Ahmet Nesin
Herşey güzel olacak, gidişin daha da güzel olacak Erdoğan!..
Recep Tamam Erdoğan bu dönemini ustalık dönemi diye açıklamıştı. Ben de kendi kendime sormuştum, bişeyler oldu da ben mi kaçırdım diye. Nedeni de siyasetin esasında futbol, basketbol yada voleybol gibi çoklu oynanan oyunlar gibi olduğuna inandım hep. Yani bu bir ekip işidir ve tek başınıza istediğiniz kadar çabalayın, sonuçta yanınızda size yakın iyiler yoksa kaybetmeye mahkûmsunuzdur.
Portekiz’li futbolcu Ronaldo’yu örnek olarak alın yada Arjantin’li Messi’yi, ikisi üzerine neredeyse oyuncu yok, ustalık ne kelime, sanki cambaz noktasında oynuyorlar ama milli takımlarına baktığımız zaman faydaları biyere kadar oluyor. Diğer takımlarda Ronaldo ve Messi ayarında birileri olmasa da daha iyi ekip olduklarından ustalıkları bir işe yarıyor.
Erdoğan’ın da ustalaştığını sandığı dönem en az sevilmeye başlandığı döneme rast geliyor. Nasıl bir ustalığa geçişse, 7 Haziran 2015 seçimlerinden itibaren Erdoğan kaybetmeye başladı.
Düşünsenize ters orantıyı, çırak olarak bir parti kuruyorsunuz ve ekibinizle beraber ilk katıldığınız seçimlerde iktidara geliyorsunuz. Sonra yavaş yavaş çıraklıktan kalfalığa doğru yol almaya başlarken ekibin en önemli isimlerinden birisi olan Abdüllatif Şener sizden ayrılıyor. Olsun, bir kişiyle bişey olmaz diye devam ediyorsunuz ve neredeyse bütün büyükşehir belediyelerini kazanıyorsunuz.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve bitakım sıkıntılar yaşıyorsunuz. Yeni cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en yakın yoldaşınız Abdullah Gül, sizin de onayınızla seçiliyor ama gerek eş durumundan, gerek sizinle olan sorunlardan dolayı aranız yavaş yavaş açılıyor. Gül gibi en önemli kuruculardan birisi olan Bülent Arınç tartışmaların çoğunda Gül’ün yanında yer alarak sizden uzaklaşmaya başlıyor.
Kalfalığın son dönemlerine doğru ustalık megalomanisi başlıyor ve Avrupa Birliği’nden yavaş yavaş kopmaya, NATO’yu da bir kenara bırakıp Şanghay 5’lisine yanaşmaya başlayıp, Orta Doğu’yu da dizayn edeceğinizi deklare etmeye başlayıp, başta Gezi eylemleri olmak üzere cinayet dönemini başlatıyorsunuz. Cinayetlerden dolayı yavaş yavaş ayrılıklar çoğalmaya başlıyor. Bu arada artık gündem değişmeli ve ekonomiden anlamadığınız için Ali Babacan’ın da ayağını kaydırıyorsunuz.
Bu durumda size güç lazım, NATO’cuların sizi çok sevdiği söylenemez, hemen hapse tıkmaktan mutlu olduğunuz Ergenekoncuları serbest bırakıp, Şanghaycı oluyorsunuz ve bir darbe planıyla Fethullah Gülen dümeniyle NATO’cuları hapsediyorsunuz. O sırada bir de bakmışsınız ki Hüseyin Çelik yada Beşir Atalay sizin yanınıza uğramıyor, zaten başbakan Ahmet Davutoğlu’nu da kovup yerine Binali Yıldırım’ı atamışsınız.
Bu arada kişiliğinize hiç uymayan bişey daha yapıyorsunuz sayın Erdoğan, size küfreden, Tuğrul Türkeş, Süleyman Soylu ve Numan Kurtulmuş’u yanınıza alıp sırayla bakan yapıyorsunuz. Yetmiyor, size dava açacağını söyleyen Devlet Bahçeli’yle de kanka oluyorsunuz.
Bu son yaptıklarınızla ustalık dönemini açıklıyorsunuz ve artık nasıl bir ustalıksa tek başınıza iktidara gelme olasılığınız yada anayasayı değiştirme şansınız kalmıyor. Artık "Bennnnn" dediğinizde kendinizi dünya lideri zannederken esasında pratikte "Ben tek başıma hiçbişeye yaramam" diyorsunuz, çünkü MHP’yle yetinmeyip, kaybetme korkusuyla BBP’yle de gizli bir ittifak yapıyorsunuz.
Ve son yaşadığınız seçimler, öyle bir ustalıkla seçimlere giriyorsunuz ki, dışarıdan bakan birisi sizi bütün illerin belediye başkan adayı sanıyor. Çok ustasınız ya, Binali Yıldırım’a konuşma şansı vermiyorsunuz ve kaybetmesine neden oluyorsunuz. Ustalıktan olsa gerek, Ankara’da Mehmet Özhaseki de yapmak istediklerini sizden fırsat bulup anlatamıyor. İzmir’de zaten kazanma şansınız yok gibi ama orada da Nihat Zeybekçi sus-pus bir şekilde seçime giriyor ve kaybediyor. Adana’nın adayının adını gazeteci olarak ben bile bilmiyorum, Antalya’yı bilmem orada yaşamamdan kaynaklı ama siz konuştukça onlar da kaybedenler listesine giriyor.
Ustalığın da ötesi var mı bilmiyorum, şimdi kurduğun partiden 2 parti çıkmak üzere ve duyumlara göre Ergenekon ve MHP seni artık kapının önüne koymak üzere. Bunu anlamak için senin gibi uzman olmaya gerek yok, nasıl da "Keşke seçim olmasa da ben iktidar olarak para vermeden CHP’yi rezil etsem ve sonraki seçimlerde hepsini geri alsam" diye içinin gittiğini zaten siz açıkladınız.
Ama yok, MHP ve Ergenekon seçimlerin yeniden olmasını istedi, çünkü fark yiyeceğinizi biliyorlar ve erken seçimle bir ustayı uğurlamak istiyorlar. Sonuç mu, evet sonuç: HERŞEY GÜZEL OLACAK, GİDİŞİN DAHA DA GÜZEL OLACAK ERDOĞAN!..