Caner Erkin’in topu dışarıdan çevirerek Gökhan Gönül’e aktardığı pası, Güven Yalçın’ın da elini kullandığı pozisyonun ardından Burak Yılmaz’a ulaşan topla atılan golleri geçersiz saysak da Beşiktaş’ın ligin son basamağındaki Kayserispor’u iyi oyunla yendiği gerçeğini değiştiremeyiz. Skor tartışmaya açık ancak sahadaki futbol pek değil…
Beşiktaş’ın başına geçtiği günden bu yana eleştirilen, kimi zaman da yerilen Abdullah Avcı itici geldi doğal olarak Beşiktaş yandaşına. Bunun en önemli nedeni hem geldiği yerin hem de getiren zat-ı muhteremin ‘netameli’ olmasıydı! Kimi eleştiriler haklılık içermiyor da değildi hani! Özellikle de Abdullah Avcı’nın " Benim antrenörlüğüm sorgulanamaz" ifadesi, ‘ukalalığın’ da ötesine birkaç adım geçivermişti. Abdullah Avcı yeni yeni Beşiktaş’ın teknik direktörü olduğunu algılamaya başladı, yadırgamamak gerekli. Kurduğu cümlelerin başına kışlık çorap öreceğini artık kavradı. Elbette bir de onun penceresinden bakmak gerekli. Göreve başladığı günün ertesinde, "Beşiktaş’a hafif gelir", "Beşiktaş, Başakşehir değil yapamaz" eleştirilerin altından da her teknik adam kalkamaz… Kötü başladı ancak iyiye gidiyor. Tottenham’ın başına geçen Portekizli ünlü teknik direktör Jose Mourinho’nun geçenlerde yaptığı açıklama geldi aklıma, Beşiktaş’ın Kayserispor’u 4-1 yendiği maç sonrası. "Kariyerimde hatalar yaptım biliyorum. Aynı hataları yapmayacağım, yeni hatalar yapacağım…" Abdullah Avcı’nın Kayserispor karşısında sahaya sürdüğü kadro ve sahadaki oyuncu dizilimi bu söylem ile örtüşüverdi.
‘Zorla oynuyor’ dedirten Jeremain Lens’in yerini sağ kulvarda Gökhan Gönül destekli Abdoulay Diaby’nin alması çok doğru karardı. Solda da Georges-Kevin N'Koudou’nun Caner Erkin ile eküri olması, aynı şekilde. Çok mu üretkendiler belki ‘hayır’ ancak en azından çok çabaladılar. Akabinde de Beşiktaş 3 puan daha kazandı ve puan cetvelinde Trabzonspor, Fenerbahçe, Galatasaray’ı geride bıraktı. Ligin 13’üncü haftası sonunda lider Sivasspor ile arasında sadece 3 puan mevcut. Bu nedenle Abdullah Avcı’ya saygı…
Sizce de bunu hak etmiyor mu?
Genel istek üzerine ‘Bi sus Caner!’ Bu uyarıyı daha önce yapmak gerekiyordu sanırım. Benliğinle mücadele ediyorsun, becerini sahada fiziksel üstünlüğünle pekiştiriyorsun ve gerçekten iyi oynuyorsun ama lütfen şu çenene gem vurmayı da öğren. Sahadaki otorite hakeme laf yetiştirmesen takım arkadaşlarınla tartışıyorsun, hem de Beşiktaş öndeyken. Lütfen!..
Beşiktaş’ın futbolundaki gelişim, enine değil diklemesine oyunla gerçekleşti. Bir hafta önce yan paslarla futbol izleyicisini ‘daran’ Beşiktaş ileri oynayınca yansızlar dahi methiyeler düzmeye başladı takıma. Beşiktaş bu iştahla devam ederse mevcut olumsuzlukların üstesinden gelecek kuşkusuz.
Ve tabii Atiba Hutchinson... 2 ay sonra 37 yaşına basacak Kanadalı futbolcu hem oynuyor hem de ‘bir futbolcu sahada nasıl oynamalı?’ sorusunun yanıtı görsel olarak veriyor.
Gösterişten uzak iş bilen futboluyla Atiba Hutchinson örnek olmalı. Kime mi? Öncelikle takım arkadaşı Burak Yılmaz’a! Burak Yılmaz şayet kaliteli bir santrofor olsaydı Kayserispor ağlarına en az 8 gol atardı. Haa yediği 4 gole karşın harikalar yaratan Romen kaleci Silviu Lung buna izin verir miydi, bilinmez. Bu arada Oğuzhan Özyakup için de devre arasında takım aramakta yarar var. Elbette Beşiktaş’ın verdiği rakamı kimse ödemez ama Beşiktaş’ta da deniz bitti!
