Damadın İHA'larını Ukrayna'ya kim, neden pazarladı?

Poroşenko-Erdoğan yakınlaşması sadece Rusya-Ukrayna değil Putin-Erdoğan arasında da yeni bir krizin işareti gibi...

Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Facebook hesabından gururla duyurdu: Ukrayna, Türkiye'den silahlı insansız hava aracı alıyor.

Poroşenko, Erdoğan'ın küçük damadı Selçuk Bayraktar'ın aile şirketince üretilen bu İHA'ların nasıl bir ölüm aracı olduğuna ilişkin reklam filmini de Facebook hesabına eklemeyi ihmal etmedi ve şunları yazdı:

"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la anlaştığımız gibi, Ukrayna ordusuna Türk Bayraktar TB2 insansız hava aracı satın alınmasına yönelik anlaşma imzalandı. Operasyonel ve taktik düzeydeki bu yepyeni İHA'lar, yüksek teknolojik özellikli olmasının yanı sıra zırhlı araçları ve güçlendirilmiş mevzilerle denizdeki hedefleri vurmaya yönelik modern yüksek hassasiyetli füzelerle donatılabiliyor."

Medyadan öğrendiğimize göre Ukrayna, damadın şirketinden 12 adet Bayraktar TB2 alacak. Denizdeki hedefleri de vurabilecek füzelerle donatılabilen bu silah anlaşmasının gerisinde ne olduğunu anlayabilmek için sadece birkaç gün geriye gidelim. 5 Ocak tarihine, Poroşenko'nun İstanbul'a geldiği tarihe yani.

Bu tarihte Erdoğanlar, liderleri "ağırlamayı" pek sevdikleri Vahdettin Köşkü'nde Poroşenkolarla bir araya geldiler. Samimi pozlar verdiler.

Poroşenko çiftinin İstanbul'a geliş nedeni aslında Erdoğan'ı ziyaret değildi. Ukrayna Ortodoks kilisesinin Rus Ortodoks kilisesinden bağımsızlığını gösteren belgeyi (Tomos belgesi) Fener Rum Patriği Bartholomeos'un elinden almak için gelmişti Poroşenko çifti İstanbul'a.

Ama bunun Ukrayna-Rusya krizini nasıl ateşleyeceğini görmek için daha da geriye gitmek gerekiyor.

UKRAYNA KRİZİ

Aslında kriz, Ukrayna'nın Rusya'dan bağımsız olarak Batı yanlısı mı yoksa Rusya ekseninde bir politika mı izleyeceğine ilişkin arayışlarla başladı. 2004 yılı sonundaki seçimlere hile karıştığı iddiasıyla başlayan ayaklanmaya "turuncu devrim" adı verildi. AB yanlısı Viktor Yuşçenko taraftarlarının ayaklanması sonucunda seçimler iptal edildi ve yenilenen seçimlerde Yuşçenko cumhurbaşkanı oldu. Ancak siyasi kriz bitmedi. 2010 yılında Yanukoviç'in cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından daha da derinleşti.

2013 yılı sonunda Yanukoviç'in AB ile "Ortaklık ve Serbest Ticaret Anlaşması"nı imzalamayı reddetmesi üzerine Kiev'de yeni bir sokak hareketi başladı. Yanukoviç'in Rusya ile yakınlaşmasını protesto eden eylemler ülkeye yayılınca Yanukoviç, 2014 Şubat'ında Rusya'ya kaçtı. Mart ayında da Rus birlikleri, yapılan bir referanduma dayanarak Kırım'ı ilhak etti. Donetsk ve Lugansk bölgelerinde de bir referandum yapıldı ve bu bölgede de Rusya yanlıları Ukrayna'dan bağımsızlıklarını ilan ettiler.

Mayıs 2014'te yapılan seçimleri, sahip olduğu şekerleme ve çikolata fabrikaları nedeniyle "çikolata kralı" olarak tanımlanan milyarder Petro Poroşenko kazandı. Ukrayna'nın yeni yönetimi Donetsk ve Lugansk'ın bağımsızlık kararını tanımadı. Ülke, son yıllarda Avrupa'da yaşanan en kanlı çatışmalara sahne oldu.

2014 yılı Temmuz ayında Ukrayna hava sahası üzerinde Malezya havayollarına ait bir uçağın düşürülmesi sonucunda 298 yolcu yaşamını yitirdi. Yapılan araştırmada uçağın Rus yapımı füze ile düşürüldüğü sonucuna varılınca kriz, uluslararası bir boyut da kazandı.

Rusya, Ukrayna, Almanya ve Fransa (Normandiya dörtlüsü) arasında Minsk'te 2014 Eylül'ünde bir ateşkes anlaşması imzalandı. Ancak taraflar bu karara uymadılar.

Ülkedeki çatışmalarda, 10 binden fazla insan yaşamını yitirdi, 25 bin kadar insan yaralandı, 10 binlerce insan evsiz kaldı.

KIRILGAN MİNSK

Şubat 2015'te, ayrılıkçılar, Rusya ve Ukrayna ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) temsilcileri Minsk'te ikinci bir anlaşma imzaladılar.

Bu anlaşmaya rağmen çatışmalar yer yer sürdü.

Son olarak da bundan 2 ay kadar önce, Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Azak denizindeki Kerç Boğazı civarında Rusya'nın sınır güvenliği teknesinden Ukrayna savaş gemilerine ateş açıldığını ve 6 Ukrayna askerinin yaralandığını ve gemilerin Rus özel kuvvetler tarafından ele geçirildiğini duyurdu.

Bunun üzerine Ukrayna yönetimi ülkede sıkıyönetim ilan etti.

Rusya-Ukrayna krizini sadece satırbaşları ile özetlemeye çalıştım. Ama adına kriz denilen bu savaş, on binlerce insanın yaşamına mal oldu. Açlık, sefalet, evinden ayrı düşmek bu özetle anlatılamaz ki. İnsanların yaşadıklarını sizin tanıklıklarınıza, duyumlarınıza, bilgilerinize, okuduklarınıza, bunlar da olmazsa bu insanlarla empati kurabilme yeteneğinize bıraktım. Ben burada kısaca, adına barış denemeyecek "çatışmasızlığın" ne kadar kırılgan olduğunun altını çizmeye çalıştım.

İşte tam da böylesi bir ortamda, Poroşenko'nun İstanbul'a yaptığı ziyaretle Ukrayna kilisesinin Rus kilisesinden bağımsızlığının ilanı, yeni bir krizin işaretini veriyor.

Kendisini iki ülke arasında arabulucu ilan eden Erdoğan, bu krize de körükle gidiyor. Bartholomeos'un Erdoğan'la sık sık görüşmeler yaptığı kimse için bir sır değil. Bu ilişkiyi anlamak için Yunanistan Başbakanı Çipras'ın laik bir anayasa konusunda Yunan kilisesi ile vardığı mutabakata Fener Rum Patriği Bartholomeos'un verdiği tepkiye bile bakmak yeter. Daha bundan iki ay önce Bartholomeos "Beni Erdoğan ciddiye alıyor, Çipras hor göremez" diye tepki göstermişti.

Ukrayna Ortodoks kilisesi, yıllardır Rus Ortodoks kilisesinden ayrılmak istiyor. Ama bunun resmiyet kazanması için Fener Rum Patrikliği'nin onay vermesi gerekiyor. Ayrıntılarına girmeyeceğim. Girsem bu ayrıntılardan çıkabilir miyim onu da bilmiyorum. Ama bu onayın, Erdoğan'ın izniyle verilip verilmediğini siz de merak etmediniz mi?  

Damadın 12 İHA'sını satmak için böylesi kirli bir pazarlığa girildi demeye dilim varmıyor. Savaş kışkırtıcılığı ile para ya da iktidar sağlayanlara kısaca savaş lordları deniyor biliyorsunuz. Tesadüfe bakın ki Mart ayında Ukrayna'da da seçim var. Bu seçimlerde Türkiye'nin paraya, Poroşenko'nun itibara ihtiyacı var.

Şu soruları da sormadan geçemeyeceğim: Sat İHA'yı, al parayı karşılığında Poroşenko da istediğini yani bağımsızlığını kazanan kilisenin desteğini arkasına mı aldı?

"Suriye'de Putin'den aradığını bulamayan ve Amerika ile yakınlaşmanın yollarını arayan Erdoğan yönetimi, Ukrayna'da binlerce kişinin yaşamına mal olacak yeni bir sıcak çatışmayı başlatmayı göze alır mı?

Hem Ukrayna kilisesinin bağımsızlığına hem de damat İHA'larına Rusya Dışişleri sert tepkiler verdi. Putin bununla yetinir mi? Yoksa Türkiye-Rusya krizi yeniden mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi