'Ötekinin sanatçısı' Cevdet Bağca’dan 5. albüm: Rind

'Ötekinin sanatçısı' Cevdet Bağca’dan 5. albüm: Rind
'Rind'i çıkaran Cevdet Bağca ile yeni albümünü ve müziği konuştuk. Bağca, "Taraf olmak vicdani bir durumdur. Ben vicdanımdan yanayım" diyor.

Esra ÇİFTÇİ


Artı Gerçek - “Taraf olmak vicdani bir durumdur. Ben vicdanımdan yanayım” diyen sanatçı Cevdet Bağca, kendisini “ötekinin sanatçısı” olarak görüyor. Beşinci albümü 'Rind'i çıkaran Bağca ile yeni albümünü ve müziği konuştuk.

Kürtçe ve Türkçe eserler okuyan Cevdet Bağca, albümün çıkış hikayesini şöyle anlatıyor:

“Rind Ortadoğu’da bir şiir yazma biçimidir. Anlaşılır olsun diye söyleyeyim meyvenin yenen kısmı değil, çekirdeğidir. Bugün uslarımızdaki şair Fuzuli, Hafız Nesimi bu geleneğin önemli temsilcileridir. Yaptıkları işlerle, yazdıklarıyla anılan şairlerdir. Seyyid Nesimi yaşam biçimiyle biraz farklıdır ama bu geleneğe aittir ve alçakgönüllülük ve mütevazilik çok önemlidir. Biraz anımsatmaktı derdim yoksa henüz kendimi şair kategorisinde görmüyorum.

En son 5 yıl önce bir albüm yapmıştım. Arada pandemi yılları derken yeni bir albüm ve heyecan yaşayalım diye çıktık yola. Zor dönemlerdi, bir yandan müzik yasakları, albüm çıkacağı hafta da deprem felaketi olunca erteledik doğal olarak."

'KÜRTÇE ESERLER İÇİN DESTEK ALDIM'

Hiç Kürtçe bilmemesine rağmen albümde biri Seyda Perinçek’e, biri Mem Ararat’a ait iki Kürtçe eser okuduğunu söyleyen Bağca, bugüne kadar her albümde ya Kürtçe ya Zazaca şarkılar okuduğunu ama son albümünde ilk kez destek alarak ve daha profesyonel bir çabayla okuduğunu belirtiyor:

“Daha doğrusu pozitif destek yaklaşımıyla değil bir kültür edebiyat dilidir kabul ve bilinciyle okudum. Ayrıca bir Balkan türküsü, bir de Pir Sultan Abdal türküsü de okudum. Hiç türkü okumamıştım albümlerde, bu yüzden başta annem olmak üzere epey de fırça yemiş biri olarak bunu da borç bilip kendimce batıya harmanlayıp okumaya çalıştım, şimdiden affola çünkü epey iyi türkücü ve iyi türkü dinleyicisi var ülkede. Yine yoldaşım, ağabeyim, dostum Aydın Öztürk’ün “Sele verseydim” şarkısını güzel şair Ahmet Can Akyol ile ortaklaşa yaptığımız Sidelya’yı, kardeşim Umut Altınçağ ile ortaklaşa yaptığımız “Sensiz Olmuyor” ve bana ait “vurgunum sana” okudum. Umarım ulaşması gereken yerlere ulaşır ve bu kabileyi çoğaltırız."

Cevdet Bağca’ya, bütün albümlerinde Kürtçeye yer vermesinin, Kürtçe şarkı okumasının politik bir tercih olduğunu dile getirirken, "Ayrıca Kürtçeye yüklediğim anlam Anadolu’da konuşulan bütün dillerin temsili isyan dili anlamı yüklememdendir" dedi.

Cevdet Bağca, sanat anlayışının bizim gibi ülkelerde hep zor olduğunu ve bir süre daha böyle gideceğini, bedellerinin ve zorluklarının olacağını söylüyor:

“Bunu anlayabiliyorum. Kızarak da olsa, üzülerek de olsa anlıyorum. Müzik dünyanın en güçlü endüstrilerinden biridir. Bunu tüm sanat dalları açısından söylüyorum. En iyi manipülasyon ve propaganda aracıdır aynı zamanda. Böyle bakınca egemenlerin bu alana ilgisi, müdahalesi anlaşılır hale geliyor. Elbet bunu mücadele etmeme gerekçesi saymıyorum. Enver Gökçe’nin deyimiyle “Dost dost ille de kavga” diyenlerdenim."

Cevdet Bağca Kimdir?

Besteci, şarkı sözü yazarı, Cevdet Bağca, 1965 yılında Iğdır’ın Melekli kasabasında doğdu. Ailesi Turgutlu’ya göç ettikten sonra üniversite yıllarına kadar Turgutlu’da yaşadı. Politik gerekçelerle yarım kalan birkaç üniversite yaşantısından sonra Gazi Üniversitesi Sınıf Öğretmenliğini bitirdi. Birçok sanatçıyla çalışan, ayrıca film müzikleri ve belgesel çalışmaları da yapan Bağca, ilk albümü Simurg’u 2000 yılında yaptı. Bu albümü beş albüm daha izledi.

Öne Çıkanlar