Katıra 'baban kim' demişler, 'dayım attır' demiş!..

Bir cumhurbaşkanı halk oylamasından dolayı 2 gün içinde hem at ile hem de eşekle ilgili deyimleri kullanınca katıra üzüldüm, "Yazık değil mi?" dedim içimden, hayvanın ne gün

Katırın hatırı kalmasın istedim. Bir cumhurbaşkanı halk oylamasından dolayı 2 gün içinde hem at ile hem de eşekle ilgili deyimleri kullanınca katıra üzüldüm, "Yazık değil mi?" dedim içimden, hayvanın ne günahı var yavrulayamamak dışında. Katır bildiğiniz gibi erkek atın, eşekle çiftleşmesinden meydana gelen bir hayvan. Melez olsa da yaradandan dolayı gerek, sevimli bir hayvandır. Ata benzer ama ancak eşek kadar büyür. Hatta "Eşşek kadar oldun ama adam olamadın..." deyiminin ondan kaynaklandığı söylenir. Söylenmese de bundan sonra söylersiniz artık.

Katırlar eşekler kadar kuvvetli ve yük taşıyamadıklarından olsa gerek sıklıkla beslenen bir hayvan değildir. Bu arada, zaten atın eşekten ne istediği, böyle bişeyi neden yaptığı da hayvanoloji uzmanları tarafından bilinmemektedir. Gazeteciler eski hayvanat bahçesi müdürüne sormuşlar ama kendisi artık TÜBİTAK genel müdürü olduğunu söyleyip "Bana daha ciddi sorular sorun..." demiş.
 

Yine de mitolojiye göre kimi rivayetler olduğu söyleniyor. Derler ki, Küheylan adında bir at Süheylan adında bir ata âşık olmuş ama yine mitolojiye göre Süheylan yüz vermemiş. Tabi ki bu anlattığım dönem çok eski tarihlere dayanıyor, o zaman bırakın demokrasiyi daha belediye bile icat edilmemiş.
 

Esasında Küheylan, Süheylan'ın etrafında çok dolaşmış, hatta uçsuz bucaksız yerlere gidip, yesin diye kendisine lale bile getirmiş. Lale getirdiği yerin adını da o sıralar Hollaledan koymuşlar da, dil uyumundan dolayı sonradan Hollanda oluvermiş. Daha sonra Bolhanedanın biri Hollaledan'a çok kızmış ama bu bizim konumuz dışında olduğundan dolayı anlatmaya gerek yok.
 

Gel zaman, git zaman Küheylan, Süheylan'dan yüz bulamayacağını anlayınca hastalanmış ve arkadaşları onu acil servise kaldırmışlar. Acil kapıları eskisi gibi değil, çok modernleşti, hele RTÜK evlilik programlarına ceza yazdırdığından beri, TV ekiplerinin acil kapılarını paylaştığı söyleniyor. Esasında kaldıramamışlar, çünkü Küheylan, acilin kapısına gelir gelmez Çüşeylan'ı görmüş ve onu dağa kaldırmış. Kaldırış o kaldırış, sonucunda katır gelmiş dünya ama geldiğine de pişman olmuş.
 

Yine mitoloji ve tarih der ki, Küheylan'la, Çüşeylan'ın birleşmesi ilk kez ayrı dünyaların yaratıklarının birleşmesinin tespit edildiği andır. Tabi ki anladınız, Küheylan at ama Çüşeylan sürme gözlü bir eşek. İşte ayrı dünyaların birleşmesiyle ilk katır dünyaya gelmiş ve adına da Hadilan demişler. Bu ayrı dünyaların varlıklarının birleşmesi esasında dünyada bir karmaşaya ve yeniliklerin ortaya çıkmasına da neden olmuş, daha sonra sırasıyla Kurt köpeği, devekuşu ve at sineği meydana gelmiş. Bilimciler kurt köpeği olayını çözseler de hâlâ devekuşu ve atsineği olayını çözememişler. Derler ki, çocukların ağzına biber sürme olayı da, onların bu birleşimleri merak edip sormalarıyla başlamış.
 

İleriki yıllarda bu ilişkilerde değişiklikler olmuş ama hiç verim vermemiş. Yani hem Küheylanlar, hem de Çüşeylanlar, Hadilanlarla birleşmeye çalışsa da, Hadilanlar hep "Benden hayır yok, yaylan, yaylan..." diye bağırmışlar.
 

Bunların dışında bir de Züheylan dediğimiz çeşidi var bunların ama sanırım, ne koşmaya ne de taşımaya gelmediklerinden üst yetkililer bunların adını ağızlarına almıyorlar. Esasında şimdilerde Zebra denilen bu cinsin çok akıllı olduğu söylenir. Eşşeğin başına gelenin kendi başına gelmemesi için hepsinin çizgili pijama giyip atların kafasını karıştırdığı söylenir.
 

Neyse, zaten son günlerde bizim de kafamız yeteri kadar karışmadı mı, Türkiye'de dikilen Pegasus heykelinin cinsiyetini bilmedikten sonra... Yaylan, yaylaaannnn lannnn...

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi