Vartinis Katliamı'nın belgeseli çekildi... Yönetmen Biçer: 'Yaşanan hukuksuzluk Kürt sorununun özeti'
Zelal Sahidenur SARİ
VAN- Muş’ta Öğüt ailesinden yedisi çocuk dokuz kişinin evleri ateşe verilerek öldürüldüğü Vartinis Katlimanı'nın belgeseli çekildi.
Muş’un Korkut ilçesine bağlı Vartinis Beldesi (Altınova) kırsalında çıkan bir çatışmanın ardından 3 Ekim 1993'te evleri askerlerce ateşe verilen 7 aylık hamile Eşref Öğüt, eşi Mehmet Nasır Öğüt ve yaşları 3 ile 12 arasında değişen yedi çocukları katledildi. Öğüt ailesinde sağ kurtulan tek kişi olan Aysel Öğüt, Muş Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu ancak sonuç alamadı.
20 YIL SONRA AÇILAN DAVA ZAMAN AŞIMINDAN DÜŞÜRÜLDÜ
Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde yapılan düzenlemelerle birlikte 2003 yılında Öğüt'ün yeniden suç duyurusunda bulunması üzerine soruşturma açıldı. 10 yıl sonra 2013 yılında dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komando Bölük Komutanı Piyade Kıdemli Üstteğmen Hanefi Akyıldız, Muş Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Şerafettin Uz, Jandarma Gökyazı Jandarma Karakol Komutanı Başçavuş Turhan Nurdoğan ve Jandarma Yüzbaşı Bülent Karaoğlu, hakkında 'kasten ev yakmak suretiyle birden çok kişinin ölümüne sebebiyet vermek' suçundan dava açıldı.'Güvenlik' gerekçesiyle Kırıkkale’ye nakledilen davada 1 Mart 2016'da tüm sanıklar beraat etti. Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen dava 4 Aralık 2023'te 'zaman aşımı' gerekçesiyle düşürüldü.
HUKUK MÜCADELESİ AİHM'E TAŞINACAK
Davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşımaya hazırlanan Aysel Öğüt ve Vartinislilerin talebi üzerine Nova Media, Vartinis Katliamı'nın belgeselini çekti. Vartinis, Muş, Bitlis, Ankara ve İstanbul’da yapılan çekimlerde dokuz kişilik bir ekip çalıştı. 'Vartinis' adını taşıyan belgesel katliamının 31'inci yıl dönümünde 3 Ekim'de gösterilecek. Yönetmen Ömer Biçer, belgeseli Artı Gerçek’e anlattı.
'ULUSLARARASI KAMUOYUNDA FARKINDALIK YARATMAYI AMAÇLADIK'
Belgeselde Öğüt ailesinin yaşadıklarını ve Vartinis'teki sosyal yıkımı merkeze aldıklarını belirten Ömer Biçer, "1980'lerde başlayıp 90'larda hız kazanan Kürdistan'ı insansızlaştırma politikalarının en somut örneklerinden biri köy boşaltmalarıdır. Bu sürecin en bilinen örneklerinden biri de Vartinis Köyü ve orada yaşanan katliamdır. Film, köyde gerçekleşen ekonomik ve sosyal yıkımı, gözaltında kaybetme vakalarını ele alırken, özellikle Öğüt ailesinin maruz kaldığı katliama odaklanıyor. Bu belgesel ile olayın anısını canlı tutmak ve ileride Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde açılacak davada uluslararası kamuoyunda farkındalık yaratılmasını amaçladık” dedi.
KATLİAMIN YIL DÖNÜMÜNDE GÖSTERİLECEK
Belgeseli, katliamın 31'inci yıl dönümüne yetiştirmeye çalıştıklarını anlatan Biçer, "Vartinis Köyü ve orada yaşanan katliam, o zamana kadar benim için Kürdistan'da gerçekleşen sayısız trajediden sadece biri olarak hafızamda yer ediyordu. Ancak böyle bir belgesel yapma talebi gelince o an üzerinde çalıştığım diğer projeleri bir kenara bırakarak tamamen bu projeye odaklandık. İlk olarak çekim ekibini oluşturduk ve ardından bir çekim takvimi belirledik. Bugüne kadar planladığımız yapım sürecinin gerisinde kalmadık. Amacımız, filmi katliamın yıl dönümü olan 3 Ekim'e yetiştirmek ve o dönemdeki gündeme katkı sunmak” diye konuştu.
'VARTİNİS'TE ACI HÂLÂ TAZE'
Vartinis'te katliamının izlerinin hâlâ çok canlı olduğunu dile getiren Biçer, “Katliamın üzerinden 31 yıl geçmiş olmasına rağmen köyde bu dehşet dolu olayın izlerini hâlâ görmek mümkün. Kurşunlarla delik deşik edilmiş belediye binası, sivil yerleşim yerleri ve bugün Nusaybin Belediyesi’nin katkılarıyla müzeye dönüştürülen Öğüt ailesinin evi gibi somut izler, yaşanılanların unutulmaz tanıkları. Ayrıca, köy halkıyla yaptığımız röportajlar, olayın bıraktığı derin travmayı gözler önüne seriyor ve bu acının hâlâ taze olduğunu bize hissettiriyor” dedi.
TANIKLAR, SİYASETÇİLER, HAK SAVUNUCULARI KATLİAMI ANLATTI
Katliamı tüm yönleriyle anlatmaya çalıştıklarını belirten Biçer, "Vartinisliler, tanıklarla iletişim kurma konusunda büyük destek sundular. Ayrıca, misafirperverlikleriyle de sürecin daha verimli geçmesine yardımcı oldular. Filmde ağırlıklı olarak köylülerin tanıklıklarına yer veriyoruz. Bununla birlikte dönemin milletvekilleri ve belediye başkanları gibi siyasilerle, davanın avukatları ve insan hakları örgütlerinin temsilcileriyle de röportajlar gerçekleştirdik" diye konuştu.
'ADALETİN YERİNİ BULMASINA YARDIMCI OLURSA AMACINA ULAŞIR'
Vartinis Katliamı'nı geniş kitlelere duyurmak ve hukuk mücadelesine katkı sunmak için belgeseli çektiklerini vurgulayan Biçer, "Belgesele konu olan bu olay ve dava sürecinde yaşanan hukuksuzluklar Kürt sorununun nedenlerini adeta özetler nitelikte. Ekibimiz, çekimler boyunca derinden etkilendi. Bu süreç, hepimiz için duygusal ve zorlu bir deneyim oldu. Eğer bu belgesel, katliamın uluslararası hukuk sürecine bir katkı sağlar ve adaletin yerini bulmasına yardımcı olursa filmin amacına ulaştığını hissedeceğim” dedi.
Sırrı Sakık'tan Vartinis Katliamı davasının düşürülmesine tepki: Nefesimiz ensenizde olacak
Avukat Nuray Özdoğan: Vartinis Katliamı davası siyasi iradenin kararıyla kapatıldı
Vartinis Katliamı Davası zaman aşımı gerekçesiyle düşürüldü
Vartinis Katliamı Davası 4 Aralık'a ertelendi: 'Zamanaşımı uygulanamaz'
Kırmızı bültenle aranan Vartinis katliamı sanığı yakalanamıyor
HDP: Vartinis Katliamı faillerinin korunmasına izin vermeyeceğiz