Kadınlar, Van'da Rojin Kabaiş için toplandı: Polis barikatı kaldırıldı, yürüyüş yapıldı

Van'da Rojin Kabaiş için toplanan kadınların yürümesine izin verilmedi. Direnişin ardından Van Kent Meydanı'na ulaşan kadınlar "Meydanlarda 'Gülistan Doku nerede?', 'Rojin Kabaiş’e ne oldu?' demeye devam edeceğiz" dedi.

Zelal Sahidenur SARİ


VAN - Kadınlar, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi sahilinde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Rojin Kabaiş için toplandı.

Aydın Perihan alışveriş merkezi (AVM) önünde toplanan kadınlar, "Rojin için adalet! Herkes için adalet! Rojin Kabaiş'e ne oldu?" pankartı taşıdı.

whatsapp-image-2024-10-16-at-19-07-34.jpeg

Kadınların meşaleli yürüyüşü ve ardından Van Kent Meydanında yapmayı planladığı açıklamaya izin verilmedi. Kitle, "Kadınlara değil, katillere barikat" sloganı attı.

vann.jpeg

DİRENİŞ SONUÇ VERDİ

Kadınlar ablukaya ve yağmura rağmen meşaleleri yaktı ve barikatın kaldırılması için bastırdı.

Yürüyüşe izin verilmesi için yeniden müzakere başladı. Müzakereler sonucu yürüyüş gerçekleşti.

Van Kent Meydanı'nda yapılan açıklamayı Star Kadın Derneği Üyesi Zaynep Tağtekin okudu. Tağtekin, son dönemde artan kadın cinayetlerine dikkat çekerek, "Ülke kadın ve çocuk mezarlığı olarak anılmaya, biz kadınlar bu ülkede her gün güvencesiz bir yaşamın içine itilmeye devam ediyoruz" dedi.

'ROJİN KABAİŞ SORUŞTURMASI ETKİN YÜRÜTÜLMEDİ'

Rojin Kabaiş soruşturmasının etkin yürütülmediğini aktaran Tağtekin, "Rojin Kabaiş 27 Eylül günü daha iyi bir yaşamın kapılarını aralamak için geldiği bu kentin üniversitesinde kayboldu. Bize yıllardır güvenli diye sunulan, kolluk kuvvetlerinin elini kolunu sallayarak gezdiği bir kampüsün sahilinde kayboldu Rojin. Kaybolduğu günün ertesinde STK'ların ve kadınların ısrarıyla başlayan arama çalışmaları Rojin'in kaybolması kadar soru işaretiyle doluydu ve biz kadınlar Rojin aranırken en fazla 'Etkin soruşturma yürütülüyor mu?' sorusunu sorduk. Çünkü önümüzde izlerinin kaybolmasına izin verilen Gülistan Doku, Narin gibi örnekler vardı. Ve bu ülkede kadınların ve çocukların kaybolması ne kadar kolaysa bulunması o kadar zordu" şeklinde ifade etti.

'DEVLET, FAİLLERİ KORUYOR'

Tağtekin, açıklamanın devamında şunlara yer verdi: "Bugün, burada bir kez daha kadın cinayetlerinin gölgesinde, bu karanlık tabloyu konuşmak zorunda kalıyoruz. Türkiye’de ve Kürdistan’da her gün bir kadın daha devletin, yargının, kolluk kuvvetlerinin ve ataerkil düzenin ihmalleri ve iş birliğiyle katlediliyor. Kadına yönelik şiddet münferit olaylar değil, sistematik ve politik bir sorundur. Kürdistan’da olağanüstü güvenlik önlemleriyle karşımıza dikilen sistem kadınları korumak söz konusu olduğunda bütün ikiyüzlülüğüyle karşımızda duruyor. Bu yüzden bugün buradayız ve çürüttüğünüz yasalardan ve yalnızca sisteminizi koruyan güvenlik güçlerinizden çok birbirimize güveniyoruz. Kadınların öldürülmesine, şiddet görmesine göz yumanlar, bu sistemin en büyük ortaklarıdır. Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenememesinin nedeni; devletin, failleri koruyan cezasızlık politikalarıdır. Failler, mahkemelerde iyi hâl indirimleriyle ödüllendirilirken, İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmalar yok sayılarak kadınların yaşam hakları hiçe sayılmaktadır. Kadınların yaşam haklarına kasteden bu ataerkil düzene karşı sesimizi yükseltiyoruz."

'ROJİN KABAİŞ'E NE OLDU DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Son olarak, kadınların taleplerini sıralayan Tağtekin, "Kadınların yaşam hakkı, politik bir mesele olarak kabul edilmelidir. Devletin ve yerel yönetimlerin görevi, kadınları koruyacak gerçekçi politikalar üretmek ve bu politikaları hayata geçirmektir. Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, bu coğrafyanın kaderi olamaz ve olmayacaktır. Yaşamın her alanında eşit, özgür ve onurlu bir şekilde var olabilmemiz için mücadele etmeye, meydanlarda 'Gülistan Doku nerede?', 'Rojin Kabaiş’e ne oldu?' demeye devam edeceğiz" dedi.

Açıklamanın ardından kitle, "Kadın mücadelesi yaşatır!", "Jin, Jiyan, Azadi!" sloganları atarak dağıldı.

Öne Çıkanlar