Ahmet Tulgar & İshak Karakaş

Ahmet Tulgar & İshak Karakaş

Sokak bayramda barış istedi

Bu sene Kurban Bayramı ile Dünya Barış Günü aynı tarihe denk geldi. Barışmak özel alanda da olsa bir bayram geleneğidir. Biz de sokağa çıktık ve yurttaşlarımızın nabzını tuttuk.

Bayram ziyaretlerinde küsler barışır. Hatta kimi savaşlarda bayram günlerinde ateşkes ilan edilir. 1 Eylül Dünya Barış Günü ise bütün barış yanlılarının dünyanın her yerinde iktidarlardan barış talep ettiği, sokaklara çıktığı gündür.

Türkiye bu sene de Kurban Bayramı'nı da Dünya Barış Günü'nü de toplumsal barış özlemi içinde idrak etti. Biz de sokaklara çıktık ve bayramı İstanbul'da geçiren yurttaşlarımızın nabzını tuttuk, duygularını ve isteklerini sorduk: 


Esin Demirci (Servis elemanı): "Maalesef barışın adı da sanı da yok

İshak Karakaş- Bayram’da neden çalışıyorsunuz? Tatil izniniz yok mu?

Esin Demirci- Eskiden çalışmıyorduk ama şimdi hizmet sektöründe olduğumuz için bayramı böyle keyiflice geçiremiyorum.

İshak Karakaş- Bayramlarda herkes ailesini ve yakınlarını ziyaret eder. Siz de bayramlarda bunları yapıyor musunuz?

Esin Demirci- Aile il dışında yaşadığı için çalışmak bana daha mantıklı geliyor. Özel sektör de esnek olunmadığı için bayramda çalışmak zorundayız.

İshak Karakaş- Peki, küs olup da bayram günü barıştığınız oldu mu?

Esin Demirci- Oldu.

İshak Karakaş- Kiminle küstünüz?

Esin Demirci- En son bir komşum vardı. Geçen bayram karşı masamda oturuyordu. Ben yanına gidip, bayramlaştım. O şekilde barıştım.

İshak Karakaş- Şimdi görüşüyor musunuz?

Esin Demirci- Evet, eski komşuluk ilişkilerimiz devam ediyor.

İshak Karakaş- Peki sizin için bayram ne demektir?

Esin Demirci- Bayram güzellik hoşgörü, huzur, birlik, beraberlik... Barıştan söz edemiyorum çünkü maalesef bu ülkede bayram da olsa barışın adı da sanı da yok. Ama eğer ki sosyal bir mesaj vermem gerekiyorsa, barış, saygı ve sevgi çerçevesinde bir yaşam diliyorum herkese.

***

Nuran Uçar (İşletmeci): "Ayrımcılık yapmaktan vazgeçsinler"

Ahmet Tulgar- Eski bayramlar ile yeni bayramlar arasında nasıl bir fark görüyorsunuz?

Nuran Uçar- Çok fark görüyorum. En azından insanlar kaçmıyordu, şimdi kaçıyor.

Ahmet Tulgar- Peki eski bayramların avantajı neydi, yeni bayramların avantajı ne?

Nuran Uçar- Eski bayramlarda aile ve akraba sıcaklığı vardı. Yani saygı vardı. Şimdi insanlar bayram tatilini fırsat bilip kaçma derdinde.

Ahmet Tulgar- Peki hiç bayramda dargın olup da barıştığınız oldu mu?

Nuran Uçar- Yani dargın olduğum biri olsaydı barışırdım.

Ahmet Tulgar- Ülkede şu anda toplumsal barış da yok. Politikacılara, hükümete ne gibi bir mesaj vermek istersiniz?

Nuran Uçar- Lütfen tek taraflı düşünmekten vazgeçsinler. Herkesi bir olarak düşünsünler. Ayrımcılık yapmaktan vazgeçsinler. Biz kardeşiz. Kürdü, Türkü, Lazı ile. Ben göçmenim, bizi de ayrıştırdılar.

Ahmet Tulgar- Buzdolabınızda bayram için özel bir tatlınız olacak mı?

Nuran Uçar- Yani herkes dışarda, kime yapacağım. Bilmiyorum ki.

***

Cemil Köymen (Aktivist): "Onlardan barış beklemiyoruz. Çünkü barış eşit şartlarda olur"

İshak Karakaş- Bugün bayram. Ne hissediyorsunuz?

Cemil Köymen- Bu bayram bizim bayramımız değil. İnsanların öldürüldüğü, bütün dünyayı vahşetin sardığı, çocukların tecavüz edildiği bir utanç karşısında hangi bayramdan söz edebiliriz ki.

İshak Karakaş- Gelenek olarak Kurban Bayramı’nda kurbanlar kesilir. Siz keser misiniz?

Cemil Köymen- Biz gelenek olarak şunu kabul ediyoruz. Ben şöyle bakıyorum. İnsana yararlı olan her şeyi biz gelenek olarak aktarırız geleceğimize. Ama insana hizmet etmeyen, sadece gösteriş olan şeyleri geleceğe taşımayız.

İshak Karakaş- Bu bayramda siyasetçilere bir mesajınız olacak mı?

Cemil Köymen- Siyasiler çekilsin gitsinler artık. Onları istemiyoruz artık. Onlardan barış beklemiyoruz. Çünkü barış eşit şartlarda olur. Bu eşit şartları da zaten bizler getireceğiz.

***

Necdet Özsaygın (Emekli, Aktivist): "Kime çağrı yapayım ki"

İshak Karakaş- Bayramlarda küs kaldığınız oldu mu?

Necdet Özsaygın- Kimseye kolay kolay küsmem ben. Çünkü bizim geleneğimizde küsmek yok.

İshak Karakaş- Bayram demek ne demek sizce?

Necdet Özsaygın- Bayram geleneksel bir şey. Bir kısmı da inanç.

İshak Karakaş- Biliyorsunuz çatışmalı bir süreçteyiz. Siyasilere bir mesajınız olacak mı?

Necdet Özsaygın- Bu ülkede bir güven bunalımı var zaten. Ben buradan şimdi kime çağrı yapayım ki. Neyin mesajı yani. Ben bunu sorguluyorum. Tabii ki ülkeye barış gelmeli, halkların talebi kabul edilmeli, KHK ile işinden edilmiş insanlar işine dönmeli, açlık grevinde olan iki insan özgürleşmeli ve talepleri kabul edilmeli.

***

Ali Kemal İpek (Aktivist): "Kapitalizm geliştikçe tatil kültürü gelişti"

İshak Karakaş- Bayram deyince aklınıza ne geliyor. Eski bayramlar ile yeni bayramlar arasında fark var mı?

Ali Kemal İpek- Aslında eski ve yeni bayramlar arasında bir fark yok. Çünkü ben çocukluğumdan beri eski bayramların özlemini duyuyorum. Eskileri hatırladığım zaman bu ülkenin hiçbir zaman refah ve huzur içinde olduğunu düşünmüyorum. Bayramların şöyle bir özelliği var. Eş, dost ve akrabaları bir araya getirme gibi bir işlevi oluyor.

İshak Karakaş- Herkes bayramlarda bir yerlere gitti. Siz neden bir yerlere gitmediniz?

Ali Kemal İpek- Ben zorunlu olarak burada kaldım. Tatili ise şöyle değerlendiriyorum: Kapitalizm gelişiyor, geliştikçe de tatil kültürü gelişti. Buna da insanlar tatil diyor. Ve bayramları da tatil olarak görüyorlar.

İshak Karakaş- Peki sizin bir bayram mesajınız olacak mı?

Ali Kemal İpek- Biz çok kötü bir coğrafyada yaşıyoruz. Her gün ölümlerin, haksızlıkların olduğu bir bölge burası. Ben de bunların bir an önce çözülmesini diliyorum.

***

İhsan Özbektaşoğlu (Barış Bloku Koordinasyonu Üyesi): "İlla ki barış masası kurulacak"

İshak Karakaş-  Bugün bayram. Siz ne söylemek istersiniz bayrama ilişkin?

İhsan Hacıbektaşoğlu- Bayramları coşkulu bir şekilde kutlayamıyoruz. Eskiden çocukları eğlendirir, gülerdik. Ama şimdi durum kalmadı. Dostluk, arkadaşlık ve dostluklar da kapandı.

İshak Karakaş- Hükümet sürekli ülkede huzur ve bereket olduğunu söylüyor. Bu sözlere katılıyor musunuz?

İhsan Hacıbektaşoğlu- Ben katılmıyorum. Şu anda huzur denen bir şey kalmadı. İnsanlar kutuplaşma noktasına geldi.

İshak Karakaş- Siz bu ülkede bir barış olacağına inanıyor musunuz?

İhsan Hacıbeştaşoğlu- Biz barış olmasını istiyoruz. Çünkü barış bizim için bir kurtuluştur.

İshak Karakaş- Peki sizin bayram mesajınız olacak mı?

İshan Hacıbektaşoğlu- Herkesin bayramını kutluyorum. Bayramın huzurlu geçmesini diliyorum.

İshak Karakaş- Sizce bu bayram toplumsal bir barışa vesile olur mu?

İhsan Hacıbektaşoğlu- Ben Barış Bloğu koordinasyonunda yer alıyorum. Barış üzerine büyük bir deneyimimiz var zaten. Savaş dursun, Kürt halkının talepleri kabul edilsin diye eylem yaptık. Fakat iktidar bu konuda çok sağır davranıyor. Tekçi anlayışını giderek derinleştiriyor. Rabia işareti mesela tekçi anlayışlarını güçlendirdiklerinin kanıtıdır. Bayramlara gelince; benim mesajım biraz farklı olacak. Kurban bayramlarında sürekli Asya’da, Arakan'da Müslümanlar katlediliyor diye bir propaganda ortaya çıkarılıyor. Fakat bu İslami grupların hiçbiri "Arakan'da yaşanan emperyalizmin Asya’daki çıkarları doğrultusunda halkları birbirine kırdırma hareketidir" demiyor. Orada yaşayan Budistler ve Müslümanlar oradaki İngiliz ve Amerikan emperyalizminin Çin emperyalizmine karşı vermiş oldukları mücadelenin sonucudur. Bunun sonucunda ise halkları birbirine kırdırıyorlar. Samimi olmadıkları şuradan açık, Sur, Nusaybin Cizre... Her taraf yerle bir edildi, bodrumlarda insanlar katledildi. Onlar Müslüman değil miydi? Aynı hoca ve cemaatler hiçbir ses çıkarmadılar. Bizim barış masalarımıza imza vermedikleri gibi bizi teröristlikle suçladılar. Şimdi uzak ülkelerdekiler Müslüman, bizim yanımızdakiler Müslüman değil ise burada İslamcı yaklaşımın iki yüzlü olduğu ortaya çıkıyor. Dolayısı ile bu bayramda bir barış masası kurulur mu? Çok sayıda soru işareti var ama durum o ki iktidar çok sıkıştı. Çünkü hiçbir savaş sonsuza kadar sürmez, illa ki bir barış masası kurulacak ve halklar barışacak. Bu da halkların başlattığı mücadele ile gerçekleşecektir.

***

Seda Gököz (Şekerci müşterisi): "Hiç küslüğüm olmadı"

Ahmet Tulgar- Buradan ne alacaksınız Seda hanım?

Seda Gököz – Çikolata

Ahmet Tulgar-  Neden burayı tercih ettiniz?

Seda Gököz- Safranbolu yazdığı için.

Ahmet Tulgar- Burası eski bir lokumcu. Mesela eski bayramlarda daha çok lokum alınırdı. Niye çikolata?

Seda Gököz- Şimdi yaşlılar için daha keyifli olur çikolata yemesi. Bence bu yüzden tercih ediliyor. Hem lokum, hem çikolata hem de Safranbolu yazdığı için girdim açıkçası.

Ahmet Tulgar- Bayramda mutlaka yerine getirdiğiniz bir adet var mıdır?

Seda Gököz- Büyüklerimizi ziyaret edeceğiz tek tek.

Ahmet Tulgar- Bayramlarda hep dargınlar barışır. Sizin hiç bayramlarda barıştığınız oldu mu?

Seda Gököz- Hiç küslüğüm olmadı. O yüzden barışmaya da gerek kalmadı.

****

Özkan Bakır (Satış elemanı): "Mutlu, barış dolu bir dünya için çalışsınlar"

Ahmet Tulgar- Satışlar nasıl bu bayramda?

Özkan Bakır– Çok şükür.

Ahmet Tulgar- Lokum hediye etmek hâlâ bir gelenek olarak yaşıyor mu?

Özkan Bakır- Tabii. Osmanlıdan kaldığı için sürekli gelen bir şey.

Ahmet Tulgar- Eskiden bayramlarda likör tutarlardı. Şimdi var mı likör ikramı ?

Özkan Bakır- Ben fazla görmüyorum. Ama lokum biraz daha günümüze gelmeye başladı.

Ahmet Tulgar- Hiç dargın olduğunuz biri ile bayram vesilesi ile barıştığınız oldu mu?

Özkan Bakır- Ben fazla dargınlığı sevmiyorum. O yüzden küs kalmıyorum.

Ahmet Tulgar- Peki siyasetçilere ne mesaj vermek istersiniz?

Özkan Bakır- Mutlu, barış dolu bir dünya için çalışsınlar.

***

Şükrü Çakıroğlu (Emekli): "Hiç küs kalmadım"

İshak Karakaş- Bu bayramdan bir beklentiniz var mı ?

Şükrü Çakıroğlu- Hepimizin sıhhatli, aydınlık ve güzel geçirmesini temenni ediyorum.

İshak Karakaş- Eski ve yeni bayramlar arasında fark görebiliyor musunuz?

Şükrü Çakıroğlu- Çok fark var. Bazı geleneklerimiz unutulmuş vaziyette. Eskiden bayram denildiği zaman bir ahengi, saygı ve sevgi ortamı vardı.

İshak Karakaş- Bunu neye bağlıyorsunuz ?

Şükrü Çakıroğlu- Örf, adet ve gelenekler değişiyor. Saygı ve sevgi değişiyor. Eskiden bir kahvede oturduğumuzda biz büyüklerimizin yanından konuşamazdık.

İshak Karakaş- Küs olduğunuz biri ile bayram vesilesi ile barıştığınız oldu mu?

Şükrü Çakıroğlu- Hayır. Hiç küs kalmadım.

***

Adnan Aydoğan (Esnaf): "Tabii ki kucaklaşacağız. Ama insanları ayrıştırdılar"

İshak Karakaş- Bu bayramda neden İstanbul’da kaldınız ?

Adnan Aydoğan- Maddi olarak kaldım.

İshak Karakaş- Tatile gitmiş olsaydınız, nerelere giderdiniz?

Adnan Aydoğan- Anne ve babamın mezarına giderdim. Akraba ve büyüklerim var, onları ziyaret ederdim.

İshak Karakaş- Bu bayramın barışa vesilesi olacağına inanıyor musunuz?

Adnan Aydoğan- Tepedekilerin zihniyeti değişirse tabanda hiçbir sorun yok. Tabii ki kucaklaşacağız. Ama insanları ayrıştırdılar. İnsanlar değil bayramlaşmaya, birbirlerini görmemek için yollarını bile değiştirdiler. Bizi barıştırmak istiyorlarsa önce tepedeki insanların birbirleri ile barışması lazım.

İshak Karakaş- Sizin siyasetçilere bir mesajınız var mıdır ?

Adnan Aydoğan- Önce bu insanları ayrıştırmaktan vazgeçsinler. Biz kardeşiz zaten. Onların bu ülkeyi yönetmesini istiyoruz sadece.

***

Orhan Dağdelen (Esnaf): "İktidarın ve muhalefetin verdiği mesajlar aslında çok da  inandırıcı değil"

İshak Karakaş- Sizce bu ülkede bir ayrışma var mı?

Orhan Dağdelen- Ayrışma o kadar net ki. Bunu tartışmak bile yanlış. Çünkü geçmişten gelen bir şey bu. Siyasal iktidar da bunu kendi politikaları ile daha belirgin yaptı. Çünkü yaşamlarımızda bunu net görüyoruz.

İshak Karakaş- Peki ne olacak. Halklar birlikte yaşayamayacak mı?

Orhan Dağdelen- Halkı birbirinden koparma şansları yok onların. Çünkü bunlar yıllarca beraber acı ve sevinçleri ortak yaşamışlar. O yüzden bir sonuç elde edemezler.

İshak Karakaş- Gerek muhalefet gerek iktidar bu bayramda ne mesaj vermeli?

Orhan Dağdelen- İktidarın ve muhalefetin verdiği mesajlar aslında çok da inandırıcı değil. Çünkü halkın bu siyasal yapıya ve hükümetlere çok da inancı kalmadı. Kendi aralarında çatışıyor gibi görünseler bile asıl bundan zarar görenler halklar. Yani onlar yine bir şekilde sorunlarını hallediyor.

İshak Karakaş- Sizin bayram mesajınız nedir?

Orhan Dağdelen- Bayram dostluk, kardeşlik ve barıştır. Bu kavramların da dönemsel olmaması ve diri tutulması gerek.

***

Suzan Peker (Fotoğrafçı): "Herkes için barış isterim"

İshak Karakaş- Bayramlarda ne yapıyorsunuz?

Suzan Peker- Ben bayram kutlamıyorum.

İshak Karakaş- Gerekçesi ne?

Suzan Peker- İnanmadığım için.

İshak Karakaş- Bayramda küs olduğunuz biri ile barıştınız mı?

Suzan Peker- Hayır.

İshak Karakaş- Bayramda ne yapılır sizin çevrenizde?

Suzan Peker- Eskiden yemekler yapılır, aile bir araya gelirdi. Ama artık hiçbir şey kalmadı.

İshak Karakaş- Peki neden kalmadı?

Suzan Peker- Çünkü herkes bir tarafa dağılmış durumda.

İshak Karakaş- Sizin bayram mesajınız nedir?

Suzan Peker- Herkes için barış isterim. Herkesin bir arada olmasını istiyorum.

***

Enver Aşır (Emekli subay): "Bu bayramda barış istiyoruz"

Ahmet Tulgar- Yeni bayramları mı tercihe edersiniz, eski bayramları mı?

Enver Aşır- İkisinin de kendine göre farkları var.

Ahmet Tulgar- Yeni tarzın avantajları neler, eski tarzın neler?

Enver Aşır- Eski bayramlarda saygı daha belirgin ve fazlaydı. Fakat yeni bayramlarda bunu görmek zor.

Ahmet Tulgar- Ailenizin terk etmediği bayram geleneği var mı?

Enver Aşır- Bayram sabahı yenilen yiyecekler vardı. Ama şimdi yok.

Ahmet Tulgar- Hiç dargın olup da bayramda barıştığınız oldu mu?

Enver Aşır- Olmadı. Ama şimdi düşünüyorum. Çünkü birkaç kişi ile küslük durumum var.

Ahmet Tulgar- Siz kendi hayatınızda böyle bir barış yapmayı düşünüyorsunuz. Peki neden bayramda toplumsal barış sağlanmıyor. Politikacılara ne mesaj vermek istersiniz?

Enver Aşır- Ben de politikanın içinden geliyorum. O zaman ki özellikler şimdi yok. Çünkü saygı yok. Bu bayramda barış istiyoruz.

***

Aşkın Karaçalı (Kafe işletmecisi): "Aslında çağrılar işe yaramıyor"

Ahmet Tulgar- Bayramda neden İstanbul'dasınız?

Aşkın Karaçalı- Çalışmak zorunda olduğum için.

Ahmet Tulgar- Bayram izni alamadınız mı?

Aşkın Karaçalı- Maalesef.

Ahmet Tulgar- Ne iş yapıyorsunuz?

Aşkın Karaçalı- Bir kafenin işletmeciliğini yapıyorum.

Ahmet Tulgar- Bayramda çok müşteri bekliyor musunuz?

Aşkın Karaçalı - İstanbul’da kim kaldı ise bekliyoruz tabii.

Ahmet Tulgar- Hiç dargın olup da bayramda barıştığınız kimse oldu mu?

Aşkın Karaçalı- Elimizden geldiği kadar barışmaya çalışıyoruz.

Ahmet Tulgar- Peki siz özel hayatınızda barışmaya çalışıyorsunuz. Siyasetçiler neden toplumsal barış için çaba sarf etmiyorlar?

Aşkın Karaçalı -Onu başarsalar zaten dünyada barış olur.

Ahmet Tulgar- Peki siz ne gibi bir çağrıda bulunmak istersiniz?

Aşkın Karaçalı- Aslında çağrılar işe yaramıyor ama, olmuyor. Keşke herkes el ele verse de bu dünyaya barışı getirebilsek.

***

Burcu Yeşil (Öğrenci): "Her zaman barış ve kardeşlikten yanayız"

İshak Karakaş- Bayram deyince aklınıza ne geliyor?

Burcu Yeşil- Mutluluk, huzur ve aile geliyor.

İshak Karakaş- Bayramlarda aileniz ile ne yapıyorsunuz?

Burcu Yeşil- Ailemiz ile bir araya gelip kahvaltı yapıyoruz. Daha fazla zaman geçiriyoruz.

İshak Karakaş- Kimse ile küs kalıp bayramda barıştınız mı?

Burcu Yeşil- Hayır

İshak Karakaş- Bayram deyince aklımıza barış ve kardeşlik gelir. Sizin bayram mesajınız nedir?

Burcu Yeşil- Her zaman barış ve kardeşlikten yanayız. Umarım bayramlarda küs olanlar da barışır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Tulgar & İshak Karakaş Arşivi