Bu seçimlerden sonra bir kampanya başlatacağım, "Erdoğan Sendromu ve Tedavisi" olarak düşünüyorum adını. Bilhassa benim gibi yazı yazanlar ve siyasetçiler için geçerli bir kampanya olacak bu. Tam da bu yazıyı yazmaya oturduğumda televizyonda yine Erdoğan başladı konuşmaya. Yazıyı yazmam gerekiyor ama ya şimdi daha değişik bişey saçmalıyorsa ne yapacağım, dinlemeliyim ama yazıyı da yetiştirmeliyim. İşte söylediğim "Erdoğan Sendromu ve Tedavisi" bu, son yıllarda dinlemekten ve okumaktan ben ve benim gibilerin psikolojisi bozuldu, bunun için de tedaviye gereksinimim var. Esasında biz alışığız buna, o yüzden bunu da atlatırız diye düşünüyorum.
Neden biz atlatırız diyorum, çünkü yandaş medya dedikleri kısım bizden daha da beter durumda, aralarında tanıdıklarım var, bu kadar saçmalığa, faşizme içlerinden hayır dediklerini bilsem de ellerini öyle bir kaptırmış durumdalar ki, onları seyrettikçe içim öyle bir "CIZZZ" ediyor ki, o "CIZZZ"ı size saatlerce anlatamam. Sadece kasteciler de değil, uzman icra avukatı ama anayasa uzmanı hukukçular var, savaştan anlayan muhasebeciler var, "100 bin imza toplamak çok zor" deyip de, 4 saatte toplanınca "Toplanamaz demedim ki" diyen anketçiler var, yani var oğlu varlar.
Bu ekibin altı aydır başka bir tartışması var ve bu tartışma tam olarak yanıtını da bulmuş değil. Yukarıda saydıklarımın alayı başta CHP olmak üzere bütün muhalefet partileri için aynı şey, söylüyor: "Biz CHP'nin hedefinin sayın cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı düşürmek olduğunu bir türlü anlamıyoruz ve bunu yanlış bir politika olarak görüyoruz!.."
Hadi bakalım, yanıtlayabiliyorsanız siz yanıtlayın bu dahiyane soruyu, muhalefet denen o grup nedense iktidardaki partiyi ve liderini iktidardan indirmek istiyormuş, bu ileri zekalı iktidar yalakaları da bir türlü bunu anlamıyormuş. Onlara göre şöyle olmalı sanırım, CHP, HDP'nin, HDP, Saadet Partisi'nin, Saadet Partisi, İyi Parti'nin, İYİ Parti, Demokrat Parti'nin başkanlarını ve yönetimlerini düşürmeli ki, iktidardaki AKP demokratik bir şekilde zulmetmeye devam etsin.
Hatta şöyle de olabilir, CHP cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce CHP başkanlığını kaybettiğinde belki kazanırım diye başka partilerin başkan adaylığına oynamalı, ne de olsa demokrasi var, neden olmasın ki. Hatta bir parti daha kurulmalı, adı da EAKPAP (Erdoğan'ın AKP'den Attıkları Partisi) ki işte bu parti hem iktidarı zorlar, hem de ilerde bu anlattığım sisteme göre Erdoğan oraya başkan olabilir.
Bu söylenenlerden sanırım Erdoğan da çok etkilenmiş olmalı ki önceki gün bir konuşmasında "Beni indireceksiniz de ne yapacaksınız" diye bir soru sordu. Gerçekten siyaset sahnesinde yanıtı olmayan tek soru budur herhalde, 24 Temmuz seçimine değin ne düşlerim vardı kafamda, ne sloganlar düşünüyordum, ne yazılar tasarlamıştım, oysa Erdoğan bunu söyledi ve kafamdaki herşeyi piç etti. Ben 25 Temmuz sabahı, Erdoğan seçimleri kaybettiğinde ne yapacağım, Erdoğan'a üzülecek halim yok ama ben ne yapacağımı bilmiyorum ki, kendime üzülmeye başladım. Ne yalan söyleyeyim, bugüne değin indirince ne yapacağımı hiç hesaplamamışım, tuh bana e mi, hem de kocaman tuh...
