Ben ne şanssız bir adamım ya, tam yazının başına oturdum ki, ekranlarda Recep Tayyip Erdoğan, neymiş, Birleşmiş Milletler'de konuşacakmış. Sevgili genel yayın müdürüm Celal Başlangıç, umarım okursun, inan benim bir suçum yok, adam odamın her tarafında kardeşim. Hele gurbette iyice heyecanlanıyorum, Birleşmiş Milletler'de mikrofona bir geldi, pir geldi... Şaka söylemiyorum, 1 kişi (Yazıyla BİR) öyle bir alkışladı ki, şimdi bu yazıyı yazarken gözyaşlarımı tutamıyorum. Bu duygusallığım 1 kişi alkışladı diye mi, yoksa BİR kişi alkışladı diye mi, bak onu henüz çözemedim.

Neyse ya, anlaşıldı, ben Erdoğan'sız yazı yazamayacağım ama önce kendime söz, elimden geleni yapacağım.

Gazete köşelerine ve televizyonlardaki tartışmalara bakıyorum da, en çok tartışılan konu seçimlerin erkene alınıp alınmayacağı. Türkiye tartışır da biz durur muyuz, biz de kendimizce tartışıyoruz. Tartışırken seçimlerin erkene alınıp alınmayacağı ön plana çıkıyor. Esasında bu tartışma geçen haftaya kadar gayet iyi gidiyordu, ne zaman anket şirketleri ŞIK'lar arasına Meral Akşener'in partisini de koydular, işte bütün tartışmalar allak bullak oldu. Ne yalan söyleyeyim, Kürtler ve Kürtleri destekleyen devrimciler, biz ne güzel bölücü bölücü gidiyorduk, yargılanıyorduk, hapsediliyorduk, Meral Akşener ortaya çıktı ve bizim fiyakamızı bozdu.

Size önce seçimlerin ne zaman yapılacağına dair konuşmaları sunayım: 

• Bana göre belediye seçimleri, meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimleriyle beraber yapılacak.
• Bence de öyle, seçimler erkene alınmayacak, belediye diğerleriyle beraber olacak.
• Olamaz, belediye seçimleri erkene alınabilinir ama ileri alınamaz, o zaman belediye başkanları fazladan başkanlık yapmış olacak, bu da anayasaya aykırı.
• Aaaa doğru, anayasaya hahahahaha, aykırı kahkah kih koh, ay valla aykırı, heheheheh, aykırılıktan çatlıcam leyn, aykırı valli...
• Haklısınız, beraber yapılacak ama meclis ve başkanlık öne alınacak...
• Yok, bu olamaz, Erdoğan belediye seçimlerini görmeden diğerini yapmaz.
• Evet ama belediye seçimleri diğerlerine benzemez, ittifak yaparlar ve AKP mağlup olur, o ölçü olmaz.  
• Benim bildiğim Erdoğan, anketlerde mağlubiyet gördüğü sürece seçimi erkene almaz... 

Anlayacağınız seçim meçim yok, hayal kurmayın. Gelelim seçim tartışmalarının Akşener'li bölümüne:
 

• Haklısınız üstadım ama tartışırken Akşener'in partisini unutmayın.
• O parti AKP'den oy alamaz.
• Bence MHP'den alır... (Burada öyle bir şaşırdım ki, yüz ifademden eşim Hilal hemen bir dil altı getirdi. Gülmeye başlayınca da acıyarak baktı ve korkup uzaklaştı)
• Akşener esas oyu CHP'den alır, CHP'nin ulusalcıları oraya gider.
• Bu arada HDP'ye dikkat etmek lazım, oradan da oldukça oy gelebilir (Demesiyle beraber bir uzman, öyle bir 'ÇÜŞŞŞŞ' demişim ki Hilal yine korkuyla geldi ve 'Canım yerin kulağı var, lütfen' dedi)
• Ben Akşener'i tehlikeli görmüyorum. (Böylece yeni parti medeniyetin değil, tehlikenin ölçüsü oluyor.)
• Kimse küçümsemesin, en az % 14 alır ve % 20'lere çıkabilir.

Akşener 7 Haziran seçimlerinde AKP'ye oy vermeyen % 9'u toplar, bir de AKP'nin dışladıklarını toplar, bir de MHP'nin % 70'ini toplar, CHP'nin % 10'unu toplar, anlaşırlarsa Saadet Partisi'nde de toplar, biraz daha sayarsam parti olmadan iktidar olabilir.

İşte tartışmalar böyle gidiyor, Akşener Türkiye'nin yeni bölücüsü, pabucumuz dama atılmış durumda. Size bişey söyleyeyim mi, bu tartışmalar daha çok yapılacak ama bence seçim olmayacak ya da Erdoğan'sız ve AKP'siz bir seçime hazır olun...