Dünya yazarı Alaattin Aktaş, 'Faizi düşük tutmak, illa oranı aşağı indirmek demek değil. Aynı düzeyde bırakılan faiz de reel olarak düşürülüyor olabilir' dedi.
Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, 'Eğer devletin borcunu ikiye katlaya katlaya gitmek bir başarı hikayesiyse bu hikaye son 3 yıllık dönemde yazılmış' değerlendirmesi yaptı.
Dünya yazarı Alaattin Aktaş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilen 2018 yılından bu yana kadar yapılan borçlanmanın önceki 95 yıldan daha fazla olduğunu kaydetti.
Dünya yazarı Aktaş, 'Vatandaşına ve şirketlerine 'geliriniz döviz değilse döviz borçlanmayın' diye uyarıda bulunan hatta yasaklayan yönetim kendisi döviz cinsinden borçlanıyor' diye yazdı.
Dünya gazetesi yazarı Aktaş, 'Dolar ilk yedi aylık dönemde TL'ye karşı yüzde 16, euro yüzde 12 değer kazandı. Politika faizi piyasadaki mevduat faizinin temel belirleyicisi' dedi.
Dünya gazetesi yazarı Aktaş, 'Ekonominiz güçlü değilse, İsrail'i ekonomik anlamda köşeye sıkıştırma gücüne sahip değilseniz, bağırıp çağırmakla kazanım elde edemezsiniz' dedi.
Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, 'Kavcıoğlu iki toplantıdır faize dokunmadı ama kur görevi devraldığı dönemin neredeyse yüzde 15 üstünde. Biz başkanlık operasyonunu niye yaptık' dedi.
Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı Turhan, Erdoğan'ı kastederek, 'Kendisine teşekkür etmeliyiz. Çünkü ilk defa en yetkili ağızdan rezervlerin satıldığı kabul edilmiş oldu' dedi.
Alaattin Aktaş, 'İşten çıkarma yasaklandı, milyonlarca insan günde 40 lirayı bile bulmayan bir ödemeyle aylar geçiriyor, bu insanlar aslında işsiz ama kağıt üstünde işsiz değil' dedi.
Yabancı yatırımcı yılbaşından 8 Mayıs’a kadarki dönemde 9,5 milyar dolar satış gerçekleştirdi. Yabancı satmak istediğinde yerli yatırımcı alıcı olarak piyasaya girdi.
Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, 'Faiz geriliyor ama enflasyon yükselmeye başladı' diyerek, 'Ne oldu? Hani faiz düşürülünce enflasyon da geriliyordu' diye sordu.
Merkez Bankası'nın sahibi olmadığı dövizleri sattığını savunan Dünya gazetesi yazarı ekonomist Aktaş, TCMB'nin net rezervlerinin ekside olduğunu belirtti.
Dünya gazetesi yazarı Aktaş, 'Ocak ayı geldiğinde yüzde 10 indirim yapmamış olanlar da zamma başvuracak' diyerek, enflasyonun 2019'a ötelendiğini yazdı.
Dünya yazarı Alaattin Aktaş, rekor enflasyonun açıklandığı gün TÜİK'te yapılan görev değişikliğiyle ilgili, 'Kendi ayağına kurşun sıkmaktan farkı yok' diye yazdı.
Merkez Bankası'nın net döviz rezervi her geçen gün kan kaybediyor. 2017 sonunda 27.6 milyar dolar olan net rezerv, 31 Ağustos’ta 18.2 milyar dolara geriledi.
Türkiye, AKP yönetimindeki son 15 yılda iç borca 2.2 trilyon TL yani 1.3 trilyon dolar ödedi. Dış borç ödemesi ise aynı dönemde 175 milyar dolar.
Türkiye en fazla ithalatı 251.7 milyar dolarla 2013’te yaptı. Şubat 2018 itibarıyla yıllık ithalat 242.8 milyar dolar. Yani, rekora sadece 9 milyar dolar kaldı.
Bir geri dönüş olmazsa artık dolar 4 lira, euro 5 lira. Dolar geçen yıl sonu 3.81'di, ocak ve şubat sonu 3.78'di, asıl tırmanma martta oldu, dolar bir ayda yüzde 6 arttı.
Mevduat faizi oranları fena halde kafa karıştırıyor. Çok sayıda faiz oranı var çünkü. Hatta öyle ki, aynı banka aynı vadeye çok farklı oranlar uygulayabiliyor.
Merkez Bankası'nın TL uzlaşmalı vadeli döviz ihalelerinde oluşan ortalama kurla, vade tarihindeki TCMB kuru arasındaki fark bankalara 4 milyon TL zarar ettirdi.
Yaşları 15-29 arasında değişen her 100 gençten 26'sı ne okuyor ne çalışıyor. Hiçbir şey yapmayan gençlerin oranı 25-29 yaşları arasında çok daha yüksek.
Kamu bankalarının faizleri diğer tüm bankalarla aynı seviyede. Bazı bankaların kamu bankalarıyla aynı küsuratlı faiz oranlarını uygulaması dikkat çekti.
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere hükümet faizin yüksekliğinden şikayetçi. Ancak kamu bankalarının faizleri diğer bankaları yakaladı.
Türkiye'nin Afrin operasyonu sürerken, yabancı yatırımcı 22-26 Ocak haftasında 855 milyon dolarlık menkul kıymet aldı. Faizlerin yüksekliği büyük rol oynadı.
Yapı ruhsatı verilen konut sayısının 110 bin, kullanıma arz edilen yeni konut sayısının 32 bin arttığı bir dönemde, konuttaki ilk satış artışı yalnızca 4 binde kaldı.
Yaşı 15-29 arasındaki gençlerin yüzde 25.5'i ne eğitimine devam ediyor, ne çalışıyor. Türkiye, OECD içinde bu yaş grubunda yüzde 28.4'lük işsiz ve eğitimsiz genç sayısıyla lider
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.