Ahmet Nesin
Peker - Külünk - Arın ve Boks Federasyonu!
Dün Artı Gerçek’te bir haber vardı uyuşturucu kaçakçılığı üzerine, haberin girişi şöyleydi: "Avrupa Birliği Polis Teşkilatı (Europol) ve Amerikan Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI), 16 ülke ile birlikte gerçekleştirdiği "Truva Kalkanı" adlı operasyonda, dünya çapında 800'den fazla kişi gözaltına alındı. Milyonlarca euro nakdin yanı sıra 8 ton da uyuşturucu ele geçirildi."
Haberin devamında "Operasyona katılan İsveç, Avustralya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Kanada, Litvanya, Norveç, Yeni Zelanda, İskoçya, Birleşik Krallık, Almanya, Macaristan, Amerika Birleşik Devletleri ve Avusturya güvenlik birimleri, toplam 27 milyon mesaj ele geçirdi." diye yazıyordu. Şaşırmadım diyemem, uyuşturucu işinin eski başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’a dayandığı bir zamanda nasıl olurdu da Türkiye bu işe karışmazdı yada alınmamıştı. Karışmadıysa ayrı sorun, alınmadıysa ayrı sorun.
Ama merakım fazla sürmedi, haberin devamı şöyleydi: "The Sydney Morning Herald gazetesi, operasyonun işleyişini şu şekilde anlattı: Türkiye'deki uyuşturucu baronu operasyon için kilit isimlerden biriydi'
Fransız haber ajansları, yerel basına dayanarak, gizli polislerin bu uygulamayı tanıttığı kişiler arasında Türkiye'de bulunan Avustralyalı bir uyuşturucu baronu da olduğunu yazdı.
The Sydney Morning Herald gazetesine göre de, Türkiye'de yaşayan ve Avustralya'ya uyuşturucu kaçakçılığında önemli rol oynadığından şüphelenilen Avustralyalı Hakan Ayık, An0m'un en etkili iki destekçisinden biriydi.
Gördüğünüz gibi işin başıdaki 2 kişiden birisi olan Avustralyalı esasında bir türk ve bizi mahcup etmedi. Uyuşturucunun bu kadar konuşulduğu ve dünyaca büyük operasyon yapıldığı dönemde Hakan Ayık’ın Türkiye’de olması size de ilginç gelmedi mi?
Şimdi gelelim Sedat Peker’in son videosunda anlattıklarına. Peker Metin Külünk’e para verdiğini ama ayda 10 bin dolar maaşa bağlamadığını söyledi ve "Ayda 10 bin dediğin ne ki, ben onların arabalarına çantayla para bırakıyordum. Ayrıca Almanya’daki Osmanen Germania’daki çocuklara da çok yardım ettim, çok para gönderdim" dedi.
Belki bilenleriniz vardır, Peker’in anlattığı bu Osmanen Germania dernekleri Almanya’da basıldı ve çok sayıda uyuşturucu ve silah yakalandı. Almanya’da yaşanan bu olayların içinde Yılmaz İlkay Arın diye biri var, bu kişinin bir kurye-nakliye firması var akrabalarıyla birlikte kurduğu. Alman istihbaratı silahların bu firma tarafından taşındığını iddia ediyor.
Gazeteci Yücel Özdemir’in dün Evrensel Gazetesi’nde yaptığı haberde şöyle bir bölüm var: "Osmanen Germania'yi yakın takibe alan Alman istihbarat örgütleri, bu suç çetesine Külünk’ün "para verdiği ya da verdirdiği"ni tespit etmişti. Alman güvenlik birimleri tarafından yapılan dinleme protokollerini yayınlayan ZDF televizyonu ve Stuttgarter Nachrichten gazetesi, Külünk’ün Almanyalı Osmanlılar adlı kriminal örgütle bağlantılı olduğunu, yöneticileriyle birkaç kez görüştüğünü, para verdiğini ya da birilerine verdirttiğini ileri sürerek bu paralarla silah satın alındığını bildirmişti. Aynı haberlerde Mayıs 2016’da Skorpion tipindeki otomatik silahın bu parayla alındığı iddiasına da yer verilmişti.
Alman istihbarat örgütleri tarafından hazırlanan raporlarda, Almanyalı Osmanlılar adlı örgütün AKP ile bağlantılı olduğu, Almanya’daki muhaliflere yönelik baskı ve saldırılarda kullanıldığı ileri sürülmüştü. ZDF’de iddiaları haberleştiren Frontal 21 programına konuşan Kuzey Ren Vestfalya Anayasayı Koruma Örgütü Başkanı Burkhardt Freier, grubun öncelikli hedefinin "Türkiyeli muhalifler" olduğunu ifade etmişti. Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Örgütü Başkanı Sabine Thurau ise grubun "Türk milliyetçisi" olduğunu bildiklerini söylemişti.
Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) eyaleti İçişleri Bakanı Herbert Reul, grupla ilgili bir bilgilendirme raporu hazırlamıştı. Raporda Almanya’da polis baskınları ve örgütlü suçlarla gündeme gelen "Almanyalı Osmanlılar" adlı örgütün "Ankara tarafından desteklendiği" ileri sürülmüş, grubun başkanının Recep Tayyip Erdoğan’ın Baş danışmanı "İlnur Çevik tarafından Ekim 2016’da Ankara’da kabul edildiği"ne de değinilmişti."
Fazla kafanızı karıştırmamak için bikaç tümceyle bitirmek istiyorum bu yazıyı:
Amerika’da ve Türkiye’de aranan Sezgin Baran Korkmaz Bodrum’da sözümona otel alıyor ve sonra içişleri uyarısıyla yurt dışına gidiyor.
Hakkında soruşturma olan Sedat Peker içişleri uyarısıyla yurtdışına gidiyor.
Avustralya’da aranan Hakan Ayık Türkiye’de ve sanırım içişleri bakanının haberi yoktur.
Almanya’da aranan Yılmaz İlkay Arın Türkiye’de ve ne işle meşgul olduğunu biliyor musunuz: Şu anki Boks federasyonu asbaşkanlarından birisi.
Ve bugün dünya çapında yapılan uyuşturucu baskınlarında Almanya’da basılan yerlerin çoğu Türklerin ve son habere göre 12 gözaltı var. Eyalet savcısı basılan yerlerin adresini ve gözaltına alınanların isimlerini vermese de, kulaktan kulağa gelen haberler bu düzeyde.
Bilin bakalım bu büyük operasyon neden Türkiye’ye haber verilmedi ve nereye kadar gidecek.