Ahmet Nesin
Erdoğan askerler gibi yargılanmama garantisi istiyor!..
Durum kötüydü, HDP seçimlere parti olarak katılma kararı almıştı. Siyasetten anlamayanlar ilk bakışta çok memnundular, %10 baraj diye faşist bir yasa vardı ve Kürtlerle sosyalistlerin bu barajı aşması olanak dışı gözüküyordu. Esasında bütün Kürt ve devrim düşmanları neredeyse onlardan fazla seviyordu, çünkü HDP tabanında bir kuşku vardı, baraja takılma korkusu çok belli ediyordu kendisini.
Ancak bu endişe, belki de korku mutlaka yenilmeliydi, parti partiliğini göstermeli ve bağımsız olarak katılan seçimlerdeki kayıp artık kapanmalıydı. Bağımsız katılınca bütün Türkiye’de en azından 20-30 vekil kaybı yaşanıyordu. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın başkanlığında herkes hazırdı artık bütün Türkiye’nin partisi olmaya ve çalışılmaya başlandı.
İlk gıcık burada başladı, Kürtler AKP tek başına anayasayı değiştirebilecek sayıya ulaşsın diye Kürtlerin bu yola gittiği konuşulmaya başlandı, çünkü %10’luk barajı geçemeyecekleri peşin hüküm olarak verilmişti.
Yavaş yavaş anketler yapılmaya başlandı, önce %8’ler, sonra 9’lar filan derken HDP’nin kılpayı da olsa barajı aşabileceği konuşulmaya başlandı. Korku yavaş yavaş tersine döndü, ben 5 Nisan 2015’te Suriye, Süleymaniye’de bir Kürt televizyonunda barajın %13’le aşılacağını ve 80 ila 85 vekil çıkacağını açıkladım. İnsanlara inandırıcı gelmiyorduk ama belli kesimlerde artık rahatlık yerini korkuya bırakmıştı.
İşte tam da o sıralarda birileri planlar yapmaya başladı, çatışma çıkartılacaktı, derin devlet bu tip olaylar için zaten her zaman göreve hazırdı ve plan çalışmaya başladı. 11-12 Nisan 2015 tarihinde Ağrı ili Diyadin ilçesi Yukarıtütek köyünde bir çatışma çıktı. Bu olayı tam olarak anlayabilmek için 8 Nisan 2015 gecesi saat 22.03’te dönemin içişleri bakanı Efkan Ala’yla Ağrı valisi Musa Işın’ın konuşmasını dinlemek gerekiyor. Konuşma aşağıdaki gibi, ancak Efkan Ala bu konuşmayı hep inkâr etti, ancak bu konuşma biçok internet sitesinde hâlâ yazılı olarak duruyor. Zaten başka bir konuda Efkan Ala’nın 17-25 Aralık olaylarıyla dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yla telefon görüşmesi duruyor. Ayrıca İstanbul emniyet müdürü Selami Altınok ile de müsteşarken yaptığı görüşme aşağıda.
-Efkan Ala: Musacığım hayırlı akşamlar, nasılsın?
-Vali: Sayın Bakanım saygılarımı sunarım sizlere…
-Efkan Ala: Ne yaptın konuştun mu?
-Vali: Evet Sayın Bakanım Jandarma Alay Komutanı tamam dedi ancak, bir Albay var sorun çıkarıyormuş…
-Efkan Ala: Kimmiş o niye?
-Vali: Sayın Bakanım kuzuyu kurda teslim etmeye vicdanım el vermiyor diyormuş…
-Efkan Ala: Onun vicdanına sıçarım,
-Efkan Ala: Senin emirlerine uymak zorundalar…
-Vali: Bir de yukarda yazılı emir istiyormuş?
-Efkan Ala: Puşt oğlu puşta bak.
-Efkan Ala: Musa sen yakasına yapışacaksın. Yetki bende, ben ne dersem o diyeceksin, bu bizim için çok önemli, o i.nelere belediyeyi kaptırdık öyle kolay değil… Analarının şeyini göstereceğiz onlara…
-Vali: Sayın Bakanım il Jandarma Alay Komutanı tamam dedi, zaten orada bir şenlikleri varmış. MIT Bölgeden de bize iletildi orada 30’a yakın vardırlar.
-Efkan Ala: Biz de biliyoruz ama çok iyi hesaplamalısınız akşama doğru havadan şey yapsınlar, onların yakınlarına yolları kapamalısınız tümü karınca geçmemeli, yollananlara çok malzeme verilmemeli…
-Vali: Sayın Bakanım Komutan’ın bir endişesi var…
-Efkan Ala: Nedir?
-Vali: Onlar emirlere çok itaat ediyorlar, ateş açmayabilirler diyor.
-Efkan Ala: O… çocukları onlardan bir iki kişiyi indirsinler bakalım nasıl ateş etmezlermiş, dediğim gibi karınca geçmeyecek, müdahalede edilmeyecek, o sizin dediğiniz şekilde bazı dağ yollarında giden olan o… ibnelerden bir kaçını indirsinler…
-Vali: Evet biz de öyle düşünmüştük…
-Efkan Ala: Götürdüklerinizi iyi seçin, her taraftan olsun onlara şenlik güvenliği için mi dersiniz rutin mi dersiniz…..
-Vali: Onu komutan hallediyor Sayın Bakanım…
-Efkan Ala: Havadan müdahale olmayacak ne kadar olacak?
-Vali: Komutan 20-25 civarı…
-Efkan Ala: Evet yeterlidir 10 üzerinde kurda kaptırırsak yetiyor zaten sen gör analarını s…lerim hiç bir şehire girebiliyorlar mı? Musa hiç bir aksilik istemiyorum… O dediğin sorun çıkarmaz mı ? Onun da anasını... engel olmaz değil mi?
-Vali: Hayır Sayın Bakanım yalnızca ben yukarıdan yazılı emir almadan böyle bir işe karışmam…
-Efkan Ala: O çocuğu ulan sen benden emir alıyorsun demedin mi, neyse sonra onu da hallederiz o…çocuğunun. Bu ib…lerin önünü bir şekilde kesmemiz gerekiyor; müsteşar beyin de haberi var...
-Vali: Sayın Bakanım, tabii ben istihbarat için söyledim.
-Efkan Ala: Aksilik istemiyorum onu şimdiden söyleyeyim, sen de o işi idare edecek komutana iletirsin selamlarımı söylersin… o daha önceki konuşmamızda dediğimiz şekilde götürülenler çok renkli olsun. (her bölgeden askerler olsun)
-Vali: Tamam efendim.
-Efkan Ala: Gerekirse ben de konuşurum komutanla.
(12 Mekanize Piyade Tugay Topçu Taburu ismi geçiyor anlaşılmıyor…)
-Efkan Ala: Elini masaya vurmalısın, onlar sana itaat etmeliler hadi kulağımız sende olacak. Detayları o konuştuğumuz şekilde yaparsınız.
-Vali: Evet aynen…
-Efkan Ala: Zaten başka yerlerde de o ib… noktalarına havadan ve karadan bazı vuruşlar yapacağız, O…çocukları bunun sorumlusu olacaklar. Analarının a…larını görecekler
-Vali: Sayın Bakanım onlar batıda hiçbir şehire giremeyecek.
-Efkan Ala: Bize kafa tutmanın ne olduğunu görecekler. Kendi şehirlerine de giremeyecekler o oros…çocuğu Demirtaş mı ne elini kürsüye vurarak neler söylüyor, ulan sen kimsin ip... Ağa babalarına güveniyor.
-Efkan Ala: Sayın Valim hayırlı geceler, kulağımız sizde olacak...
-Vali: Size de hayırlı geceler Sayın Bakanım sizi mahcup etmeyeceğim.
Bu görüşmeleri neden verdim, çünkü bunlar seçim sonrası hazırlıklardı ve neler olabileceğini hemen hemen herkes tahmin edebiliyordu. İşte bu olayların olduğu sırada askerler Erdoğan’dan bir garanti istediler, daha doğrusu 2 garanti istediler, birincisi saldırıya geçmek için bakanlar kurulu kararı, ikincisi de yaptıkları katliamdan, haklı yada haksız (Nasıl haklı olunacaksa Sur’da, Cizre’de, Şırnak’ta yaşananlardan) hiçbir zaman yargılanmayacaklardı.
Şimdi benim iddiam da aynı tez üzerine gidiyor. Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de yargılanmamak üzere bir garanti arıyor artık, o garantiyi aldığında, emekli olur ve aynı Kenan Evren gibi Edirne sınırından çıkmamak kaydıyla köşesinde oturur.
Arka arkaya seçimler anı ve darbe yazılarıma ket vurdu ama ikisi de devam edecek. Darbe davalarının savunmalarında öyle olaylar var ki, bu kadar incelememe karşın ben bile hâlâ şaşırıyorum.