Saray, iktidarı kaybetme korkusuyla muhalif siyasetçilere, bağımsız gazetecilere, biat etmeyen sendikalara, odalara, barolara karşı bir saldırı başlattı. Bu yüzden de darbe yalanına sarıldı.
Darbe girişiminden yedi ay sonra gazi olan sendika başkanı, tetanos aşısıyla gazi olmuş.
Jandarma genel komutanlığının yanında atlı spor kulübü var, orası tamamen bağımsız bir kuruluş ama 15 Temmuz günü orada emniyet bir toplantı yapıyor.
Darbe girişiminde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın talimatıyla ilk selayı veren imam trafik kazasında yaşmını yitirdi.
Bu halk inanmasın da kim inansın, 15 Temmuz darbesini tankın egzoz borusuna donunu, çorabını tıkayarak önleyen bir halk varken, kim ve ne cüretle darbe yapabilir ki.
Şimdi darbe işleri biraz daha karıştı gibime geliyor, RAND’a karşı RANT’çılar var sanki.
Bizi çıldırtmaya mı çalışıyorlar?
Darbe söylentisi her zaman hiç ummadığımız, beklemediğimiz kararların alınmasına neden olur hep, taşlar dökülmeye başlar ve yavaş yavaş da günah çıkartılır.
Erdoğan o listeyi açıklamıyor, çünkü açıkladığında “Kandırıldım” palavrası çöpe atılacak, savcılık için resmi belge sayılacak ve Erdoğan Gülen’e yardım ve yataklıktan yargılanacak.
Türkiye’de darbenin geleceğini darbeye karşı gazeteci ve aydınların tartışmasıyla öğrenirsiniz, o kadar karşılardır ki, mutlaka birini savunarak diğer darbeyi kötülerler.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ByLcok listesinin neden açıklanmadığı, 15 Temmuz'da üst düzey yöneticilerin nerede olduğu ve araştırma komisyonu raporunun niye açıklanmadığı gibi sorular yöneltti.
Kılıçdaroğlu, günümüzde çok ‘tehlikeli’ sayılabilecek bir çıkış yaptı. Siyasi ayağı isimlendirdi. Bu iddialar, Kılıçdaroğlu’na ‘sensin FETÖ’cü’ diyerek geçiştirilemez.
Ben demokrat Türkiye’ye dönmek istiyorum, Süleyman Soylu’nun içişleri bakanı olduğu Erdoğan’ın ülkesine değil.
ARTI TV'de yayınlanan Söz Sırası programında Ahmet Faruk Ünsal Libya meselesi, Kanal İstanbul ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yargılanan erlerin durumunu değerlendirdi.
Öyle görünüyor ki Bahçeli bir şey istiyor. Soru şu ki; bu şey gerçekten darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılması mı yoksa başka bir şeyin pazarlığı mı?
Bugünlerde hem yazı yazan, hem de programlara katılan Erdoğan kalemşörleri yeni bir kahraman buldular, o da Tümamiral Cihat Yaycı. Nasıl kahraman ilan ediyorlar anlatamam.
Evet, hava yine darbe kokuyor, Türkiye yeniden darbeye gebe…
Eximbank, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kapatılan Asya Katılım Bankası’nın teminat mektuplarını kullanan yandaş şirketlere milyonlarca lira kredi verdi.
KHK'lerle görevden alınanların sorularını yanıtlayan Furkan Vakfı Başkanı Alparlan Kuytul, 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağı gibi bir de 'derin ayağı' olduğunu söyledi.
15 Temmuz darbe girişimi gecesi TRT ekranında zorla bildiri okutulan sunucu Tijen Karaş yaşananların ardından bir rahatsızlık geçirmiş ve ekranlardan uzaklaşmıştı.
Devlet opera, bale ve tiyatrolarındaki sözleşmeli kıyımına tepkiler sürüyor.
Yalova’daki Hava Harp Okulu’ndan komutanlarının emriyle ‘eğitime gidiyoruz‘ denilerek otobüslere bindirildiler. O otobüslerden hiç inmediler ama ‘Anayasayı ihlal’le suçlandılar.
Dönemin hava kuvvetleri komutanı Abidin Ünal hâlâ serbest ve kasıla kasıla dolaşırken, 70 çocuk müebbet hapse mahkûm oluyorsa, bu işin trajik bir darbe tiyatrosu olduğunu söyleme hakkım var.
O zaman bunun adı Anayasal rejim olmaz, Parti devlet/kişi devlet rejimi olur.
Mahkeme kararı esasında hem Erdoğan’ı hem de Berat Albayrak’ı yalancı konumuna düşürdü, çünkü onlara göre suikasttan 15 dakika farkla kurtulmuşlardı.
Cizre ve Silopi’deki sokağa çıkma yasakları sürecini gündeme getiren HDP Milletvekili Hüseyin Kaçmaz’ın sözlerine itiraz eden Bakan Soylu ve AKP’li vekiller gerginliğe neden oldu.
Erdoğan’ın 15 dakikayla suikasttan kurtulduğu söylendi. Tamam kurtuldu da, kimin kurtardığını bugün hâlâ bilmiyoruz.
Enişte, Erdoğan’ın iş insanı arkadaşı ya da ortaklarına daha önceden darbe olacağını haber vermiş gibi gözüküyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 15 Temmuz sonrası toplanan 309 milyon liranın Ziraat Bankası'na yatırıldığını, paranın faizle 338,9 milyon liraya ulaştığını belirtti.
Bu anlaşma bir kez daha Erdoğan’ın 15 Temmuz’dan haberi olduğunu ortaya koyuyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.