İhtiyaç duymadan çalma hastalığı: Kleptomani…

Bazen hırsızlıkla suçladığımız siyasetçilerin filan kleptoman olduklarına inanmaya başladım.

Kleptomani öyle bir hastalık ki, aynı kapitalizm gibi yada kapitalizm hastalığı. Neden öyle diyorum, çünkü bugüne kadar yapılan araştırmalarda tedavi olanların yada tedaviye gidenlerin büyük bir çoğunluğu çaldıkları malı alacak kadar parası olanlar. Araştırmaya bakmadan da söyleyebilirim, mahallemizin en zenginlerinden bir çocuk (Benden 3-4 yaş büyük) 70’lerde babasından Ferrari istedi. Babası olmazlanınca ailesine yapmadığı kalmadı ve sonunda o pahalı arabayı aldırttı. Sonra ne mi oldu, Anadol çaldı ve yakalandı. Ferrari fiyatına 10 Anadol alınır. Baba zengin olunca karakolda bitti iş ve serbest bırakıldı.

Gazetecilikten aldığım ilk maaş kleptoman birisi tarafından iç edildi ve bana o ay aynı para ve aynı miktarda bölüm bölüm geri verildi. Bir de pipo çakmağım vardı, dikine yanan çakmağın bir düğmesi vardı ve ona bastırınca ateş sönmeden yana doğru yanıyordu pipo için. Pipo içtiğimden değil, gençliğimde bilhassa kızlar başta olmak üzere arkadaşlarımla dalga geçiyordum. O çakmağımı çalan kişi de 3 gün sonra onunla benim cıgaramı yaktı. Herkesin başına kolay gelmez ama ben 3 olay yaşadım. Esasında herkes bir şekilde yaşıyor da, kleptomaniyi bilmediğimizden hırsızlıkla suçluyoruz.

Gelelim kleptomaninin ne olduğuna. Öncelikle kendi bildiğimce bikaç şey söyleyeyim, sonra bilimsel ve tıbbi açıklamalara geçeceğim. Kleptomani diğer hırsızlıklar gibi bişey değil, yani eve girip yapılmıyor, ya tanıdıktan, hatta aile içinden yada dükkanlardan yapılıyor ve planlı bir çalışma ürünü değil. Ayrıca cepçileri filan da olmuyor, yani kleptoman çoğunlukla ihtiyaç dışı çalan bir hırsız.

Gelelim bilimsel ve tıbbi açıklamalara: Kleptomani, gerçekte gerek duyulmayan maddeleri çalma dürtüsüdür. Kleptoman bu işi o kadar açık seçik bir biçimde yapar ki, tedaviye gereksinim duyduğu bir psikolojik rahatsızlığı olduğu hemen anlaşılır. Kleptomani, kompülsif, yani önüne geçilemez bir isteğin, yineleyen bir biçimde ortaya çıkmasıdır. Kleptomani bilinen anlamda hırsızlık değildir; çalınan nesneler çoğunlukla değersiz şeylerdir ve çalan kişi bunu ihtiyacı olduğundan yapmamaktadır.

Öte yandan, hırsızlık yapan kişi, genellikle, çaldıklarını tutmaya çalışmaz. Kleptomanide, anlamdaki hırsızlıktan farklı olarak bir tür çalma dürtüsü söz konusudur. Hırsızlık, bir tür kompülsiyondur (karşı konulmaz biçimde bir edimi yapma) ve öteki kompülsiyonlar gibi yalnız bir kereye özgü değildir, sürekli yinelenir.

Nedenleri

Kleptomaninin nedenleri konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Ünlü psikiyatr Sigmund Freud'a göre kleptomaninin kaynağı, bireyin içindeki bastırılmış cinsel çatışmalardır. Çalınan nesneler kişiye bir tür cinsel doyum sağlamaktadır. Her ne kadar biraz zorlamayla her tür nesneye cinsel bir anlam yüklenebilirse de bu kuramın kanıtlanması oldukça güçtür.

Bir başka görüşe göre ise kleptomani, toplumdan öç alma yoludur, yani simgesel düzeyde kişinin, kendi gücünü kanıtlama ya da çocuklukta yaşanan somut ve soyut yoksunlukları giderme yoludur. Ancak, bu kuramları destekleyecek kanıtlar elde edilse bile, tedavide fazla bir yardımı olmayabilmektedir.

Genellikle bir kleptomanın hırsızlık anında ne yaptığının farkında olmadığı sanılır ama bu görüş doğru değildir. Bazıları da yaptıklarına gerekçeler yaratırlar, sözgelimi çaldıkları malın aslında kendilerine verildiğini öne sürer ya da daha önceki gelişlerinde malın parasını ödemiş olduklarını söylerler. Ancak kleptomanın bunları kendini zor durumdan kurtarmak için uydurması söz konusu değildir, inanarak söyler. Başka bazı durumlarda da kleptoman, ne yaptığının farkındadır ama gerçekleştirdiği edimin ne tür sonuçlara yol açacağını bilmez.

Hani halk dilinde "Doymadın mı leyn daha, mezara mı götüreceksin" deriz ya, aynen bu deyimi çağrıştıran bişey. O yüzden bazen hırsızlıkla suçladığımız siyasetçilerin filan kleptoman olduklarına inanmaya başladım ve 20 yıldır sanki biraz da arttı artık iyice Türkiye’de.

Aylardır, iç savaş, savaş, seçim, darbe, cinayet, kadınların bebeleriyle tutuklanmaları, yeter be, bugün de kleptomaniyi yazayım dedim. Yakınınızda varsa yada ismen böyle birisini tanıyorsanız hemen ihbar edin, tedavisi yokmuş ama olsun, belki göz hapsine alırlar. En iyisi CİMER!e yazın, yakın bir arkadaşım söyledi, hemen ilgilenip, cevap veriyorlarmış.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi