Ahmet Nesin
Sen iyisi mi kumda oyna Muharrem İnce!..
İşi gücü bıraktık, günlerdir Muharrem İnce konuşuyoruz. Neymiş, Muharrem İnce cumhurbaşkanlığına aday olduğunda CHP’den fazla oy almış. Oysa durum hiç de öyle değil, Muharrem İnce’ye cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adaylarına oy vermeyen HDP, Saadet ve İYİ Parti seçmenleri oy verince ortaya böyle bir aldatma fark çıktı. Bu fark AKP’nin, Erdoğan’ın ve yalakalarının çok hoşuna gitti ve hangi programa çıkarlarsa çıksınlar, bir punduna getirip İnce’yi bir güzel pohpohlayıp, şişirdiler. Muharrem İnce bu tip şişirilmelere o kadar alışıkmış ki, partisine sormadan ikinci kez adaylığını açıkladı. Bunu yaparken de Kemal Kılıçdaroğlu’nu AKP korosuyla beraber kaybeden olarak anlatıyor. Oysa kendisi öncelikle Kılıçdaroğlu’na karşı bir kaybeden.
Yanılmıyorsam İnce’nin ikinci sorunu diğerlerinden daha beter ve tedavisi yok gibi bişey. Bunu daha iyi anlatabilmek için size bir anımı anlatayım, pratik bilgi herzaman işe yarar.
Yıllar önce Aydınlık ve Doğu Perinçek grubu öldürülen savcı Doğan Öz ile ilgili Atatürk Kültür Merkezi’nde bir gece düzenledi. Geceye 1-2 gün var, Bengi Heval Öz’ün (Oyuncu ve Doğan Öz’ün kızı) canı sıkkın. Meğersem oyuncu Orhan Aydın’ın birdenbire devrimciliği tutmuş ve "Ben İşçi Partisi gecesine çıkmam" demiş. Büyük bir olasılıkla para istemiştir ve anlaşamamışlardır ve Orhan da bu tavrı koymuştur ama bunu Bengi’ye açıklamak yerine, "Üzülme, şiir okuyamam ama bana göre daha önemli bişey okurum" dedim ve gerçekten de Doğan Ağabeyin Bengi’ye yazdığı son mektubu okudum o gece.
Gece bitti, Perinçek haber göndermiş, geceye katkısı olanlarla Pera Palas’ta yemek yenecekmiş. Bengi’yle taksiye bindik ve ben "Bak Bengi, etrafta gidecek bunca tanıdık meyhane varken niye Pera’ya gidiyoruz, biliyor musun, Atatürk yüzünden" dedim. Bengi gülümseyerek abarttığımı söylese de ben inatla Doğu’ya bunu yemekte sordum ve o da beni onayladı. Bengi’nin şaşkın bakışlarını asla unutamam o gece.
Takıntı böyle bişey olsa gerek. Bunu anlatmamın nedeni Muharrem İnce’nin baba tarafından Selanikli olması. Muharrem İnce büyük olasılıkla Mustafa Kemal’in yaşamını okuduktan sonra CHP’nin başına geçmeye karar vermiş. İsterseniz daha değişik anlatayım, Muharrem İnce CHP siyasetini beğendiği için CHP’li olmamış, Mustafa Kemal’le baba tarafından hemşehri olduğu için CHP’li olmuş.
O yüzden bugüne değin CHP içinde sola dönük bir çalışması yada başarısı yok. O yüzden türbanlı öğrencilerin çözümü işinde AKP’yi geç kaldıkları için eleştirdi.
İnce çok başarılı olmuş da CHP’den fazla oy almış ya, o sayılara inanmıyorsanız, size aday olduğu memleketi Yalova’dan oyları vereyim.
2018 Cumhurbaşkanlığı
Recep Tayyip Erdoğan %50.4
Muharrem İnce %38.9
Selahattin Demirtaş %4.9
Meral Akşener %4.8
2018 genel seçimleri
AKP %44.1
CHP %28.6
İYİ Parti %9.8
HDP %8
Ne ilginç değil mi, Yalova’da da aynı Türkiye’de olduğu gibi aradaki farkın büyük bir çoğunluğunu HDP ve İYİ Parti kapatıyor.
2018 seçimleri 7 Haziran seçimlerinden sonra ikinci bir tarihi seçimdir. Kimse tartışmak istemese de, bilmelerine karşın sussalar da Erdoğan’ın AKP’nin altında oy aldığı bir seçimdir, Erdoğan’ın bittiğinin ikinci habercisidir. Yalova’da MHP’nin %7.8’lik oyunu cumhurbaşkanlığından düştüğünüz zaman Erdoğan’ın oyu %42’ye geriler. AKP %44.1’dir ve buradaki %2’lik oy Muharrem İnce’ye verilmiştir, topladığınızda Muharrem İnce’nin kendisinin sandığı ve AKP’liler tarafından da bu şekilde dolduruşa getirildiği fark hiçbir zaman artan CHP oyu değildir, olamaz da…
O yüzden başkalarının ağzından konuşuyormuş gibi yapıp nabız yoklamayla, biraz yürüyeceğimlen, du bakali n’olceklen siyaset olaydı onu babam da yapardı.
Ama kendisini destekleyen bir anketçi hazır, Hakan Bayrakçı kurulmamış partiyi hemen %15’lere çıkarmış bile. 2 aydır CHP’ye AKP’lilerden fazla saldırmasından anlamıştım artık CHP’ye araştırma yapamayacağını. Bayrakçı HDP’yi de baraj altı yapıp bir ilki başarmış. Biraz daha uğraşırsa MHP-Kurulacak Parti koalisyonunu bile ayarlar, yeter ki bekleyin.
Ortalık uzmanlarla dolu Muharrem İnce, sen iyisi mi kumda oyna, dünya naziği Murat Karayalçın’ı bile kızdırdın.