Olası yanlış anlaşılmaya karşın; ‘ihanet’ tanımı salt kadın-erkek ilişkisinde ‘aldatma’ ya da ‘aldatılma’ için kullanılmaz. Bir de kişinin sorumluluklarına karşı ihaneti vardır ki… Fikret Orman’ın özel yaşamı bizi hiç mi hiç ilgilendirmez!

Sevdiği insana karşı sadık mıdır, değil midir? Veya Fikret Orman için ‘sevginin’ açılımı nedir? Bizi bağlayan bölümü Beşiktaş’a ve yandaşına karşın ihaneti!

Çok sayıdaki Beşiktaşlı gibi Braga yenilgisinin ardından Abdullah Avcı’yı yerden yere vurmak kolaya kaçmak olurdu. Kaldı ki 4 yıldan bu yana ligde çalıştırdığı takımı zirvede tutmayı başaran (ilk 2 sezon sıradan oyuncularla) ‘Dar Paça Apo’yu 8 haftanın ardından yargılamak çok da dürüstçe gelmedi!

Abdullah Avcı’nın hataları yok mu? Elbette var ama oraya sonra döneriz. Fikret Orman’ın ihaneti önceliğimiz…

Beşiktaş oldukça uzun süre sonra bir Avrupa kupası maçını kendi stadında boş değil ama hınca hınç dolu olmayan ve de yer yer boşlukların bulunduğu tribünlere karşı oynadı. Beşiktaş yandaşının bir kısmı küskün bir bölümünün de beklentisi tükendi. Öyle geliyor ki, Fikret Orman için tüm ithamların içi boş dahi olsa küstürülen, tutkularına gem vurmak zorunda kalan Beşiktaşlıların sayısı o boşlukları defalarca doldurur!

Eyy Fikret Orman, takımdaki işe yarar oyuncuları hiç kimseye danışmadan teker teker sattın, sonrasında da yine kimselere haber vermeden yerlerine işe yaramazları aldın. Beşiktaşlı kimin formasını satın alsın, stada niye gelip sesi kısılana kadar bağırsın? Ayrıca hangi futbolcunun sahadaki becerisini alkışlasın? En büyük ihanetin ‘gırtlak gırtlağa’ geldiğin Ricardo Quaresma’yı kendi egon için Beşiktaş’tan göndermen oldu. Beşiktaş’ta yok doğrusu şöyle; Süper Lig’de en klas futbolu oynayan Ricardo Quaresma’yı keyfi kararınla göndermen Beşiktaş’ı da tribündeki yandaşı da ekran karşısındaki fanatiği de bitirdi. Şimdi ne mi oluyor?

Braga maçını izlediniz mi Fikret Bey? Adem Ljajic’i gördünüz mü? Kaçırdığı penaltıyı, köşe atışında rakibin ayağına gönderdiği topu değil. Saha içinde Beşiktaş forması giyen diğer futbolcuların her pozisyonda topu Adem Ljajic’e vermesinden söz ediyorum.

Sanırsınız Beşiktaş ile Braga arasında mahalle maçı oynanıyor, Adem de Beşiktaş formasını giyen mahalledeki futbol bilgisi üst seviyede ve yaşça en büyük eleman, özetle hem mahallenin hem de takımın ‘abisi!’ Tabii ki hiç birisi değil sadece Beşiktaş’ta takımı toparlayıp, yönlendirecek eleman kalmadı. Her top Adem’e gönderiliyor oyun kursun diye ama Sırp futbolcu ilk yılındaki isteme sahip değil, buna karşın beceresinden de kuşku duyulmuyor!

Devam edelim; Fikret Orman’ın ihanetine! Oğuzhan Özyakup adındaki ‘imitasyon’ futbolcuya yılda 2.5 milyon Euro ödemek ve sözleşmesini 2022 yılına kadar uzatmak nesi? Kaldı ki Oğuzhan Özyakup değil mi alacaklarını tahsil edemediği için kulübe ihtarname çekenlerden birisi de? Onu niye göndermediniz, Ricardo Quaresma gibi… Yok ne yenilen ilk golün sorumlusu Oğuzhan Özyakup’u ne de atamadığı penaltı nedeniyle Adem Ljajic’i yereceğim. Abdullah Avcı’ya da dil uzatmayacağım üstüne üstlük…

Hedefimde sadece Beşiktaş’ı içinde bulunduğu duruma getiren Fikret Orman ve ‘kirli sakallı’ yandaşları var. Bu takım Abdullah Avcı ile şu anda ligde lider, Avrupa Ligi’nde de turu garantilemiş olabilirdi. Şayet Fikret Orman giderayak kafasına göre 7 futbolcu transfer etmeseydi. Beşiktaş’ın bu kaostan çıkması çok zor olacak, dayanışma öncelikli gereklilik elbette… Fikret Orman’ın 7 yıl boyunca sistematik olarak bozduğu yapıyı bir kaç ayda hiç kimse düzeltemez…

Dilerseniz kızınız ve de tepki gösteriniz ama Abdullah Avcı’ya karşılaşma boyunca Atiba Hutchinson’ı kulübe oturttuğu için bile kızmadım. Zira Abdullah Avcı bu bataklıkta şimdilik en temiz eleman…