Eşek hoşaftan ne anlar !..

Bir darbe girişimini bile çözemiyoruz, çünkü darbenin içinde bulunanlarla, darbenin dışında kalmış gibi durup da başka bir darbeyi gerçekleştirenler var.

Ne yalan söyleyeyim, Türkiye Türkiye olalı böyle bilim görmedi. Sadece bilim olsa iyi, böyle sanat, böyle spor, böyle gazeteler ve yazarımsılar, böyle yalan, böyle yalakalar ve en ciddisi böyle darbe görmedi... Aklıma gelenleri yazayım diyorum, internet gazetesi de olsa, kaç sayfa süreceğinden korkuyorum. Yazıyı gönderdiğimde genel yayın müdürümüz Celal Başlangıç "Ahmet, roman göndereydin bari" demesinden korkuyorum.

TRT "Bir fikrin var mı" diye bir yarışma düzenlemiş ve geçen gün finale kalanları açıkladı. Türbanlı bir kızcağız finale kalmış, fikri çok enteresan ve de bulunması çok zor bişey: Organik hoşaf. Onca kıyamet kopunca TRT'ye bu programı uyarlayan yapımcı şirket "Gıda mühendisi olan Kübra Ağca ise Hoşaf üretim projesiyle finale hoşafı bulduğunu iddia ederek değil, pastörize etmeden raf ömrünü uzatma ve lojistik gibi sorulara araştırma geliştirme yaparak aynı ayran gibi hızlı tüketim ürünü olarak satışa çıkma fikriyle yükselmiş - sonra da elenmiştir" diye bir açıklama yapmış.

Yani yapımcı firma esasında kimi maddelerin geç bozulmaması için insan sağlığına zararlı maddelerin katılmasını savunuyor. Bunun için de milli içkimiz ayranı örnek veriyor. Oysa meyve sularına baksa hoşafın da bulunduğunu anlayacak ama başlıkta da dediğim gibi eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer, tanesini bırakır.

Peki biz bugünlere nasıl geldik. TÜBİTAK'ın başına hayvanat bahçesi müdürünü getirerek, bu tip bilimsel çalışmaların önünü açtık. İyi de, TÜBİTAK'ın başına, hayvanat bahçesi müdürü durup dururken mi geldi. Hayır, tabi ki öyle olmadı, bakın size AKP iktidarının ilk yıllarından bir olay anlatayım.

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Ata Özer diye birisi atanır. Basınla yaptığı bir sohbet toplantısını aktarmak istiyorum size: "Dünyada uygulanmamış bir proje ama başaracağız. Üzerinde 2,5 aydır çalışıyoruz. Daha bir aylık çalışmaya ihtiyacımız var. Projeye 'tamam' dediğimizde okullarda uyuşturucu büyük ölçüde geri planda kalacak. Çalışma arılar üzerinde yapılıyor. Bunun sebebi, arı, insan üzerinde tek gezmeyen ve konmayan canlı. Sokar ve kaçar. Çalışmalar kapsamında arılara çeşitli uyuşturucu maddeler veriliyor. Bu çalışmalarda başarı sağlanırsa arılar bundan sonra insana konacak. Bende onun aradığı varsa konacak. O kişide uyuşturucu olduğunu anlayacağım. Projenin faydalı olup olmadığını uzmanlara danıştıktan sonra kamuoyuyla paylaşıp hayata geçireceğim."

Anladınız diyemiyorum, anlamaya çalıştınız değil mi, bu uyuşturucuya alıştırılmış arılar, uyuşturucu kullanan küçük çocukların vücuduna konacak ve o çocuklar tespit edilip tedaviye alınacak. Biz ülke olarak zoru severiz, bu projenin gerçekleşmesi için Milli Eğitim Müdürlüğü'ne "Arı Takipçileri" işe alınmalı. Bu da kolay bişey değil, bir insan arıyı nasıl takip etsin, ona biraz da uçmayı öğretmek gerek, hadi diyelim uçmayı da öğrettik, bu kez konmayı öğretmek gerek. Yoksa biliyorsunuz, hele son zamanlarda her önüne gelen aka-boka konuyor.

İşte biz bu azimli müdürler sayesinde bu noktalara geldik, o yüzden bir darbe girişimini bile çözemiyoruz, çünkü darbenin içinde bulunanlarla, darbenin dışında kalmış gibi durup da başka bir darbeyi gerçekleştirenler var. Ya da şöyle sıralayayım, darbe girişimcileri arasında Natocular, Gülenciler, laisizmi savunan Kemalistler var. Darbeye karışmayan askerler Ergenekon ve Balyoz darbe girişimcilerinden oluşuyor. Darbe kendisine yapıldığı için önleyen Erdoğan, eski darbecilerle el ele verip, yeni darbecilere karşı kendi tek başkanlık darbesini yapıyor.

Erdoğan kimlerle beraber, işte bunu anlamak zor.

  • Erdoğan 12 Eylül darbesinin seçim yasasını ve % 10'luk barajına âşık.
  • Erdoğan darbe girişiminde bulunacak Ergenekoncuların ve Balyozcuların davalarında Gülencilerle "Beraber sulandırdık biz bu davayı" şarkılarını söyledi.
  • Erdoğan Ergenekon ve Balyozculara karşı NATO'cu ve Gülenci subaylarla omuz omuza mücadele etti.
  • Erdoğan Ergenekon ve Balyozcu Şanghaycılarla çok iyi geçinip 15 Temmuz darbe girişimcilerine karşı darbe yaptı. Yani muazzafı, emeklisi, tutuklusu, darbeye bulaşmayan neredeyse 1 tane subay yok.

Peki, ilerde aniden bir demokrasi gelse -ki bence ne haddine- Erdoğan bütün bu darbelerden yargılanmayacak mı? Ne diyecek savunmasında ya da savunmalarında. 

Ne bileyim ya, EŞEK HOŞAFTAN NE ANLAR...  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi