Ahmet Nesin
Berat Albayrak faşizmi öğrendi, sıra diğerlerinde...
Berat Albayrak’ın istifası AKP içindeki ilk istifa değil ama onun damat olması ve esasında ekonomiden hiçbişey anlamadan hazineden ve ekonomiden sorumlu olması onun hakkında daha çok konuşulmasına neden oluyor. İkinci bir neden de Recep Tayyip Erdoğan’ın yasaklarından dolayı belki de kardeşinin elindeki basının hiç konuşmamasına ve bizim dediğim gibi daha çok konuşmamıza neden oluyor.
Ne Erdoğan’ın görevden aldığı bakanlarda- ne de istifalarda Berat Albayrak’ın başına gelenler onların başına gelmedi. Hatta en son kabinedeki düşmanı diyebileceğim Süleyman Soylu’ya bile böyle bir faşizm uygulanmadı. Bütün televizyon programlarında anında konuşulduğu gibi günlerce hem yazıldı hem de programlar yapıldı. Zaten Erdoğan da yeteri kadar bir çabuklukla cevap verdi Soylu’nun istifasına.
Berat Albayrak’ın istifasında 2 önemli olay var ve bunun nedenlerini anlatmaya çalışacağım. Damat ve bakan olarak elinde o kadar güç varken ve bir dediği iki edilmezken hertürlü basına açıklama yapması ve TV’lere çıkması yasaklanmış durumda şimdi. Daha önce de yazdığım gibi ev hapsinde tutuluyor. Bu demektir ki Berat Albayrak’a muhalif basın ve akademisyenlere uygulanan uygulanıyor, hatta daha beteri, çünkü diğer muhalifler her şeyi göze alarak konuşup, yazabiliyorlar.
Gelelim ikinci konuya, Erdoğan neden damadına böyle bir yaptırım uyguluyor. İşte burası çok kritik bir nokta. Erdoğan, Berat Albayrak’la yapılacak bir söyleşiden korkuyor, çünkü Albayrak böyle bir durumda alınan kararların hepsinden kayınpederinin haberi olduğunu ve hatta biçok kararı onun emri yada ricasıyla aldığını açıklayacaktır.
Bunun çeşitli nedenleri var ama bu hem hükümet etmekle bağlantılı hem de Erdoğan’ın kişiliğiyle bağlantılı bir durum var. Dünyadaki bütün hükümetlerde ve bilhassa ekonomiden sorumlu bakanlar, o hükümetten sorumlu başbakanlar yada bizde olduğu gibi başkanımsı cumhurbaşkanlarının dediklerinin tersine kararlar alamazlar. Hükümet etmek hükmetmekten gelir, hükmeden esasında dikta gibi gözükse de, demokratik ülkelerde birbirine danışarak alınır kararlar. Hatta bizde de eskiden olduğu gibi bakanlar da uzman danışman ve müşavirleriyle konuşarak kimi kararlar alır ve bunu hükmedene bildirir ve ikna eder. O hükmedenin de danışman ve müşavirleri vardır, bu kararlar böyle alınır. Yoksa yumuşak G yazmasını bile bilmeyen Binali Yıldırım nasıl bakanlık koltuğuna oturabilir ki yada 2 tümceyi doğru dürüst kuramayan Berat Albayrak.
İkinci neden Erdoğan’ın kişiliği. Bunu Abdüllatif Şener, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu istifalarında gördük. Üçü de Erdoğan’ın söylediğinin tersini söyledikleri için istifa etmek zorunda kaldılar. Son olarak buna Bülent Arınç’ı da dahil edebiliriz.
Ama en önemlisi yukarıda da yazdığım gibi Albayrak’ın bu alınan ve uygulanan saçma sapan ekonomik kararları esasında Erdoğan’ın aldığını açıklaması olur, Albayrak’ın ev hapsinde olması ve kimseyle görüştürülmeme nedeni tam da bu.
Erdoğan’daki bu korku bitti mi, yani Albayrak şimdilik susuyor diye içi rahat mı, hayır, kesinlikle değil, çünkü ilerde Erdoğan yargılanırken tek başına yargılanmayacak, başta aile fertleri olmak üzere büyük bir salona sığmayacak kadar çok insan yargılanacak. Ve işte o an geldiğinde hangi aile ferdinin, bürokratın yada eski bakanın ve parti kurucusunun nasıl bir tavır alacağını kimse bilemez. Erdoğan şimdilik kendisini olası bir suikaste karşı yüzlerce kişiyle koruyor ama iş adliyeye geldiğinde her şey ters-yüz olur ve kimse kimin kimi ne kadar sevdiğini ve bağlandığını anlayamaz, bir bakmışsın ki tek başına kalmışsın bir oda da.
Ey Erdoğan yakınları, faşizmi anlamak ve görmek istiyorsanız Berat Albayrak’ın düştüğü durumu iyi inceleyin bence.