Ahmet Nesin
Dünyada derin devlet varken bütün başkanlar çöpe!..
Geçtiğimiz hafta çocuklarımdan bana bir dizi önermelerini rica etmiştim. Üçü de sinema uzmanı, zaten birisinin mesleği de bu, o yüzden güvenim sonsuz. 2-3 dizi birden söylediler, bunlardan birisi "Homeland" adlı dizi.Vatan yada anatoprağı anlamına gelen bu dizi 8 seri, her seri 12 bölüm ve kıızm bunu önerirken "Baba sana 1 yıl yeter bu" diye yazdı.
Evet, şaka değil, ben bu diziyi 1 haftada bitirdim, 50'şer dakikadan siz hesaplayın artık. Bırakılacak gibi bişey değildi benim için, çünkü hem ABD'nin, hem İran'ın yada Ortadoğu'nun derin devletini görüyorsunuz, hem de derin devletlerin kurduğu silahlı örgütleri yada benzerlerini Benzerlerinden kastım yardım kuruluşları yada düşünce özgürlüğü dernekleri yada benzerleri filan, çünkü onlar da aynı rezalet adına çalışıyorlar, IŞİD katliamını bir anlamda zevkle yaparken, düşünce özgürlüğü örgütü bunu yaparken çok üzülüyor, o kadar üzülüyorlar li, film olmasa bağrınıza basasınız geliyor.
Uzun yıllardır dünyada artık hükümetlerin hiçbir öneminin kalmadığını ve sistemin globalizm tarafından yönetildiğini yazıyorum. Suriye halkına devletler mutlaka bir şekilde yardım ediyorlar ama esas yardımlar büyük şirketlerden geliyor, o şirketler yardım ederken esasında o insanların kanını emiyorlar.
20 yaşlarında bir genç var, Amerikan vatandaşı ama köken Müslüman ve siyahi. Bu genç kendisi videolar çekiyor ve Youtube'da yayınlıyor. Söyledikleri daha çok İslamafobiye karşı ve IŞİD ve benzerlerini övüyor. Bu çocuk tehlikeli bulunup tutuklanıyor. O sırada bir örgüt var ve örgüt bunun düşünce özgürlüğüne ihanet olduğunu söyleyerek genci serbest bıraktırıyor.
Genci serbest bırakabilmek için deliller lazım ve kolay bulunacak deliller değil. Ama o derneğin başında CIA'den bir kadın var, sözüm ona yorulmuş ve bıkmış öldürmekten, anidenbire iyilik meleği olmuş. Genç serbest bırakılıyor ve hemen bir video daha çekiyor. Patronu onu hemen işe alıyor, işi minibüsle paket dağıtmak yada benzeri bişey. Bu sırada eski CIA ajanının evi dikizleniyor, yine bıkmış ve yaralanmış bir ajan bunu farkediyor ve onu takip ediyor. Takip edilen o gencin minibüsüne gidiyor ama minibüs hiç araştırılmıyor. Ertesi gün o çocuk minibüste giderken havaya uçuyor ve ABD başkanı dahil herkes suçlanıyor serbest bırakıldığı için.
O sırada ABD başkanı da suikastın içinde ve onu dernek başkanı yada yöneticisi CIA'dan ayrılan kadınla, yine CIA'nın eski görevlisi ama felçli delikanlı kurtarıyor. Nasıl bir güvense esasında o CIA eski görevlisi kadın yeni ABD başkanı tarafından işten kovulan kadın. Yani birbirinden nefret edenler ve küfredenler grubu, sanki bir tarafta Bahçeli ve Erdoğan yada Soylu ve Erdoğan, ne bileyim işte, Numan Kurtulmuş ve diğerleri. Adları değişik sadece, Marry yada John işte.
İslami terör diye üstüne gidilen olay esasında Rusya'nın planı olarak ortaya çıkıyor ve Moskova'ya yine aynı ekip gidiyor ve KGB yada URL'yi birbirine düşürüyorlar, neredeyse Moskova'da içsavaş çıkıyor, oysa istenen içsavaşın ABD'de çıkması filan.
Daha fazla detay anlatmayacağım, sonunda bunlar olurken başkan görevden alınıyor, Rusya'dan delil kadın kaçırılınca başkan yeniden görevine iade ediliyor ve bir senatör tutuklanıyor. Kadın başkan yeniden yemin edip başkan oluyor ve akçam basın açıklamasında istifa ettiğini söylüyor.
Esasında bütün diziyi tem tümcede özetlersek, başında itibaren başkana söylenen şu: "Sen karışma leyn, şu yada bu açıklamayı yap"
Bunların hiçbiri yabancı gelmedi, bu dönem yargılandığında bunlar ortaya çıkacak ve esasında dizilere gerek olmadığı, bunları hergün yaşadığımızı öğreneceğiz. Yaşadığı en şaşırtıcı olayın 15 Temmuz darbesi olduğunu açıklayan dönemin başbakanı Binali Yıldırım sanırım esasında kendisine derin devlet tarafından suikast planlandığını açıklar. Hatta MİT'e telefon ettiğinde çok meşgul olduklarından kendisiyle uğraşamayacaklarının yüzüne söylendiğini de açıklar umarım.
İşte o yüzden başbakan seçildiğinde ve seçildikten sonra da NATO taraftarı olan Erdoğan gibiler birden Avrasyacı olabiliyorlar. Çünkü onlara ne olmalarını dikte eden bir güç var ve yapabilecekleri bişey yok. Anlayacağınız derin devlet karşısında bütün dünyada, başbakanlar, başkanlar ve cumhurbaşkanları bir kocaman "HİÇ" yani sıfırlar.