Binbir Gece Masallarında çıkıp gelen bir anlatı: 'Khimaira'

Binbir Gece Masallarında çıkıp gelen bir anlatı: 'Khimaira'
‘Khimaira’nın yazarı John Barth, Binbir Gece Masallarının içine sızmaya çalışırken, anlatı geleneklerini sorgular. Anlatma arzusuyla örülen metin, hikaye anlatım olanaklarının yanı sıra anlatıcı ile dinleyici arasındaki ilişkiyi de yeniden inşa eder.

Merve KÜÇÜKSARP


Amerikan edebiyatının önde gelen isimlerinden John Barth,(1930-2024)’ın kaleme aldığı ‘Khimaira’ isimli eser, Aslı Biçen’in çevirisi ve Can Yayınları etiketiyle yayımlandı. ‘Khimaira’da Barth, Binbir Gece Masallarından yola çıkarak, mitoloji ve felsefeyi de metninin harcına katarak çok hikayeli, çok katmanlı postmodern bir anlatı inşa ediyor.

John Barth, 20. yüzyılın en etkili Amerikan romancılarından biridir. Henüz postmodern edebi akım tekniği Amerikan edebiyatında enikonu yaygınlaşmaya ve olgunlaşmaya başlamadan önce yazılarında, roman ve kısa öykülerinde bu tekniğin öncüsü olur. Keza üstkurmaca, metinlerarasılık ve geleneksel anlatı yapılarını yapıbozuma uğratma gibi teknikler kullanır, kurgu ile gerçeklik arasındaki sınırları yıkar.

Eserlerinde, mitoloji, felsefe ve cinsellik gibi öğelere başvururken, hikaye anlatım olanaklarını zorlar, metinde yazarın işlevinin ne olduğunu sorgular. İlk defa 1972 yılında yayımlanan 'Khimaira', Barth’ın en önemli eserlerinden ve postmodern romancılığın hatırı sayılır örneklerinden biri olarak kabul edilir. Üç ayrı anlatıdan oluşan eserde, Barth deneysel bir teknikle öykü içre öykünün yer aldığı zengin, sıra dışı bir metin ortaya çıkarır.

Malum Binbir Gece Masallarının çerçeve öyküsünde, eşi tarafından ihanete uğrayan Fars Kralı Şehriyar bütün kadınlara karşı içinde peydahlanan intikam dürtüsüyle her gece bir bakire kadınla birlikte olmaya ve gecenin sonunda onu öldürmeye ahdeder. Vezirin akıllı kızı Şehrazat ise bir plan yapar. Şehriyar’ın elini bağlamak ve ülkedeki kızları kurtarmak için her gece onun yatağına girer ve gecenin sonunda kardeşi Dünyazat’ın yardımıyla ona bir hikaye anlatır. Ancak bu hikayelerin hiçbir vakit sonunu anlatmaz, böylece merak içinde kalan Şehriyar ona dokunmaz. Her gece hikayenin sonu bir sonraki geceye kalır ve bunu peş peşe anlattığı başka hikayeler takip eder. Binbir Gece Masalları da, bu çerçeve öykünün içinde yer alan hikayelerden mürekkeptir.

'Khimaira' külliyen bu çerçeve öyküye atıf yapan bir romandır. Romanın ilk hikayesi “Dünyazatname”dir. Burada anlatı, Şehrazat’ın kardeşi Dünyazat’ın bakış açısına göre anlatılır. Romanın yazarı Barth ise gerçek mi masal mı belirsiz bir zaman yolculuğunun içinde bir cin olarak çıkar. Binbir Gece Masallarının içine sızmaya çalışırken, anlatı geleneklerini sorgular. Anlatma arzusuyla örülen metin, hikaye anlatım olanaklarının yanı sıra anlatıcı ile dinleyici arasındaki ilişkiyi de yeniden inşa eder.

“Şehroş ve ben birbirimize baktık. Cin tehlikeli görünmüyordu; sözünü ettiği dilleri bilmiyorduk; söylediği bütün sözcükler bizim dilimizdeydi ve Şehroş, onun kaleminden mi yoksa sözcüklerinden mi geldiğiniz sorunca soruyu anlamış gibi gözüktü ama cevabı bilmiyordu. Dünyanın öte tarafındaki bir ülkede yaşayan bir hikaye yazarı olduğunu söyledi-yani eski bir hikaye yazarı.

Anladığımıza göre bir zamanlar ülkesindeki insanlar okumaktan hoşlanıyorlarmış; ama şimdilerde iyi edebiyatın yegane okuyucuları eleştirmenler, diğer yazarlar ve kendi hallerine bırakıldıklarında müzik ve resmi kelimelere tercih eden isteksiz öğrencilermiş. Kalemi (o büyülü çomak, daha doğrusu büyülü bir mürekkep haznesi olan o büyülü divit) kurumak üzereymiş; ama geceleyin bu ilk sohbetimizi yeniden kurarken o mu edebiyatı bırakmış yoksa edebiyat mı onu bir türlü hatırlayamadık, çünkü ya onun ya da bizim zihinlerimizde bir dizi kriz iç içe geçmiş gibiydi…”

Eserin ikinci metni “Perseusname", üçüncüsü ise, “Bellerophonname”dir. Anlaşıldığı gibi, Arap edebiyatından membaını alan anlatı, Yunan mitolojik öğelerle seyir alır. Her ne kadar bu üç anlatı da tekil bir roman hissi veriyor olsa da, her biri “Khimaira’nın zengin gövdesini bir araya getiren parçalardır. Ki zaten Yunan mitolojisinde Khimaira da, çeşitli canlıların bazı uzuvlarının bir araya gelmesiyle oluşan bir tür yaratık olarak tarif edilir.

‘Khimaria’da anlatı bir anafor gibi ilerler kimi zaman. Karakterlerin isimlerini değiştirilir, takma adlar verilir. Kimin anlatıcı, kimin dinleyici olduğu, anlatıcının ne anlatmak istediği, dinleyenin ne anlayacağı metin boyunca değişir. Asıl tanrı yazar Barth da metinde zaman zaman kendini göstermekten geri durmayarak Binbir Gece Masallarına sihirli dokunuşlar yapmaya çalışır ve son kertede olağandışı bu postmodern anlatı yazılışının üzerinden elli yıl geçse de nitelikli edebiyat okurunun ilgisini hala cezbetmeye devam eder.

Öne Çıkanlar