Nâ-tamam bir Paris rotası: 'Yerler'
Abdullah EZİK
Georges Perec’in 'Yerler’i (Les Lieux), geçtiğimiz günlerde Servet Ugan çevirisiyle Ketebe Yayınları tarafından yayımlandı. Gerek fikir gerekse kurgulanışı bakımından Perec kitapları içerisinde ayrı bir yerde duran Yerler, söz konusu bu nâ-tamam hâliyle dahi okura kendisine dair birçok şey söyleyen metinlerden.
'Yerler', kendi bağlamı içerisinde ele alınması gereken ve bir fikrin dışa vurumu olarak yorumlanabilecek bir metin. Perec için “tuhaf ama heyecan verici” fikir, bu kitap özelinde şu şekilde işler:
“Tuhaf” ama “heyecan verici” fikir şuydu: “Paris’te on iki yer seçtim, bunlar anılarımla, olaylarla veya hayatımın önemli anlarıyla bağlantılı sokaklar, meydanlar, kavşaklardan oluşur. Her ay bu yerlerden ikisini anlatıyorum; ayda bir kez oraya giderek (bir kafeye veya sokağın kendisine) ‘ne gördüğümü’ tasvir ediyorum, mağazaları, bazı mimari detayları, bazı minik olayları sıralıyorum (geçen bir itfaiye aracı, şarküteriye girmeden önce köpeğini bağlayan bir kadın, bir taşınma, afişler, insanlar, vs.); ikincisinde herhangi bir yerde (evimde, kafede, ofisimde) oturarak bu yeri hafızadan anlatıyorum, burayla ilgili anılardan, burada tanıştığım insanlardan, vs. söz ediyorum. Her metin (bunlar bir iki satır ya da beş altı sayfa hatta daha fazla da olabilir) yazıldıktan sonra bir zarfa konup mühürleniyor. Bir yılın sonunda yerlerimin her biri hem gerçek, hem de anı biçiminde, iki kez anlatılmış oluyor. On iki yıl boyunca bunu tekrarlıyor ve seçili yer çiftinin sırasını, ABD’de çalışan Hintli bir matematikçinin bana verdiği bir tabloya uygun şekilde (on ikili çift kare Latin tablosu), her yıl değiştiriyorum.”
Bütün bir metnin özü bu olmakla birlikte Perec gerek kendisine gerekse edebiyatına dair birçok meseleyi bu kitapta görünür kılar. Öncelikle, kişisellik ve Perec tarafından seçilerek metne taşınan on iki yer, okur için alternatif bir Paris rotası ve Perec güzergâhı oluşturur. Yazarın sık sık atıf yaptığı ve farklı dönem ve koşullarda ziyaret ettiği bu yerler, onun söz konusu bu bölgelerde/mekânlarda neye dikkat ettiğini ve tüm bu yerlerin onun için nasıl bir anlam taşıdığını gözler önüne serer. Perec için kitapta sık sık ziyaret edilen ve kaydı tutulan her bir yer, özel bir nedenle metne taşınır. Hiçbir şey tesadüfi ve rastlantısal değildir.
Parisli bir yazar olarak ön plana çıkan Perec için 'Yerler’i anlamlı kılan bir diğer konu ise aslında söz konusu edilen her bir noktanın şehre dair bir kayda, anlamsal değeri olan bir meseleye işaret etmesidir. Burada söz konusu olan şey aslında Perec tarafından seçilen mekânların salt onun için değil, Paris için de bir anlam ifade etmesidir. Yazar, bu noktada kendi kişisel yaşantısı ile şehrin ritmini, keşmekeş ve kaosunu iç içe geçirerek ortaya bir bütün çıkarmaya çalışır. Bu da 'Yerler’i zamanla kişisel bir izdüşümü olmaktan çıkarır ve şehre dair de sözü olan bir metin hâline getirir.
Georges Perec’in Paris’in on iki farklı yerine/bölgesine/noktasına odaklandığı ve söz konusu bu yerler üzerinden kendisine ve şehre dair bir rota belirlediği Yerler, tamamlanmamış bir projenin okur zihninde tamamlanabileceğine işaret eden bir metin.