Yapı Kredi'ye soru: Çevirmenler Türkiye’yi, 'Türk elleri' olarak mı uyarlıyorlar yoksa bu tasarruf Kürdistan’a mı özel?

Yapı Kredi'ye soru: Çevirmenler Türkiye’yi, 'Türk elleri' olarak mı uyarlıyorlar yoksa bu tasarruf Kürdistan’a mı özel?
Yapı Kredi Yayınları'nın 'Kürdistan' yerine 'Kürt diyarı' ifadesini kullanması tepki çekti. Sosyal medyada, çevirmenlerin 'isimleri değiştirme tasarruflarını' nasıl kullandıkları soruldu.

ARTI GERÇEK - 17. yüzyılda, Evliyâ Çelebi tarafından kaleme alınan 10 ciltlik Evliya Çelebi Seyahatnamesi‘nin 4. kitabının 1. cildinin Yapı Kredi Yayınları tarafından günümüz Türkçesi ile yapılan basımında "Kürdistan" kelimesi "Kürt diyarı" olarak yer aldı. Bu dumunun sosyal medyada tepki ile karşılanması üzerine Yapı Kredi Yayınları'ndan açıklama yapıldı.

Açıklamada, kitabı günümüz Türkçesine aktaranların "Kürt diyarı" ifadesini "daha uygun" buldukları belirtilerek, kitapta onlarca yerde "Kürdistan" kelimesinin geçtiği, bunun da "sansürlemek" amacında olmadıklarını "kanıtladığı" ifade edildi. 

Yayınevinin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: 

"Tartışmalara konu olan 4. cildin orijinal transkripsiyonu Mart 2000 tarihinde yayımlanmıştır. Bu yayında ‘Kürdistan’ kelimesinin 126 kez kullanıldığını belirtmek isteriz. Tartışmalarla gündeme gelen Günümüz Türkçesiyle Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi ise orijinal transkripsiyonun günümüz Türkçesine bir aktarımıdır. Açıklamak isteriz ki Kürdistan’daki Kürt kelimesinden sonra gelen ‘istan, -sitan’ eki birleştiği kelimeye ‘yeri, diyarı’ anlamını verir. Gülistan: Güllük, gül yeri; Kürdistan: Kürtlerin yaşadığı yer gibi. Kitabı günümüz Türkçesine aktaranlar bu ifadeleri daha uygun bulmuşlardır. Kaldı ki yine aynı yayının 280. sayfasında Kürdistan ifadesi kullanılmıştır. Seyahatnâme’nin diğer ciltlerinde de çevirmenler uyarlamaya uygun gördükleri yerlerde o günün şartlarında idari ve coğrafi bir kelime olarak geçen ‘Kürdistan’ ifadesini kullanmışlardır. Ayrıca sansürlü olarak nitelendirilen 4. ciltten sonra yayımlanan 5. cildin ilk sayfasında: ‘Cennet yurdu Bağdad’dan Hille çölleriyle Musul diyarına, oradan Kürdistan kalelerini, mamur şehirleri, nehirleri ve diğer ibretlikleri gezip dolaşarak Van diyarına gittiğimiz köy, kasaba ve menzilleri bildirir vesselâm’ cümlesi niyetin sanıldığı gibi sansür olmadığının apaçık kanıtıdır.

Yayınevimiz ve eseri Türkçeye uyarlayanların, Kürdistan kelimesini sansürlemek gibi bir niyetleri olmadığı gibi Seyahatnâme’yi yıllarca süren titiz bir çalışmayla yayına hazırlamış ve okurla buluşturmuşlardır. Değerli bilim insanlarının yoğun emekleriyle ortaya çıkan ve yayıncısı olmaktan gurur duyduğumuz bu çalışma, bu tartışmalarla değerinden ve öneminden bir şey kaybetmeyecektir."

Ancak bu açıklama Kürt yazarlarını tatmin etmedi. "Kürt diyarı" ifadesini eleştirmeyi sürdüren Avesta Yayınları'nın sahibi Abdullah Keskin, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda çevirmenlerin coğrafi isimleri değiştirme tasarruflarını hangi durumlarda kullandıklarını sorarak, "Kürdistan’ı "Kürt Diyarı" olarak "Öz-Türkçeleştiren"ler; Irak’ı Uzak, Türkiye’yi "Türk toprakları", "Türk elleri", Arabistan’ı da "Arap Diyarı" olarak mı uyarlıyorlar yoksa bu tasarruf Kürdistan’a mı özel?" dedi: 

Çok sayıda başka kullanıcılar da benzer eleştirileri dile getirdi.  

Öne Çıkanlar