Mühdan Sağlam

Mühdan Sağlam

Ağustos enflasyonu: Yaz ayları da çare olmadı

Ağustos ayı enflasyon verileriyle, toplumun hissettiği arasındaki uçurum yeniden tescillendi. Asgari ücretle temel yaşam giderlerini karşılama çabasına şimdiden ket vuruldu.

Mühdan Sağlam


ANKARA- Beklenen Ağustos enflasyon verileri nihayet açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) verilerini açıkladı. TÜFE yıllık yüzde 80,21, aylık yüzde 1,46 olarak gerçekleşti. Üretici enflasyonu (ÜFE) yıllık yüzde 143,75 artarken aylık yüzde 2,41 artış kaydetti. Bağımsız ekonomistlerden oluşan ENAG'ın yaptığı hesaplamaya göre ise, tüketici enflasyonu yıllık yüzde 181.37, aylık yüzde 5,86 oldu. 

ÖNCÜ GÖSTERGELERDE MAKAS AÇILIYOR

TÜİK enflasyon verisiyle iyimser beklentiler arasında dahi farklılık var. Bloomberg HT’nin 16 kurumun medyan beklentisine dayanan anketinde Ağustos ayında TÜFE’nin aylık yüzde 2,1, yıllık yüzde 81,3 olarak gerçekleşmesi bekleniyordu. En yüksek ve düşük aylık enflasyon beklentisine bakıldığında katılımcılar, "en yüksek için yüzde 3,7 en düşük için yüzde 1,6" dediler. TÜİK ise en düşük beklentinin altında bir veri açıkladı ve "aylık enflasyon yüzde 1,46" dedi. TÜİK’in verileriyle market ile pazar farkı sık sık gündeme geliyordu. Daha önce ekonomistler listelenen madde fiyatları üzerinden eksik ve yanlışı tespit edebiliyorken, Haziran ayı itibariyle TÜİK madde fiyatlarını açıklamaya son verdi. Buysa TÜİK verilerinin sağlamasını yapmayı zorlaştırıyor. Yani "TÜİK aylık yüzde 1,46’lık artışa nasıl ulaştı?", sorusuna yanıt vermek çok zor.

TÜİK ile farklı veri açıklayan tek kurum ENAG değil. Öncü gösterge olarak kabul edilen İstanbul Ticaret Odası verileriyle de TÜİK’in açıkladığı arasında fark var. İTO’nun aylık bazda İstanbul’daki perakende fiyatlarındaki değişimi baz alan hesaplamasına göre İstanbul’un aylık enflasyonu şöyle:

İstanbul'da perakende fiyatlar Ağustos'ta bir önceki aya göre yüzde 2,29 artış gösterdi. Aynı ayda toptan fiyatlar yüzde 6,90 arttı. Yıllık bazda İstanbul’da perakende fiyatlar yüzde 99,91, toptan fiyatlar yüzde 98,09 arttı.

Makasın açıldığı bir değer ölçüm de Ankara’dan geliyor. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Ankara'da hesaplanan gıda enflasyonunun Ağustos'ta bir önceki aya göre yüzde 0,73 arttığını açıkladı; açlık sınırının ise 6,890 TL ile mevcut asgari ücretin 1,390 TL üzerinde gerçekleştiği uyarısını yaptı. Böylece Temmuz ayında zam yapılarak 5 bin 500 liraya çıkan asgari ücretin iki aylık erimesi de açık biçimde görülüyor. Buysa aslında ücret iyileştirmeleri enflasyon dizginlenmediği takdirde bir süre sonra etkisiz ve işlevsiz kaldığını ortaya koyuyor. 

YAZ PEK BEREKETLİ GEÇMEDİ

Enflasyon ölçümleri açısından mevsim etkileri dikkate alındığında özellikle yaz aylarında, gıda ayağında bir gerilime görülürdü. Bunun başlıca nedeni, kışın ekilen mahsulün pazar ve marketlere gelmesiyle beraber, yaşanan bolluğun fiyatları aşağıya çekmesiydi. Ancak bu yıl ekonomideki kontrolden çıkmışlık, yakıt, tohum, işçilikteki maliyet artışı yazın bereketli geçeceği beklentisine set çekti. 

Rakamlarla duruma bakıldığında  yazın ilk üç ayında görülen enflasyonun önceki yıllara arttığı görülüyor. Ekonomist Oğuz Demir’in paylaştığı verilere göre 10 yıllık Ağustos enflasyon ortalaması yüzde 0,63 iken, Ağustos 2022’nin enflasyonu yüzde 1,46 olarak gerçekleşti. Benzer bir durum Temmuz ve Haziran için de  geçerli. 2011-2021 Temmuz ayı ortalaması %0,62 iken Temmuz'da 2,3, 10 yıllık Haziran ortalaması 0,56 iken 4,95 geldi. 

Bu durum enflasyondaki ivmeli artışın mevsimlerin olumlu etkisini ortadan kaldıracak boyuta geldiğini gösteriyor. Üstelik Kasım ve Aralık’ta baz etkisiyle enflasyon kağıt üstünde gerileyecek gibi görünse de alım gücü uyarınca eve giren temel ihtiyaçlara erişimin daha da kısıtlanacağına dönük delil sunuyor. 

ALIM GÜCÜ ERİMESİ: 2003’TEKİ 100 LİRANIN BUGÜNKÜ DEĞERİ 9 LİRA

Enflasyondaki artış ve alım gücü erimesini ortaya koyan diğer önemli bir gösterge de sadece yıllık değil, kümülatif olarak duruma bakıldığında netleşiyor. Bu konuya sıklıkla dikkat çeken ekonomi ve finans uzmanı Mustafa Murat Kubilay, 19 yıllık enflasyona kümülatif şekilde yaklaştı ve 2003-2022 arasındaki dönemde enflasyonun yüzde 1000,2 olduğunu hesapladı.

Kubilay, bu analizinde daha net bir karşılaştırma yaparak 100 liranın alım gücünü masaya yatırdı. Kubilay’a göre 2022’de 100 lira ödenerek alınabilecek ürünlere 2003’te 9 lira ödeniyordu. Bir başka anlatımla 2003’teki 100 liranın değeri, enflasyon dikkate alındığında Ağustos 2022’de 9 liraya gerilemiş oldu. 

Buysa toplumun ve ekonominin genel seyri açısından içinde bulunulan vahim durumu gösteriyor. Nitekim verilerin TÜİK’ten çekildiği dikkate alındığında aslında TÜİK de hayatın gittikçe pahalılaştığını kabul etmiş oluyor. 

Özetlemek gerekirse, Ağustos ayı enflasyon verileriyle, toplumun hissettiği arasındaki uçurum yeniden tescillendi. Benzer biçimde öncü gösterge verileriyle TÜİK verileri arasındaki makas da açılmaya devam ediyor. Asgari ücretle temel yaşam giderlerini karşılama çabasına şimdiden ket vuruldu. Açlık sınırında bir yaşam sürebilmek için asgari ücretli 5500 lira olan, maaşına 1400 lira ekstra cebinden koymak zorunda. Dahası enflasyonun yıllık olarak özellikle üretici fiyatlarına etkisi öyle bir hal aldı ki yaz aylarında gıdada beklenen düşüş gelmedi, gelemedi. Alım gücündeki erimeyi özetleyen en iyi örneklerden biriyse 100 liranın ederinde görülüyor. 2003’te basılan 100 lira 19 yıllık kümülatif enflasyon uyarınca 9 liraya geriledi. Eylül ayı içinde beklentileri olumluya çevirecek bir adım, atılım da ufukta görünmüyor. Hükümet belki de çok güvendiği yaz aylarında düşüş olur tezinin çürümesini dikkate alıp enflasyonla ciddi bir mücadeleye girişir. Bu mümkün mü, elbette. Buna dönük bir isteklilik var mı, maalesef hayır… 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mühdan Sağlam Arşivi