Her şeye rağmen kendi yolunu açan şiirler: 'dArjin'

Her şeye rağmen kendi yolunu açan şiirler: 'dArjin'
Aydın Zeyfeoğlu, Klaros Yayınları'ndan çıkan ikinci şiir kitabı 'dArjin' ile pandemi koşullarına rağmen kendi yolunu açmayı başaran bir şair ve yayımcı.

Bahri LOŞ


ARTI GERÇEK- Aydın Zeyfeoğlu'nun Bezuvar, Berfin Bahar, Kurgu Edebiyat, Papirüs, Amanos Edebiyat, Poesis Edebiyat dergilerinde şiirleri ve yazıları yayımlandı. İlk şiir kitabı "Güneşe Uyanmak" Ürün Yayınları'ndan çıktı. Şubat 2020’de "dArjin" isimli 2. şiir kitabı Klaros Yayınları'ndan çıkarak okuyucuyla buluştu. Poesis Kitap Yayınevi ile Poesis Edebiyat Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği görevini de sürdüren Aydın Zeyfeoğlu ile şiiri, şiir kitaplarını ve edebiyat dergilerini konuştuk:

Her şair ya da yazar kitabının basılma sürecini büyük bir heyecan içerisinde geçirir. Siz bu süreçte neler yaşadınız? Belki biraz erken olacak ama gelen tepkiler beklentilerinizi karşıladı mı?

"dArjin", 8 yıllık çalışmanın, birikimin ve emeğin karşılığıdır. Bu süreçte reddedilme, şiirlerimi hiçbir mecrada yayınlatamama, yapıcı olmayan eleştirilere hedef olma gibi durumlarla mücadele ettim. Ayrıca yayınlanmadan önce dosyamı edebiyat için önemli gördüğüm birkaç yarışmaya yolladım. Ve o zaman anladım; önemli görülen o yarışmaların ve o yarışmalarda bostan korkuluğu olarak görev yapan jüri üyelerinin işlevsiz, önemsiz ve anlamsız olduğunu. Biraz da bundan dolayı gecikti dArjin'in yayımlanması.

Bu süreçte elbette iyi gelişmeler oldu. Kurucularından biri olduğum Amanos Edebiyat Dergisi maddi zorluklara rağmen 4 yıl ayakta kalmayı başardı. Ankara ve Bartın'da aldığım şiir ödülleri, Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığım Poesis Kitap ve Poesis Edebiyat Dergisi; bu süreçte yaşadığım güzelliklerden bazıları.

dArjin, pandemi sürecine denk gelmesine rağmen okuyucularıyla buluşmaya devam ediyor. Genellikle olumlu tepkiler alıyorum. Tabi olumsuz tepkiler de var. Gelen tepkilerin tümü benim için değerli. Yapıcı olan her eleştiriye saygı duyuyor, her eleştiriyi dikkate alıyorum.

İlk kitabınızı (Güneşe Uyanmak) çıkardığınız günden beri tanışıyoruz. O zamandan bugüne çok büyük değişimler yaşadınız. Öncelikle işe birinci kitabınızı inkâr etmekle başladınız, biliyorum. Onun dışında bu değişimi neye borçlusunuz? İlk kitapların şairler için yeri nedir?

Evet tanışmamız ilk kitabıma tesadüf etti. İlk kitabım benim için özeldir. Asla reddetmem. Ama her yazdığım şiir bir öncekini basamak olarak kullandı. Yani dün yazdığım şiir dünde kaldı. Ben dünü yıkarak yeni şiirlerimi yazıyorum. Yeni kitabım dArjin'i de yayımlandıktan sonra şiirimi ileri taşımak için geride bıraktım. Yayımlanan her kitabım benim için özeldir.

İlk kitabımdan bu yana geçen süreçte şiirde yaşadığım değişimleri beni incitmeden, yapıcı yorumlarıyla; yeri geldiğinde de yerden yere vuran eleştirileriyle kendime bir yol açmamı sağlayan edebiyatçı dostlarıma borçluyum. Hakkını teslim etmek boynumun borcudur. Kıymetli Murathan Çarboğa'nın bu süreçte emeği çok büyük. Şiir dışında farklı türlerde de yazmam konusunda beni yönlendirdi. Her zaman destekledi, bana yol gösterici oldu. Gerçek bir ustaydı. Erken kaybetmenin şoku ve üzüntüsü hep diri kalacak üzerimde. Sevgiyle, minnetle ve rahmetle anıyoruz. İlk kitabın benim için önemi hayatta kalmak, vazgeçmemek, gelişmek, birikmek, biriktirmek ve her şeye rağmen kendi yolunu açmak.

Murathan abinin benim için de yeri ayrı. Hiç beklemediğimiz bir anda aramızdan ayrıldı. Yokluğu kolay doldurulmayacak. Ruhu şad olsun. Şair için şiir okumaları vazgeçilmezdir. Kimlerden beslendiniz, kimleri okudunuz, iyi şiirler okumanın katkısı nedir?

Okuduklarım bilinen usta şairler ve günümüz şiirleri. Okuduklarımdan ziyade tokat yediğim şairin hikâyesini anlatayım. Bir gün Dolunay (AKER) kadın bir şairin iki kitabını okumam için getirdi. Aynı akşam ilk kitabı okumaya başladım. "Evet bugüne kadar okuduğum en iyi kadın şair ama yine de beni tetikleyemedi" diye düşünüyordum. Kitabın ilerleyen sayfalarında şu dizelere rastlayana dek:

"Seni kırdığım yerden beni de kırdılar

ben hiçbir cümleyle ağlayamam artık seni."

Bu dizeler yüzüme tokat gibi çarptı ve sarsıldım. Sanki aradığım ve beni harekete geçirecek dizelerdi bunlar. Kitabı kapatıp tekrar baştan okumaya başladım. Okudukça dizelerin ve şiirlerin derinine inmeye başladım. Okudukça o kadın şairin ne kadar büyük bir şair olduğunu anladım. Birhan Keskin bana ilk tokatı atan şairdir. Sonra dArjin dosyası oluşmaya başladı. Yolumu bulmuştum artık. Bana o yolu Birhan Keskin açtı.

Kitap ismi ilk izlenimi oluşturan etkenler içerisindedir. Sizin kitabın için de anladığım kadarıyla isim önemli bir yer tutuyor. Tam bu noktada kitap isminin kitaba etkisi nedir? Siz kitabınıza "dArjin" ismini verirken akıl süzgecinden neleri geçirdiniz?

Kitabın ismini ilk "dAr" olarak planlamıştım. İki anlamı var: dar ve ar. Dar: kendi içimdeki sıkışma ve kıstırılmayı, Ar: iç dünyamın derinliklerini gün yüzüne çıkartma, anlamında kullandım. Ama dosyanın gidişatında Arjin şiirleri görmezden gelinmeyecek ölçüde ağırlığını hissettirince dosyaya "jin" ekini de ekleyerek "dArjin" olarak değiştirdim. Dar, Ar ve Arjin'i temsil eden ve kitapla bütünleşen bir isim.

Kitabın ismi kitabın bütünlüğünü karşılayan bir isim olmalı. Hem bütünlüğü sağlayan, hem vurucu olan, hem de iz bırakan bir isimle kitap mutlaka alıcısını bulacaktır. Yani kitap ismi satışlara da etki eden önemli bir olgudur. Sadece kitap ismi değil. Kitabın görseli ve tanıtım bülteni de kitap ismi ile birbirini tamamlayan etmenlerdir. Bu kitapta isim tamam ama görsel ve tanıtım bülteni konusunda eksik olduğunu çok sonradan fark ettim. Bir sonraki baskıda deneyimlerimin kitaba nokta atışı yansıdığını hissedeceksiniz.

"29". Bu kitap ile neyi hedeflediniz, amaç neydi? Bu fikir nasıl oluştu?

Fikir, ortak bir düşünceden yola çıktı. 29’da iki amaç bizi bir araya getirdi. Evet yazıyoruz ama bu yazdıklarımızı sınırlarsak ne olur, Perec bunu Kayboluş adlı deneysel romanında yapıyor. Fakat biz bu sınırı 29 harfe yükselttik. Daha önce hiç denenmemiş bir çalışma olarak 29 edebiyatçı arkadaşımızın her birine bir harf verdik ve bu harfi kullanmadan şiir, öykü yazmalarını istedik.

Dil sınırlandı ama dünya büyüdü. Dilin ne kadar da geniş bir alan olduğunu gördük. 29 bu anlamda bize yeni şeyler söylüyor. Belki de önemi burada aranmalıdır.

Açıkçası böyle bir eser oluşturma fikrini duyduğumda anlamlı, bütünlük oluşturacak ürünlerin ortaya çıkmasını biraz zor görüyordum. Kitabı okuduğumda yanıldığımı anladım. Birbirinden kaliteli ve güzel eserler var. Sizin bu süreçte en çok zorlandığınız ne oldu?

Kolektif bir çalışma olduğu için kendimize ve arkadaşlarımızın hassasiyetlerine güvendik. Onların dilde ısrarı önemliydi. Herkes hiç bilmediği, daha önce hiç deneyimlemediği bir alanda en başta boşluk duygusunu yaşar. Dilin boşluğu hayatın diğer noktalarına bakmak için güzel bir imkândır. Biz ve arkadaşlarımız bu güzel imkânı yaşadık sadece. Güzel olanın zorluğu, yeni imkânları yaratır elbet.

Farklı bir esere, farklı bir çalışmaya imza attınız. Her alan da daha çok farklı olanı, yeni olanı arar. Böylesine farklı bir çalışmanın yankıları ne oldu. İlk etapta bu konuyla ilgili neler söylendi?

29 ilgiyle karşılandı diyemeyeceğim. Görünen bir ilgi vardı tabi ki. Ancak biz bu ilginin bir yanılsama olduğunu biliyorduk. Bu tarz metinler kolay metin (tüketimi hızlı, okunurluğu kolay) değildir. Zihin, dil, düşünce, duygu, boşluk, harf; bütün bu yan etkenlerin tamamı içselleştirilmeden 29’u anlamanız mümkün değildir. Önümüzde deneysel çalışmalar için hatırı sayılır bir külliyat bulunuyor. Bu külliyatın yankısı var 29’da. Bu alanı dikkatli inceleyenler 29’a denk gelecektir. Biz bu denk gelme durumunun çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü o denk gelişler, dil heyecanını yaşayanların ortak frekansıdır. Bizi duyanlara selam!

"dArjin" ve "29"dan sonra daha farklı çalışmalarınızın yolunu gözlemeli miyiz?

Elbette hem bireysel hem de kolektif çalışmalarımız var. 2021 yılından itibaren yayımlanacak. Nasıl çalışmalar olduğunu şu an açıklamayacağım. Heyecanımız diri kalsın.

Yolun başında olan bir şair için önce Amanos Edebiyat Dergisi şimdi de Poesis Edebiyat e-dergi. Sanırım edebiyatın mutfağında olmayı seviyorsunuz. Mutfakta olmanın getirisi götürüsü ne oluyor?

Hep aynı yemeği yemek bir süre sonra mide bulandırır. Aşçı sürekli yeni lezzetler keşfetmek zorundadır. İyi bir mutfağı yönetmenin en büyük sorumluluğudur bu. Biz de ekip olarak bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Gecem ve gündüzüm birbirine karıştı. Güne erken başlamayı ve sabahın gündoğumunda güneşe bakıp o havanın sessiz halini içime çekmeyi özledim.

Bir de yayınevi konusu var tabi. Yayınevinde başlama süreci nasıl işledi? Gelinen son nokta nedir? Sizin yayıncılığa getireceğiniz veya katkı sağlayacağınız şeyler nelerdir? Yayınevi işi nasıl bir ihtiyaçtan doğdu?

Poesis Kitap yeni kurulmuş bir yayıneviydi. Biz o süreçte Dolunay ile birlikte editörlük, redaksiyon ve yayın koordinasyonu işlerini yaptığımız Masa65 Ajans'ı kurduk. Poesis Kitap ile ortak işler yapıyorduk. Daha sonra bana Poesis Kitap'ın Genel Yayın Yönetmenliği teklifi gelince ben de kabul ettim. Genel Koordinatörlüğünü Ali Turan, Reklam, Satış, Pazarlama ve Dağıtım Koordinatörlüğünü Abdulmutalip Turan yapıyor. Editörümüz Dolunay Aker ve Yayın Danışmanımız Ferit Sürmeli'den oluşan ana ekibimizi kurduk. Kadromuzun tamamı dipten gelen ve alanında yetenekli kişilerdir.

Eğer dibe vurduysanız gideceğiniz tek yer zirvedir. Bunun bilincinde yılmadan umutla sadece işimizi yapıyoruz.

Biz ekibe dahil olmadan 6 ay önce kurulmuş bir yayınevi, Poesis Kitap. (Neo Yayın Grubu markası) Biz işe yayınevinin ismini anlamlandıran bir çalışmayla başladık. İlk olarak yapacaklarımızı karşılayan bir slogan oluşturduk. (Edebiyatın Masasını Boş Bırakmamak İçin) İkinci olarak edebiyata yenilik getirecek, yeniyi arayan ve gelecek vadeden nitelikli dosyalar için özel seri oluşturduk. (Phoenix Edebiyat Serisi) "29" bu serinin ilk kitabı.

Öncelikli işlerimizi tamamladıktan sonra kısa, orta ve uzun vadeli hedefler ve planlamalar yaptık. Yeni yılda yayınevine can verecek yeni bir serinin daha startını verdik. (Başarılı Hayatlar Serisi)

Yeniyi aramak, yeniyi keşfetmek amacıyla buradayız. Yavaş, emin adımlarla ilerliyoruz.

Poesis Kitap, gelecek vadeden her dosyaya ve yazara yol açacak bir yayınevi olarak yolda ve yoluna sapmadan devam edecek.

 

Öne Çıkanlar