Akşener’in dediği Başbakanlık gerçekleşir

Bugünkü sistemde cumhurbaşkanının eli çok güçlü. Diyelim ki Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçildi. Kılıçdaroğlu hükümeti kurar ve Akşener’i bakanlar kurulunun başı ilan edebilir.

Meral Akşener önceki gün "Bizim iki sistemimiz var. Bir Cumhurbaşkanı seçimi o seçilen kişi parlamenter sistemin taşlarını döşeyecek. İvedilikle parlamenter sisteme geçişin yolunu döşeyecek ve Cumhurbaşkanı olarak kalacak. Seçimi kazandık, parlamenter sisteme geçtik…

O Cumhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanı olacak. İş birliği içinde rekabet diye bir kavram tanımlarım. Ondan sonra rakip olacağız biz. Bana çeşitli sorular soruyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu’nun aday profili anlatımına katılıyorum.

Ben Cumhurbaşkanı adayı değilim. Başbakanlığa adayım. Cumhurbaşkanlığı makamını o seçimi almak zorundayız. Önemli olan bu. Ben kendi adıma kararımı söyledim. Bu seçimin alınması konusunda inanılmaz kararlıyım." diye bir açıklama yaptı ve ortalık yine yanlış anlayanlar tarafından karıştırıldı.

Meral Akşener yukarıdaki açıklamayı yapar yapmaz yandaş medyadaki uyduruk uzmanlar hemen sistemin buna uygun olmadığını tartışmaya başladılar.

Hatta iş o kadar gayri bilimsel bir noktaya geldi ki, Akşener’in ancak sistem değiştikten sonraki ikinci seçim için bunu söylediği bile tartışıldı. Yani uzmanımsılara göre Akşener için bir sonraki seçimden daha önemlisi güçlü parlamenter sistem için yapılacak seçim.

Oysa bu açıklama çok net ve bence muhalefetin elini de oldukça rahatlattı. Bugünkü sistemde cumhurbaşkanının eli oldukça güçlü, hatta oldukça değil, çok güçlü. Diyelim ki seçimler yapıldı ve Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçildi. Kılıçdaroğlu hükümeti kurar ve Meral Akşener’i bakanlar kurulunun başı ilan edebilir. Bundan sonrası için 2 yol vardır, yeni parlamenter sistem için bütün partilerden bir ekip kurulur ve mecliste tartışmalar yapılır, sonuçta ortaya yeni bir anayasa çıkar, oylanır. Oylama yeterli sayıyı bulmadı mı, o zaman cumhurbaşkanı kendi yetkisini kullanarak referanduma gider.

Mecliste anayasa tartışılırken Meral Akşener başkanlığında kurulan hükümet de ivedi yapılması gerekenleri yapmaya çalışır ve referandum öncesi Türkiye’yi hazırlar. Bu anlattığım kolay bir şey değil, çünkü bu hükümetten sonra iktidara gelen parti(ler) ya da kişi(ler) sihirbaz değillerse işleri çok zor.

İkinci yol, Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığına adaylığını koyarken cumhurbaşkanı yardımcısı olarak Meral Akşener’i açıklar ve aynı gizli başbakanlık gibi bu sistemi çalıştırırlar ve devamı olarak da yukarıda yazdığım gibi devam ederler.

O yüzden Akşener’in yaptığı açıklamadan sonra "Sanki yeterli milletvekili çıktı da böyle konuşuyorlar" gibi lüzumsuz konuşmalar bana çok komik geliyor. Bu sisteme göre önümüzdeki seçimleri millet ittifakı kazandığı taktirde, verilen yetkilere göre istediği yeni sistemi getirmek için hiç uğraşmayacaktır, tek yapacağı tekrardan seçime gidecek ortamı hazırlamak ve seçimle beraber referanduma gitmektir.

Yandaş medyanın yalaka basını anayasanın değiştirilmesi için 400, referandum için de 360 milletvekili üzerinden tartışıyorlar. Oysa "Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar" diye bir madde var anayasada, kendilerine konuşmadan önce bu maddeyi okumalarını öneririm. Gerçi şimdi onlar Erdoğanların kitaplarını okuyorlardır, hatta evlerde artık Emine tarzı bin yıllık yemekler yapılıyordur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi