Tarihten bir Tiran’ın hezeyanları

Şehir Tiyatroları’ndan uzaklaştırılan Ragıp Yavuz, zorbalığın ve tiranlık özentisinin ölçüsüzce hüküm sürdüğü günümüzde tarihin en acımasız kralını, Kanlı Komedya ile sahneye taşıyor.

İflah olmaz bir muhalif, tiyatro yönetmeni Ragıp Yavuz.  Tiyatro ortamının en çok çilesini çeken, işinden uzaklaştırılan, yalnızlaştırılmak istenen, yoksullaştırılarak biat etmeye zorlanan bir sanatçı… Tiyatrodaki politik tavrına içkin sahnelediği oyunlarla düzenin zabitanlarının hep hedefinde…  Ama o, yılmadan inat ve ısrarla tiyatro anlayışından ve estetik tutumundan vazgeçmiyor…

Geçtiğimiz yıl çalıştığı Şehir Tiyatroları’ndan uzaklaştırılan Yavuz, zorbalığın, gaddarlığın ve tiranlık özentisinin ölçüsüzce hüküm sürdüğü günümüzde tarihin en acımasız kralını sahneye taşıyarak önemli bir sahne eylemine imza atıyor…

Ragıp Yavuz,  Bulgar yazar Stefan Tsanev’in daha önce Albert Camus tarafından 1944 yılında yazılmış olan 3. Roma İmpartoru Gaıs Julies Caesar Augustus’un (Caligula) 4 yıllık trajik tiranlığının anlatıldığı Caligula’yı Kanlı Komedya adıyla Baba Sahne’de seyirciyle buluşturdu. Hüseyin Mevsim’in çevirisiyle sahneye taşınan oyunun sahne ve dekor tasarımı Barış Dinçel’e, ışık tasarımı Yüksel Aymaz’a ait. Müziklerini Can Şengün’ün yaptığı Kanlı Komedya’nın koreografisinde Yasemin Gezgin, görsel efekt tasarımında ise Berkay Yiğitaslan imzası var.

Yönetmen Ragıp Yavuz sahneleme yorumunda, Tsanev’in metnini güncelleyerek yerelleştirmiş ve bugünün hastalıklı, katı ve baskıcı otoriter idare biçimine cesurca göndermeler yaparak görsel yanı güçlü politik bir dil kurmuş… Bu tek perdelik trajikomik anlatıda kişileri geçmişten bugüne metaforik bir figür olarak ele alarak zihinsel bulanıklıkla ortaya çıkan tiranlığın tarihsel bağlamını ortaya koymuş…

Oyunda genç tiran Caligula’nın hastalıklı ruh hali, yaşadığı ensest ilişkiler, küfürbaz dili, halkı küçümseyerek ucubeler diye adlandırması, kumarda kazandığı İnsitatus adındaki atını rahip ilan etmesi ve idarenin en yüksek mertebesi senatoya üye seçtirme girişimi gibi akıldışı ve keyfi davranışları bütünlüklü olarak deşifre ediliyor… 

Kanlı Komedya oyunculuğu, hareket tasarımı, müzikleri ve bütün sahne unsurları ile eksiksiz bir dramaturgi ve reji çalışması olarak karşımıza çıkıyor. Bu başarıda kuşkusuz deneyimli oyuncular Caligula’nın amcası rolünde izlediğimiz Levend Öktem, bütünlüklü Caligula yorumuyla Ahmet Saraçoğlu, pantomim sanatçısı Ecem Üstündağ ve Caligula’nın atı rolünde izlediğimiz Pınar Coşkun’un önemli katkıları göze çarpıyor. Oyuncular ölçülü ve titiz oyunculuklarıyla abartıya kaçmadan rollerinin düşünsel ve duygusal derinliklerini başarıyla ortaya koyularken göz dolduruyorlar.

Barış Dinçel’in, çürüyen bir idarenin yıkılışını imlediği dekor tasarımı ve sembolik vurgularla Roma’dan bugüne gönderiler içeren kostüm tasarımı oyunun reji yorumuna görsel anlatıma önemli katılar sunuyor. 

Ragıp Yavuz, Kanlı Komedya yorumunda klişelerden kaçınarak ve alışılmış anlatı tutumunun dışında metnin özünü ve tarihsel dokusunu özgün bir yaklaşımla açığa çıkararak hastalıklı bir kişiliğin hezeyanlarını sahneye taşıyor. Metnin düşünsel yanını görsel anlatımla dengeleyerek tutarlı ve titiz bir çalışma ile oyuncuları, görsel ve işitsel tasarımı, rejinin ve anlatının bilinçli unsurları olarak sahneye taşıyarak trajik bir kişiliği ve hastalıklı otoriter bir dönemi, özgün ve öznel bir yorumla okunaklı bir biçimde politik bir tutumla sahneye taşıyor…  Baba Sahne’nin Kanlı Komedya’sı, bu sezon vasat işlerle seyirciyi meşgul eden tiyatro ortamında görülmesi gereken önemli yapımlardan.

Emeği geçenlere teşekkürler 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Metin Boran Arşivi