Ahmet Nesin
Erdoğan birinci sanık olmadan Fethullah Gülen davası olmaz!..
Adliye muhabiri olarak çok dava izledim, babamın davalarını biliyorum, hemen hemen bütün devrimci arkadaşlarım ve büyüklerimin davalarını biliyorum ama suçlu yada suçsuz dava görülmeden hem halkından, hem Allah'tan özür dileyip de kurtulan bitek Recep tayyip Erdoğan'ı gördüm.
Bildiğiniz gibi Erdoğan uzun yıllardır hükümet işini Fethullah Gülen üzerinden götürüyor. Bunu söylerken 15 Temmuz darbe girişimi yada daha önceki atışma dönemini, 17-25 Aralık hırsızlığının afişe edilmesi olaylarını söylemiyorum. Erdoğan'ın iktidara gelmesiyle beraber başlayan beraberlikten bahsediyorum.
İsterseniz varsayımlarla beraber devam edelim yazıya, Erdoğan iktidara geldiğinde Fethullah Gülen'in yetiştirdiği bürokratlar olmasaydı Erdoğan yada AKP hükümeti ne kadar dayanırdı, ikinci seçimde bu şekilde yükselir miydi? Tabi ki buna Bülent Ecevit hükümetinin ekonominin başına getirdiği dünyaca ünlü Kemal Derviş'in siyasetiyle devam ettiğini de eklemeliyim. Kemal Derviş çizgisini devam ettiren Ali Babacan'ı katarsak ve şimdi nerede olduğuna bakarsak, ne dediğimi daha iyi anlatmış olurum.
Bunlara karşı şimdiki Erdoğan IMF denilince sara krizine tutulmuş gibi oluyor, Ali Babacan onun için bir hain, Fethullah Gülen de hain bir terörist. İyi ama bütün bugüne değin geldiği yeri bu insanlara borçlu, Erdoğan'ın AKP'ye kattığı bişey yok ki ortada, iyi anlamda bu da Erdoğan'ın başarısı diyebileceğiniz bişey var ve ben es geçmişsem özür dilerim ama bana göre yok.
Fethullah Gülen kavgası Erdoğan ve AKP iktidarı devam ettiği sürece devam edecek gibi gözüküyor. Her ay ya emniyetten yada askeriyeden yeni yeni Gülenciler yakalanıyor ve tutuklanıyorlar. Öyle bir noktaya geldik ki, eğer bu iktidar devam ederse 20 yıl sonra 15 Temmuz'dan sonra doğan çocuklar bile suçlu diye içeri alınacaklar.
Oysa hepimizin bildiği bişey vardır, eğer bir ülkede suçlular cirit atıyorsa (Mesela, Çatlı, Peker, Mehmet Ağar, Sedat Bucak vb) devlet buna izin verdiği için rahat rahat dolaşıyor ve istediklerini de yapıyorlardır. Devletin, dolayısıyla hükümetin izin vermediği hiçbir örgüt yada grup devlet içinde büyüyemez.
Askeriye, emniyet ve benzeri kurumlar artık Erdoğan ve AKP'ye yetmiyor olmalı ki, şimdi sıra Gülenci partilere geldi. Yaklaşık 3 senedir bilhassa HDP, CHP ve İYİ Parti bu konumda suçlanıyorlar. Bunlardan bişey çıkar mı, bana göre çıkmaz ama AKP ve MHP başka umarları kalmadığından seçmeni etkilemeye çalışıyor.
Ben de diyorum ki, Gülen hareketine "Ne istediniz de vermedik" diyen ve yaptıkları için halklardan ve Allah'tan özür dileyen, af dileyen Recep tayyip Erdoğan Fethullah Gülen davasının 1 numaralı sanığı olmak zorundadır. Arkasından sanıklar listesinde Hakan Fidan, Hulusi Akar, Abidin Ünal gibileri de olmalıdır.
Erdoğan'ın "Ne istediniz de vermedik" sözünü sadece arazi yada maddi olarak almamak gerekiyor. Bugün suçladığı olanakları da bunun içine katmak zorundasınız. Eğer bunlar mahkemede suç olarak kabul görmüş ve mahkumiyetle sonuçlanmışsa, bu suçların işlenmesine Recep tayyip Erdoğan neden olmuştur.
Önüne gelen aynı şeyleri konuşuyor, yok savcılar şunu yaptı, yok asker bunu yaptı, vay gazetecileri şöyleydi, vay efendim onların bir de bürokratlarına bakın, iyi de siz bunlara karşı, madem hepsi suçtu, ne yaptınız.
Hani bir iddia daha var ya, Gülen hareketi AKP'den önce varmış da, o yüzden AKP suçsuzmuş. Haklısınız ama o döneme dair suçlu olduğunu söyleyen hemen hemen hiçbişey yok. Şeriat üzerinden davalar var ama bu konuda Erdoğan'ın geçmişi de kabarık. MHP'ninki belki daha beter, kurucusu Alparsan Türkeş darbe yapmış, sonra darbe girişiminde bulunmuş, ırkçılıktan mahkum olmuş ama sonra askeri mahkeme ırkçılığın suç olmadığına karar vermiş, ordudan atılmış, üçüncü darbede dahil edilmediği için ihbar etmiş ve 2 eski darbe arkadaşının idam edilmesine neden olmuş, ilk kurduğu parti kapatılmış ve ölümü üzerine yerini devralan Bahçeli'nin arabasının bagaşında 2 otomatik tüfek yakalanmış.
Peki o zaman neden hiçbir savcı AKP öncesi mahkemelere göre terörist olmayan Gülen hareketinin nasıl bu noktaya geldiğini, bu emirleri kimden aldığını sormuyor. Esasında sormasına da gerek yok ki, adamın biri "Bunları ben yaptım, afedersiniz ey halkım" diyor zaten.
Bence Gülen Davası 1. sanık sandalyesine Recep tayyip oturana kadar bu şekilde devam edecek. Ne zaman AKP'nin bile biyerlerine tak diyecek ve Erdoğan AKP'yi Gülencilikle suçlayacak, işte o zaman Erdoğan'ın o kadar davası olacak ki, belki de Gülen davasında ifade vermeye zamanı olmayacak.
Birde aklıma geldi, babama İran Şahı Rıza Pehlevi, İngiltere Kraliçesi Elisabeth ve Mısır Kralı Faruk dava açıyorlar ve sonuçta babam 6 ay hapse mahkum ediliyor. Bunlardan biri hapishaneye babama birisini gönderiyor ve af dilerse davadan vazgeçeceklerini söylüyor. Gerisini uzun anlatmaya gerek yok, Aziz Nesin o 6 ay hapsi yatıyor.