direnişin binbir yüzü

trans tutuklu esra arıkan açlık grevinde. bu cümlenin ardında gerçek bir hayat, meşakkatli bir mücadele var.

aynur uyar, eskişehir çifteler kadın açık cezaevi kapatıldıktan sonra ayvalık kadın açık cezaevi’ne sevk edilen kadınlardan biri. birçok cezaevinin kısa bir süre önce neden kapatıldığı da ayrı bir muamma tabii, benim tahminim yargı reformu'nun cezaevlerini boşaltma ihtimali üzerine bu hamle yapıldı, sonra bilinmez bir nedenle iş ekime kaldı. cezaevlerinin kapatılıp mahkûmların üst üste yığılmasının başka bir sebebi de olabilir tabii şu kesin: mahkûmların durumunu dikkate almak yetkili kimsenin aklına gelmiyor.

ayvalık cezaevi’nin şartlarının ne kadar kötü olduğuyla ilgili birçok bilgi sosyal medyada paylaşıldı; su yok, temizlik imkânı yok; kadınlar, tarım, inşaat, kütük taşıma da dahil olmak üzere birçok işte çalıştırılıyor.

aynur uyar, kalp, şeker ve tansiyon hastası, daha iyi koşullarda bile cezaevinde kalması doğru değil. nitekim korkulan oluyor. aynur uyar hayatını kaybediyor. bunları daha önce okumuş olabilirsiniz. başka mahkûmların canından olmaması, insani koşullarda yaşaması esas olarak dışarıdakilerin yürüteceği mücadeleye bağlı. esas olarak diyorum çünkü cezaevlerinde de direniş bitmiyor, bazen kamuoyuna yansımayan çeşitli biçimlerde sürüyor.

trans tutuklu esra arıkan açlık grevinde.

bu cümlenin ardında gerçek bir hayat, meşakkatli bir mücadele var. bu cümleyle başlayan onlarca haber bulabilirsiniz internette ve hepsi farklı tarihlerde yazılmıştır. aslında tutukluluğu biteli çok olmuş artık hükümlü; 16 yılı aşkındır cezaevi cezaevi dolaşan esra defalarca açlık grevi yapmış. yıllar önce, hayatını savunmak için bir erkeği öldürüyor ve ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm ediliyor. ağırlaştırılmış müebbet alanlar hücrede kalmak zorunda. halen bakırköy kadın kapalı cezaevinde, aslında fazla bir cezası kalmadı, 3.5 yıl kadar. ama bir sürü disiplin cezası var çünkü esra mücadeleden hiç vazgeçmiyor.

dilekçe mahkûmun en önemli araçlarından biridir, esra hiç üşenmez, her yere dilekçe yazar ve birçok konuda şaşırtıcı sonuçlar alır. ayrıca açlık grevi başvurduğu, başvurmak zorunda kaldığı araçlardan biridir. onu ilk tanıdığımda karavananın durumuyla ilgili açlık grevi yapıyordu. yemekler düzelince bıraktı. esra tıbbi cinsiyet uyumlama sürecini cezaevinde yaşamış ve bu konuda önüne çıkan engelleri de direnerek aşmış.

en son 30 temmuz’da açlık grevine başlamış. çünkü idrar yolları iltihaplanmış ve kendisini ameliyatını yapan doktorun görmesini istemiş çünkü doktor daha önce böyle yapması gerektiğini ifade etmiş. talep bile denemeyecek kadar basit değil mi, ihtiyaç bu. ama bunun için açlık grevi yapması gerekmiş ve esra bir kere daha başarılı olmuş, talebi kabul edilmiş, hücresinde doktorunun önerisine uygun başka düzenlemeler de yapılacakmış!

kendilerini savunmak için bile olsa birini, bir erkeği öldürmek zorunda kalan kadınlara –hele de translarsa- ailelerinin sahip çıkmaması sık sık görünen bir durum. çoğunun çıktığında çalacak bir kapısı, azıcık olsun harçlık göndereni yok. bu kadınların el işlerinden başka pek bir gelir kaynağı da olmuyor. (esra da çok güzel boncuk işler.)

ama bunların hiçbiri esra’yı anlatmaya yetmiyor. aydınlıdır, tipik bir egeli, bağa, bahçeye, hayvanlara düşkündür; böyle bir insanın bu kadar yıl cezaevinde olması ne kadar zor, tahmin edebilirsiniz. temkinlidir,-haklı olarak- kolay güvenmez. önsezileri güçlüdür. çaydan iyi anlar, çok güzel çay demler, çok güzel misafir ağırlar. hücrede nasıl misafir ağırlandığının sırrı da bize kalsın!

"zeytin gözlü" denince genellikle siyah gözler anlaşılır ama esra’nın gözleri yeşil zeytinlerin o tanımlanamaz rengindedir ve güldüğünde yüzü, gözleri öyle aydınlanır ki, insan hep gülümsesin ister. canım arkadaşım, bir gün çıkacak, yüzü gülecek, canını dişine takarak kurduğu hayatta hak ettiği mutluluğa kavuşacak.

kadınlar cezaevine erkeklerle benzer suçlardan olsa bile farklı sebeplerle giriyor, orada farklı muamele görüyor. bu yazıyı, esra’nın bir kere daha kazanmasını kutlamak ve başka mahkûmlar aynur uyar’ın akıbetini yaşamasın diye yazdım. aynur son olsun, esralar özgür yaşasın. çünkü bu dünya başka türlü yeni bir dünya olmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
ayşe düzkan Arşivi