Böyle bir yarış varsayın kafanızda, faşizmi ve utanmazlığı ilk anımsadığınız dönemlere gidin ve bugüne kadar anımsadıklarınız bir kenara koyun, o zaman ikisinin de nasıl içiçe geçtiklerini göreceksiniz. Sonra yarıştırın ikisini, hiçbir zaman birbirlerini geçemeyeceklerini göreceksiniz, saliselik zamanlarda biri diğerinin önüne geçse de siz bunu asla fark edemeyeceksiniz.

Meşhur komutanlardan biri olan Sabri Yirmibeşoğlu yaptığı bir açıklamada "6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir. Muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı." dedi bir televizyon söyleşisinde. Bu olayın sonucunda Aziz Nesin, Kemal Tahir, Asım Bezirci, Hasan İzzettin Dinamo gibi yazarlar idam cezasıyla yargılandılar. İşin içinde hem faşizm ve ırkçılık, hem de utanmazlık başabaş gidiyor.

Bunlar durup dururken olmuyor tabi ki, Sabri Yirmibeşoğlu Alparslan Türkeş’in en sevdiği öğrencilerinden birisi. Türkeş ırkçılık ve Turancılıktan hapis yatıp ABD’de kontr-gerilla eğitimi aldıktan sonra Türkiye’deki ilk öğrencilerinden birisi Yirmibeşoğlu. Konuşmasına "Eğer bir yerde halkın galeyana gelmesini bir mukavemet hareketini göstermesini arzu ederseniz sizin saygın değerlerinize düşmanın, karşı tarafın bir şey yaptığını, küçültücü hareket yaptığını gösterirseniz, halkı galeyana getirirsiniz. Özel Harp'te bir kural vardır; halkın mukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Bir cami yakılır. Kıbrıs'ta cami yaktık biz. Cami yakılır mesela" diye devam ediyor Yirmibeşoğlu.

12 Eylül darbesinin önemli komutanlarından birisi olan Bedrettin Demirel Milliyet Gazetesi’nde Yener Süsoy’la yaptığı söyleşisinde "12 Eylül'ün geç yapıldığına inanıyorum. Arkadaşlarımın çoğu 'Tam olgunlaşsın, millet tarafından tasvip edilsin' dediler. Bana kalsaydı en az bir yıl önceden yapardım. Bir yıl çok kan aktı" diyerek kendince nadir özeleştiri verenlerden birisidir ve gelecek nesillerin kendilerini lanetleyeceğini açıklamıştır. Kendince özeleştiri dedim, çünkü olanlara seyirci kalmak, bu sözleri darbenin hemen sonrasında söylememek de tam olarak faşizmi desteklemektir ve utanmazlıktır bana göre.

Aziz Nesin’in çok güzel bir sözü var: "İnsan yalnızca söylediklerinden değil, sustuklarından da sorumludur."

Bunlara benzer bikaç örnek vereceğim size eğer yavru kedilerimden birisi izin verirse:

"Bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz" Süleyman Demirel

"Almanların bu yaz taarruza geçerek harbi kazanacakları muhakkaktır" Alparslan Türkeş’in Nihal Atsız’a yazdığı mektuptan alıntı

"Asmayalım da besleyelim mi" Kenan Evren

"Bu millet uğruna, ülke uğruna, devlet uğruna kurşun atan da yiyen de her zaman bizim için saygıyla anılır. Onlar şereflidirler..." Susurluk kazası sonrası Tansu Çiller

"Türkiye’de bulunan canlı bombaların isim listesi elimizde, ancak eylem yapılmadıkça tutuklayamıyoruz" Ahmet Davutoğlu

"HDP/PKK kamilen itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsüdür" MHP genel sekreteri Semih Yalçın

"Deniz Poyraz PKK’nın kırsal katılım sorumlusu, şehirden dağa çıkmak isteyen PKK sempatizanlarını terör kamplarına sevk eden halkanın içinde yer alan milis işbirlikçidir" Devlet Bahçeli

"İzmir’deki provokatif saldırıyı kınadık, kınıyoruz ve benzerlerini de kınayacağız" Recep Tayyip Erdoğan

Sizler de aklınıza gelen konuşmaları yada olayları sıralayabilirsiniz, ortada bir gerçek var, o da FAŞİZM ve IRKÇILIK UTANMAZLIKLA YARIŞIYOR!..