Ankara, Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu kabul etmiyor. Türkiye Devlet Başkanı, birçok kez Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunduklarını ve Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesini kabul etmediklerini vurguladı.
Peki, Rusya Devlet Başkanı, Türkiye veya Erdoğan’la ilişkilerde neyi baz alarak hareket ediyor? Rusya ve Türkiye arasında 29 kez savaş olmuş. Düşünün, 29 kez! Hiç de öyle bazılarının dediği gibi 13 kez değil, tam tamına 29 kez! Rusya’nın bu kadar çok savaştığı başka bir ülke bulamazsınız.
Başka böyle bir ülke yok. Türkiye’nin ekonomisi Rusyalılar sayesinde kalkındırılabildi. ABD veya AB sayesinde değil. 80’li yıllar sonu, 90’lı yıllar başındaki Türkiye’yi göz önünde bulundurun. Çok fakir bir ülke idi, nasıl ki Rusya’yla ticaret kapıları ve tüm eski Sovyet Cumhuriyetlerinden pazarlar açıldı, o zaman Türkiye malları bu pazarları doldurmaya başladı. Yani muazzam para akmaya başladı Türkiye’ye ve büyük yatırımlar oluştu.
Hele buna bir de tatilciler eklenince. Türkiye’deki tüm tatil alanları Rusya’dan gelenlere göre ayarlandı. Kısa bir süreliğine kesilen turist akımı nerdeyse turizm sektörünü yok ediyordu. Rus turistler olmasa bu sektörü ne Almanlar ne Ukraynalılar ne İngilizler ne de başkaları doldurabilir.
Bir de Türk akımı var ki, Ruslar bunu kendi paralarıyla inşa etti. Nükleer santral inşaatı da Rusya’nın verdiği kredi ile inşa ediliyor, vs. bu liste çok uzun.
Dostluk dediğimiz karşılıklı güvene dayanan bir olaydır. Böyle bakarsak, o zaman Rusya elçisi Karlov’un öldürülmesi, Rus uçağının düşürülmesi, Rus pilotun öldürülmesi, Kırım’ın Rusya toprağı olarak kabul edilmemesi ne anlama geliyor?
Bir yandan Rus turistlerin sağladığı ekonomik katkı, diğer yandan Rus elçisinin öldürülmesi… Bunlar çelişen şeylerdir. Böyle bir şey olabilir mi?
Ben eski bir insanım, Sovyet döneminden kalma. Bizim gençliğimizde "Türk" kelimesi hakaret içeriyordu. Birisine öyle deyince hemen kavga başlardı.
Şimdi ise en yakın dostlarımız ve ortaklarımız olmuşlar, bizim başkanımıza göre. Erdoğan ise Türkiye’yi tek parça olarak korumanın ve var olan sorunları çözmenin derdinde.
Peki, bizim başkanımız Türklerle nasıl bir oyun yürütüyor? Halbuki çok basittir, bir hatanın ikinci sefer yapılmaması. Belki birilerinin bildiği bir şey var, ben ise hiçbir şey anlayamıyorum. Bunun böyle nereye kadar devam edeceğini bilemiyorum.