Gülten Akın'ı anlatan belgesel film ve biyografik eser 'Gülten', ilk kez İzmir'de şiirseverlerle buluşuyor
Artı Gerçek - Modern Türkçe şiirin öncü isimlerinden Gülten Akın'ın yaşamı bir kitap ve bir belgesel film ile şiirseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.
'Gülten' isimli belgeselin senaryosunu, daha önce Gülten Akın şiirleri üzerine 'İncelikler Tarihi' adıyla Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan bir incelemede ve Akın'ın biyografisinde imzası bulunan şair, yazar Asuman Susam kaleme aldı.
Hem okur hem izler kitleyle ilk kez buluşacak İki biyografik yapıt, İzmir'in ardından 16 Şubat’ta Ankara’da, 5 Mart’ta da İstanbul’da izleyiciler ve okurlarla buluşmaya devam edecek.
Yapımcılığı Livera Yayınevi'nin üstlendiği belgesel filmin yönetmen koltuğunda Sefa Sarı oturuyor.
Belgeselin seslendirmesi de oyuncu Nazan Kesal ve Erol Tümtaş'a ait.
Kitabın açıklaması:
50’li yıllardan genç bir şair, kendini uzun yolculuğuna, zor zamanların ağusuyla sınayarak hazırlamaktadır. Direngen bir kararlılık, derin tutkularıyla, neden sonra bilgeleşecek bir ruhun içten dışa bakışıyla; ötekini- başkayı hal tercümesiyle kendi duyuşuna katarak. Yıllar sonra kendisi için hangi bağa diksem yabancı, diyecek Gülten Akın’dır o. Dünyada bir varlık olarak, yerini yabancılamanın ağırlığıyla dışarıyla bağ kurarken içinden süzdükleriyle taklit edilemez bir ses bulmuş, ülkeyi, gezegeni, evreni o sesle genişletmiştir.
Yaşadığı toplumun kolektif bilinciyle şairin hafızasındaki kesişmeler, ayrılıklar, kişiler arası ilişkiler; sevgiliyle, çocuklar-torunlarla, dostlar, arkadaşlar, yabancılarla konuşkan bir yalnızlıkta yaşananlar, olan bitenler nelerdir?
Bu kitap, yaşanılan bir hayattan anlatılan bir hayata ağlar örerek, yaşamı ve şiir yolculuğu iç içe olan Gülten Akın’a başka bir şair Asuman Susam’ın duyuşundan, gözünden yaklaşma, onunla yakınlaşma çabasıdır.
Gülten belgeselinin konusu şöyle:
Belgesel de şairin şiirine, yaşam öyküsüne kuşbakışı bir seyirle odaklanıyor. Şairi farklı kimlikleri ile daha yakından tanımaya çalışırken onun toplumsal, tarihi ve politik tanıklıklarına da bakıyor. Böylece bir şair portresiyle karşılaşan izleyici için ülkenin, toplumun kırılma noktaları, dönüşümleri üzerine de düşünme payı bırakıyor. “Yanlış mı belledim İnsan sorumluluktur” diyen şair, aydın, aktivist, dilci, avukat, sevgili ve anne Gülten’in “uzak kıyıları”, “arka bahçeleri”ni görmek, bilmek için izleyiciye bir olanak sunuyor. (KÜLTÜR SANAT)