başlayan olaylarda katledilen 22 kişi anıldı.
Bana sorarsanız Yusuf Cengiz hocamızın zamansız aramızdan ayrılması, eğer varsa tam bir Tanrı cinayetidir...
İngiliz Parlamentosu Başbakan Theresa May'in AB ile vardığı Brexit anlaşmasını 15 Ocak'ta yapılan oylamada ezici çoğunlukla reddetmişti.
Ayşe Nur o mangal yüreklilerdendi. 12 Mart’ta evimiz hazır diyenlerdendi. 12 Eylül’den sonra da evini, yüreğini açmıştı. 56 yıl yaşadı, ama buna iki hayat sığdırdı.
Erdoğan iktidarı, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı açısından Türkiye Cumhuriyeti tarihinin rekorunu kırmaya devam ediyor hâlâ.
28.10.2011’de gözaltına alındım, Nisan 2012’de serbest bırakıldım. Tutuklayanlar, yargılayanlar şimdi hapiste. Ve 6 yıldır devam eden bu davadan bana yine yakalama vermiş 'yeni' üyeler.
Bir islamci-faşistin başkomutanlığı altında ÖSO katilleriyle birlikte Suriye Kürtleri'ne ölüm, işkence ve gözyaşı götürüyor.
Bu Türkçü İslamcı tarih okumasının sonuçlarını, daha doğrusu bu okumanın iktidar olmasının sonuçlarını yaşıyoruz.
Erdoğan ile Macron insan hakları konusunda laf cambazlıkları yaparken ekranda Süleyman ile François'i, Erim'le Pompidou'yu görür gibi oldum.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.