Ergun Babahan
Biatçı=Evetçi toplum!
Ortada bir kişinin kişisel iktidarından daha fazla risk var. Bu ortamda hayır cephesi için umut verici olan toplumun bu tehlikenin gerçekten farkında olması.
Ergun BABAHAN
"Ağaç yaşken eğilir" sözü her şeyi anlatıyor aslında. Ağacı dik ve verimli yapmayı değil, eğmeyi hedefleyen bir kültürden bugünkü ‘Hayır’ oranının çıkması bile şaşırtıcı. Çünkü sadece otoriteye ‘evet’ demek üzere yetiştirilip şartlanmış bir toplumsal yapımız var. Problem İslam’da demesek de, İslam’ın kültürel ortamında sorgulayan, karşı çıkan bireylerin var olması kolay görünmüyor.
Pakistan’dan Suudi Arabistan’a, Türkiye’den Bangladeş’e kadar geniş bir coğrafyada, toplum geniş kesimi iktidarın yaptıklarını sorgulamaktan, hesap sorma hakkı olduğuna inanmaktan uzak bir kültürde yetişiyor.
Bugün Türkiye’de ‘hayır’ demeyi bilen, bedel ödeyerek hayır demeyi göze alan insanlar Cumhuriyet’in giderek körleşen seküler eğitim sisteminin ürünü. Sonradan yozlaşıP bozulan bu sistemde de akademi, biatçı ve tekçi bir kültürel anlayışı hakim kılma çabasında idi ama sorgulayan, hayır demeyi bilen bireyler de bu ortamda var olabiliyordu. Artık bu mümkün değil.
Saray’ın veya AKP’nin siyasi çizgisine hayır demeyi göze alana bu ülkenin üniversitesinde de, medyasında da iş yok.
Aslında bu referandum sadece nasıl bir yönetim anlayışıyla ilgili değil, nasıl bir toplum tasavvuru ile doğrudan bağlantılı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplum tasavvuru sorgulamayan, her dediğine evet diyen bireylerden oluşuyor. Bu bireyler konumuna göre ödüllendiriliyor. Kimine bir torba kömür, kimine bir gazete köşe yazarlığı, kimine televizyonda program, kimine varlık fonu yönetim kurulu üyeliği, kimine de bakanlık düşüyor.
Erdoğan’ın özelliği, kendine biat edeni, her dediğine evet diyeni ödüllendirmesinde. Kendisini satmayanı, hatası ne olursa olsun satmıyor. Kişisel zenginleşmelerine katkıda bulunduğu bu grubun özelliği, sorgulamaması. Erdoğan Rusya ile düşmansa, onlar da düşman oluyor; "İnsanın bir Rus uçağı düşürmesi daha geliyor" diye tweet atıyor, Erdoğan Moskova ile barış yapınca Putin’e baba diyecek noktaya savruluyor. Bunu da herhangi bir rahatsızlık duymadan yapabiliyor.
Çünkü, toplum, oy aldığı taban, muhatap olduğu çevre, iş dünyası ‘Niye böyle?’ diye sormuyor. Sormaya cesaret edenin başına neler geldiği zaten herkesin malumu.
Çocukları kaçak Kur’an kurslarında diri diri yandığı, tecavüze uğradığında bile sineye çeken; sesini yükseltmeyen bir toplumsal yapıyı yönetmek çoğulcu, sorgulayan bir topluma göre elbette çok kolay.
Ülkenin yargısal sisteminin bile siyasi iktidarla birlikte yaprak gibi savrulduğu bir ülke burası. Erdoğan özgürlükçü olunca özgürlükçü, yasakçı ve baskıcı olunca da yasakçı ve baskıcı olan bir yargı sistemimiz var. Yargıç ve savcıların bile ‘Hayır’ demeyi bilmediği bir yargı sisteminden Trump’a kafa tutan Amerikan yargıçları benzeri kararlar vermesini beklemek abes elbette.
Trump da tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi tekçi, hayır demeyen, her dediğini kabul eden bir toplumsal yapıyı tercih ederdi ama attığı her adım sorgulanıyor.
Medyası her türlü kusuruna rağmen hala medya.
Yargısı köklü bir gelenekten geliyor.
Bürokrasisi yerleşmiş, ikna olmadığı konuda iş yapmayı sevmeyen bir anlayışa sahip.
Eğitim sistemi tüm ülkede olmasa da, özellikle yüksek öğretim düzeyinde sorgulayan, biat etmeyen bireyler yetiştiriyor.
Onun için Trump onca havasına rağmen istediğini yapamıyor. Yargısı, bürokrasisi, medyası, sivil toplumu engel oluyor; izin vermiyor.
Bu açıdan bu referandum biraz da gelecek toplum yapımızla ilgili. Daha fazla Suudi Arabistan mı olacağız, yoksa daha fazla Amerika, Almanya gibi mi olacağız? sorusunun cevabını da alacağız bu sandıkta.
‘Evet’lerin ağır basması, evetçi ve biatçı toplum hayali peşinde koşanların elini güçlendirecek, ‘Hayır’ın öne çıkması, aklı, bilimi, hukuku, kadın hakkını, insan hakkını savunan toplum modeline evrilmemizi sağlayacak.
Ortada bir kişinin kişisel iktidarından daha fazla risk var. Bu ortamda hayır cephesi için umut verici olan toplumun bu tehlikenin gerçekten farkında olması.
Ağaçları eğmek değil, dimdik büyütmek istiyorsanız, eliniz evere gitmez zaten.